Zamanın Döngüsel Doğası

16 Haziran - 25 Ağustos 2022

Anna Laudel

https://annalaudel.gallery

Anna Laudel, "Zamanın Döngüsel Doğası" başlıklı karma sergiyle yaz sezonunu karşılıyor.  16 Haziran - 25 Ağustos 2022 tarihleri arasında gerçekleşecek sergide; Ramazan Can, Tuğçe Diri, Emin Mete Erdoğan, Hayal İncedoğan, Bilal Hakan Karakaya, Ekin Su Koç, Fırat Neziroğlu, Cem Sonel, Halil Vurucuoğlu, Hanefi Yeter ve Serpil Yeter adlı sanatçıların eserleri yer alıyor.

İki kata yayılan “Zamanın Döngüsel Doğası” sergisinde giriş katta sergiyi merkezine alan Emin Mete Erdoğan’ın “Güzel Hüzün IX” isimli Babil Kulesi heykeli yer alıyor. İktidar, güç ve insanın tanrılaşma istediğini temsil eden bu eserin çevresinde Babil Kulesi’nin yıkılıp insanlarının birbirleriyle yabancılaşmaları sonucu ortaya çıkan göç ve insanların yersizleşmesi-yurtsuzlaşmasının başlangıcı yer almaktadır. Ramazan Can, Ekin Su Koç ve Serpil Yeter’in eserlerinde kendi deneyimlerinin de yer aldığı göç, bir yere ait olma isteği, yabancılaşma gibi konular işlenmiştir. Günümüzde hala devam eden savaşlarla birlikte insanların yersizleşmesi ve yabancı topraklara göçmesine neden olan iktidara ironik olan bir gönderme yapan Hayal İncedoğan’ın “Anemonia” ve zaman içerisinde değişmeyen inanç sistemlerindeki insanların kendini koruma iç güdüsüyle ortaya çıkan muska, totem, uğurlu eşya gibi nesneleri günümüz teknolojisiyle bir araya getiren Cem Sonel’in dijital muskası “Allah Korusun” serisi de girişte izleyiciyi karşılamaktadır. Eserler “Yüzyıllardır kağıt kalem ile yazılıp boyunlara asılan nazar dualarının koruyuculuğu günümüz teknolojisinde dijital kodlar ile yazılarak mekanlara asıldığında da aynı koruyuculuğa sahip mi?” sorunu sormaktadır.         

Serginin ikinci katında yer alan Bilal Hakan Karakaya’nın Aşı serisi zaman içerisindeki yaşam döngüsünü temsil eder. Doğum, yaşam, ölüm gibi etkenleri birlikte kullanarak zamanı anlamamızı ve bu etkenlerle birlikte zamanın değerini anlamamıza yardımcı olur. Döngüsel olarak insan doğar – yaşar – ölür ve bu farklı farklı ruhlarla devam eder. Serginin orta kısmında yer alan Tuğçe Diri’nin “Mono-İzler” serisinde de izleyiciye bu döngüyle birlikte insan hem fiziksel olarak hem de ruhsal olarak dünyaya izler bıraktığı anlatılmaktadır. Günümüz sorunlarının başında gelen iklim krizinin en büyük nedenlerinden biri insanın dünyaya zarar verirken bıraktığı bu izlerdir. Yüzyıllardır dünya kendi döngüsüne devam ederken içerisindeki bu değişimlerle birlikte belli dönemlerde büyük patlamalar yaşayıp kendini yenilemektedir. Halil Vurucuoğlu’nun “Anlık Patlamalar” serisinde de bu patlamalarla birlikte ortaya çıkan dinginlik ve yeniden doğuşun izlerini görürüz.