Kosova’nın Prizren kentinde doğan, Balkanlar’ın ilk çağdaş sanat bienali ve Prizren’in ilk sanat kurumu olma özelliğini taşıyan Autostrada Bienali, 2014 yılında Leutrim Fishekqiu, Vatra Abrashi ve Barış Karamuço tarafından kuruldu. 2017’den bu yana her iki yılda bir düzenlenen etkinlik, yerel ve uluslararası sanatçıları, küratörleri ve sanat izleyicilerini bir araya getirerek, Prizren’in tarihî dokusu ve çok katmanlı toplumsal yapısıyla etkileşimli üretimlere zemin hazırlıyor.
Bienalin kalıcı üretim ve eğitim platformu olan Autostrada Hangar, eski bir NATO üssünde kurulan ITP (Innovation & Training Park) bünyesinde faaliyet gösteriyor ve sanat üretimini kamusal, erişilebilir bir öğrenme sürecine dönüştürüyor. Göç, çevre, hafıza ve topluluk temalarını odağına alan bienal, bugüne dek kente yayılan çok sayıda sergi, atölye ve söyleşiye ev sahipliği yaptı.
5 Temmuz – 5 Ekim 2025 tarihleri arasında gerçekleşen 5. Autostrada Bienali, "Unfolding Currents: The Pulse of Time / Açılan Akımlar: Zamanın Nabzı " başlığıyla zamanın ritmini ve tarihsel sürekliliğin çok katmanlı doğasını çağdaş sanat aracılığıyla yeniden düşünmeye davet ediyor. Tema, Prizren’in zengin kültürel dokusuyla rezonansa girerek, geçmiş ile şimdi arasında akan, hem kişisel hem kolektif hafızayı sorgulayan bir anlatıyı görünür kılmayı amaçlıyor. Erzen Shkololli'nin üstlendiği kürasyon, mekâna özgü üretimi ve mekânsal bilinci merkeze alıyor; sanatçılar, kentin tarihsel yapıları ve toplumsal belleğiyle doğrudan temas kurarak yerel deneyimlere ve mekânların özgün dinamiklerine duyarlı üretimler gerçekleştiriyor. Bienal, mekânsal sürekliliği yerel yaşamın ritmiyle örerek, çağdaş sanatın statik temsillerin ötesine geçiyor.
5. Autostrada Bienali, Prizren’in hem endüstriyel dönüşüm geçirmiş bölgelerini hem de tarihî miras alanlarını kapsayan çok katmanlı bir mekân örgüsü sunuyor. Bir zamanlar NATO KFOR askerî üssü olan ve bugün Innovation and Training Park (ITP) bünyesinde yer alan Autostrada Hangar, bienalin ana üretim ve sergi alanı olarak konumlanıyor. Burada yer alan 3, 9 ve 10 numaralı geniş hacimli hangarlar, çağdaş sanatın deneysel yüzünü yansıtan yerleştirmelerin yanı sıra Brilant Milazimi, Armend Nimani ve Elena Narbutaite’nin eserlerinden bir seçkiye yer veriyor. Öte yandan bienal, Prizren’in tarihî dokusuyla derinlemesine bir bağ kurarak, 1570'lerde inşa edilen ve yirmi kubbesiyle dikkat çeken Gazi Mehmed Paşa Hamamı, Yugoslavya döneminde siyasi ve sosyal toplantıların yapıldığı Shani Efendi Evi, ilk kez halka açılan ve Osmanlı dönemine ait tarihî bir konut olan Dorambari Ailesi Evi, Arkeoloji Müzesi ve Saat Kulesi gibi kültürel miras mekânlarında sanat ile tarih arasında güçlü bir diyalog inşa ediyor. Bienal bu mekânsal çeşitlilikle yalnızca eserlerin değil, bizzat mekânların da zamanla birlikte evrilen, değişen ve yeniden anlam kazanan anlatı alanları olabileceğini güçlü biçimde ortaya koyuyor.
Tamara Grčić’in “Circulations” adlı yerleştirmesi 5. Autostrada Bienali’nin öne çıkan eserlerinden; ITP Prizren’in geniş hangarlarından birinde yer alan bu çalışma, endüstriyel üretime hem maddesel hem de metaforik bir referans veriyor. Sanatçı, üç renkten 11.611 “işlevsiz” cam şişeyi, ışık ve rüzgârla etkileşime girecek şekilde kurgulayarak dinamik bir yüzey oluşturuyor. Hangarın zeminine yayılan bu camlar, gün ışığına göre değişen yansımalarıyla titreşen, akan, adeta nefes alan bir yüzey izlenimi yaratıyor. Şişeler, ışığa, hava akımlarına ve yedi dakikalık ses enstalasyonunun titreşimlerine tepki vererek geçici bir koreografiye katılıyor. Grčić, bu eseriyle nesnelerin dönüştürülmesini yalnızca estetik bir jest olarak değil, aynı zamanda üretim-tüketim döngüsünü sorgulayan döngüsel bir süreç olarak ele alıyor. Eserin sonunda, kullanılan camların tamamen geri dönüştürülecek olmasıyla bu döngü tamamlanıyor; böylece yerleştirme, nesnelerin geçiciliğini, maddelerin devinimini ve sürecin sanatın ayrılmaz bir parçası olduğunu hatırlatıyor.
