Passport Art 
5 Mart – 5 Nisan 2016
Port Art Gallery

Ankara’da yer alan Port Art Gallery 5 Mart – 5 Nisan tarihleri arasında Alarm grubunun eserlerine ev sahipliği yapıyor. 

Hakan Esmer tarafından Eskişehir’de başlayan sanat topluluğu, farklı illerden de sanatçılar dahil olarak büyümeye devam ediyor. Passport Art adı verilen sergide 23 sanatçının 115 eseri yer alıyor.

Sergide yer alan sanatçılardan Erhan Lanpir sergiyi şu şekilde anlatır: ‘’Bir sınırı koruyan insanlar, sınırı geçmeye çalışan insanların gerçek duygusunu ne zaman hissedebilir acaba? 

Sınır coğrafyanın bıçak izi gibi durur orada; coğrafyanın öğelerini taklit edebilir, yüksek bir topografik çizgide yüzlerce kilometre ilerledikten sonra, bir nehir yatağına dalıp seyrini sürdürebilir ya da tümünden habersiz, tümüne ilgisiz, tümünü yok sayarak, hatta bölüntülediği yüzeyin küreselliğine bile aldırmadan çizgileşir ve her şekilde birçok yaşamın arasından geçip gider. 

Yoktur, ama kanar durur. 

Yeryüzünde birbirinden ayırdığı insanların en azından çoğunluğunca üzerinde uzlaşılmış, haklı bulunmuş bir sınır var mıdır acaba? İki taraf da bu paylaşmada paysız kaldığından emindir; haksızlıklar, şanssızlıklar, olanaksızlıklar sonucunda sınır, kendi aleyhine çizilmiştir. İki taraf da genellikle, içtenlikle inanır buna. Aslında gerçekten de, ne denli geniş olursa olsun sınır, insanın benliğinin hemen etrafına çizilmiştir, onu bunaltır ve onun gezegenden beklentilerine ket vurur. İnsana sorarsanız, onun öteki ile arasındaki bu soyut varlık, bu hacimsiz, ipliksi semender, hep zenginliği, bilgeliği, kadın ve erkek güzelliğini, serüveni, daha büyük bir dolunayı, daha parlak bir yıldızı, daha iri bir buğday başağını, daha ayarlı bir gümüş ya da altın sikkeyi, daha doğru çizilmiş bir haritayı, daha lezzetli bir suyu, daha sanatlı bir halıyı, ya da dizeyi, ya da künyeyi tutup tutup öbür yanına atmış ve orada, başkaları için, başkalarının lehine saklamıştır. İnsan, hep ötekini kayıran bu varlığı içine sindirememiş, onu zaman zaman bağıra çağıra, zaman zaman sessiz sedasız aşmak, ardındaki gizeme ulaşmak, en azından bir parçasını kendi bütününe katmak için didinip durmuştur. 

Hem sınırın diğer tarafındakiler de bizim için benzer zannı paylaşıyor, benzer düşü kuruyorsa, biz de bir hoş masalın, bir ütopyanın parçası sayılmaz mıyız, bütün dertlerimize, tasalarımıza rağmen? 

Sınırı geçmek, oradan esin, imge ve ustalık getirmek isteyen insanların başında sanatçılar gelmiştir hep. Bazen talihine güvenerek, bazen bir savaş lordunun peşine takılarak, bazen bir kaşifin yanında, bazen de yalnızca düşleyerek sınırın ardına geçmiştir sanatçı. Bu yolda bir dilenci, bir emireri, bir kol işçisi, bir çırak olmaktan hiç çekinmemiştir. Gorki’yi Kazan’a, Gouguin’i Haiti’ye, Rimbaud’u Afrika’ya sürükleyen aynı duyguyla, bugün de biz sınıra yürüyoruz. Resmimizin sınırını genişlettikçe onun bizi coğrafyada da  farklı bir serüvene taşımasını umuyoruz. 

Dört renk kuralına göre bir haritacı yalnızca dört renk kullanarak, aynı renkte herhangi iki yüzey birbiriyle kesişmeden, tüm dünyayı boyayabilir. Ya biz elimizdeki onca renkle, bu güzelim küreyi nasıl bir görsel şenliğe çevirirdik? Görme şansımız olacak; çünkü bugün resim, bir kere daha pasaportumuz olacak; gerçek bir kimliğin olması gerektiği gibi, bizi temsil eden, bizim suretimizde, aslı gibi… ‘’

Sergi 5 Mart- 5 Nisan 2016 tarihleri arasında Port Art Gallery’de görülebilir.

Sanatçılar:

Ali İhsan Güneş, Ayhan Çetin, Baki Bodur, Berk Arıkan, Ceyhun Yaman, Derya Ülker, Duygu Aydoğan, Erhan Lanpir, Filiz Pelit, Hakan Esmer, Metin Kalkızoğlu, Mevlüt Akar, Nevres Akın, Nurdan Likos, Nur Hilal Harsa, Özgür Eryılmaz, Pelin Özgöçen, Raşit Altun, Samed Arda Selim, Selda Eren, Serdar Leblebici, Tamer Derican, Ümit Yiğit.

Müzik: Müzikotek