2024 yılında, Venedik Bienali’nde Kosova Pavyonu’nu “Metal ve Derinin Yankılanan Sessizlikleri” adlı çalışmasıyla temsil etti ve bu eseriyle Ulusal Katılım Özel Mansiyonu alan sanatçı Doruntina Kastrati, 5. Autostrada Bienali’nde bir başarıya daha imza atıyor. Kastrati’nin tarihî katmanlarla güncel sosyo-politik temaları buluşturan “And So We Lay New Stones Upon the Old” başlıklı yerleştirmesi Prizren’in merkezindeki Gazi Mehmed Paşa Hamamı’nda yer alıyor. Yüzyıllar boyunca farklı toplumsal işlevlere ev sahipliği yapmış bu yapı, bugün sanatla yeniden etkin hâle geliyor. Kastrati’nin eski hamam araç gereçlerinin kalıntılarını dahil ettiği yerleştirmesi, bu mekâna yalnızca fiziksel olarak değil, düşünsel düzeyde de müdahil oluyor; izleyiciyi geçmişin izlerini bugünün gerçeklikleriyle birlikte yeniden düşünmeye çağırıyor.
Anita Muçolli, Derimizin Hayaletleri (2025), Seramik ve metal
Anita Muçolli’nin bienalde yer alan eserleri, Kosova’nın kolektif belleği ve bireysel deneyimleriyle derinlemesine bir ilişki kuruyor. Basel’de yaşayan sanatçı, Kosova folklorundan aile hikâyelerine, çocukluk anılarından kolektif korkulara uzanan kişisel bir evren yaratıyor. Muçolli’nin çalışmaları, Kosova’nın efsanelerinden aile hikâyelerine, çocukluk anılarından toplumsal korkulara kadar uzanan zengin bir anlatı ağı oluşturuyor.
Gazi Mehmed Paşa Hamamı’ndaki “Ghosts of Our Skin” adlı enstalasyonu, mekânın tarihî arınma işlevinden mimari bir kabuğa dönüşümünü incelerken, insan bedenini hafıza ile spekülasyon arasında kalan fosilleşmiş bir iz olarak ele alıyor. Bu yerleştirme, kültürel ritüellerin zamanla silinmesini ve onların kolektif bellekte yarattığı kalıcı etkiyi sessiz fakat etkileyici bir dille yansıtıyor. Öte yandan Shani Efendi Evi’nde sergilenen seramik formlardan oluşan diğer eserleri, mekâna gotik ve korku estetiğini taşıyarak insanın içindeki “canavarları” ve toplumda marjinalleşen duygusal alanları görünür kılıyor.
Anita Muçolli, Hepimiz Yarattığımız Canavarlarız - İnsan Kabuklarının İçinde, Seramik
Muçolli’nin sanatı, bireysel ve toplumsal korkuların nasıl ifade edildiği ve kuşaktan kuşağa aktarıldığı üzerine yoğunlaşırken, ölüm ve duygusal alanların marjinalleşmesini de derinlemesine sorguluyor. Ödüllü sanatçı, bienaldeki çalışmalarıyla tarih, hafıza ve dönüşüm temalarını birbirine bağlayarak, izleyiciyi hem geçmişle hem de günümüzün sosyal dinamikleriyle yüzleşmeye davet ediyor. Böylece Muçolli, mekânda varlık ve yokluk arasındaki hassas dengeyi incelikle ortaya koyuyor.
Brilant Milazimi’nin bienal için Prizren’de ürettiği, Hangar 10’daki seçkide yer alan eserler
Autostrada Bienali, Balkanlar’daki çağdaş sanat ortamında uzun süredir hissedilen bir boşluğu doldurarak, bölgeye nefes aldıran etkinliklerden biri hâline geliyor. Yerel bağlamdan beslenen ama uluslararası diyaloğa da açık bir kurguya sahip olan bienal, yalnızca sanatçıları değil, küratörleri, yazarları ve kültür aktörlerini de aynı kolektif zeminde bir araya getiriyor. Bu yönüyle, hem bölgenin belleğine hem de güncel sanatın küresel damarlarına temas eden önemli bir kesişim alanı inşa ediyor.
Genç, hevesli ve son derece etkileşime açık bir ekibin omuzlarında yükselen etkinlik; misafirperverliği ve enerjisiyle dikkat çekiyor. Bununla birlikte, bienalin dijital üretim tekniklerine dair çekingen tavrı da göze çarpıyor. Tema her ne kadar “zamanın ritmi” gibi çağdaş sanat için üretken bir kavramı merkezine alsa da, günümüzün görsel ritmini belirleyen medya teknolojilerine yeterince alan tanımaması, bienalin henüz gelişime açık yönlerinden biri olarak değerlendirilebilir. Autostrada Bienali’nin sahip olduğu dinamizm, coğrafyadan beslenen çok kültürlü yapısı ve sürekli gelişme potansiyeliyle, Balkanlar ve dünya çağdaş sanat sahnesinde etkisini giderek artırmaya devam edeceğini 2027’deki 6. edisyonunda da göstermesi ümidiyle.
Yazan: İhsan Sarıyer
Yazı ve Fotoğraflar: İhsan Sarıyer
BASE 2025: Genç Kuşağın Ses Getiren Diyalogları
Üç Ayaklı Kedi'nin Öne Çıkanları
Ayın Öne Çıkan Sergileri: Ekim 2025
Londra Sanat Rotası: Eylül 2025
Sanatçıların Tatil Rutinleri
Yorum yapmak için tıklayın