2020 kapımızı çaldı, Ocak ayı ile girdi hayatımıza. Herkesin yeni yılını kutlar senenin ilk şanslı burcu Kova ile yazıma başlar, sizlere de kahvenizi alıp şöyle güzelce arkanıza yaslanmanızı öneririm.
Kova burcu dediğimiz de karşımıza “Biliyorum“ kelimesi çıkar. Dik kafalı olduklarından her şeyi bilirler lakin asla küçümsenmemesi gereken bir burçtur ki en akılcı ve bilgeç burç mensupları bu burçta dünyaya gelmiştir diyor astrologlar. Elçiye zeval olmaz deyip ben işin benim kısmıma, sanatçısıyla olan ortak benzerliklerine geçiyorum.
Jackson Pollock (28 Ocak 1912- 11 Ağustos 1956) dediğimizde hemen hemen herkesin aklına damla damla sıçratılmış boyalarla yapılan tuvaller gelir. Pollock, doğrudan boya kutusundan emaye boyayı dökmüş ya da çubuk ve sertleştirilmis fırçalar kullanarak damlatmıştır.
Bu tabloyu hangi sözcüklerle betimlersiniz?
Sanatçı bu resmi nasıl bir vücut şeklinde ortaya çıkarmıştır?
Bu soruların cevabı, hayal güçleri sınırsız olmakla birlikte, düşünceleri bulundukları anın ötesinde, akılcı ve sezgisel olan Kova burçlarının huyundan mıdır bilinmez, yaratıcı doğalarından mıdır anlaşılmaz. Jackson Pollock’in sıradışı soyut çalışmalarında bunu an ve an görebilirsiniz.
Tuval bezini duvara tutturmayı ya da yere sermeyi tercih eden sanatçı; kendini daha yakın hissettiğini ve resmin bir parçası olduğunu bu sayede etrafında yürüyebildiğini, dört kenarında da aheste aheste çalışabildiğini ve kelimenin tam anlamıyla resmin içinde olduğunu hissettiğini belirtmiştir. Kova burcu için de farklılığın timsali, sıradanlığın düşmanı derler…
Resimde söyleyecek bir şeyi olduğunu biliyordu sadece nasıl söyleyeceğini bilemiyordu… O da kendi tarzı ile Hareketli Boyama (Action Painting) akımının en önemli temsilcilerinden biri olmuş dünyaya sesini duyurmuştur.
Gel gelelim Kova burcu için söylenen o fısıltılara. Aşka zor yelken açabilen Kova insanını bilemem ama Jackson Pollock gibi haylaz bir adam da aşktan nasibini almış, aşk kapıyı çalınca kayıtsız kalamamıştır.
Kova burcu insanı için derler ki, onun özgürlüğünü elinden almaya kalkarsan elindekinden olman an meselesi… Sakın onu sıkma, darboğaz etme. Hop bir bakmışsın, kalbinde taht kurduğunu sandığın kişinin aklında yel olmuşsun.
Jackson ve Krasner ilişkisi bu durumdan pek etkilenmemiş olsa gerek aşklarını evlilikle taçlandırdılar ama siz siz olun aman ha kova burcu insanlarını zorlamayın.
Pek tabii hepimiz de olduğu gibi bu burcun mensubu insanlarda da olumsuz yönler bir hayli var. Mesela inadıyla meşhur keçi gibi sabit fikirli olup, kendi fikirlerinin ve düşüncelerinin doğrultusunda gitmenin doğru olduğuna karar vermesi sanat yolunda onu bir ikon haline getirmiş olsa da, ona para ve ün kazandırmış, hayat işte bu dedirttirmiş gibi gözükse de gelin görün ki onu özel hayatında yalnız ve mutsuz yapmıştır.
Herkesle kavga eden bir kişilik olan Pollock burcunun olumsuz yönlerinden huysuzluktan da nasibini almış çoğu zaman anlaşılamaz bir hayat yaşamaya başlamıştır.
Uzaktan davulun sesi hoş gelir misali… Hayatı pek de güllük gülistanlık olmamıştır. Alkolizme yenik düşen sanatçı, 1956 yılından sonra resim yapmayı bile bırakmıştır. Lakin öncesinde ailesinin onu akıl hastanesine yatırmasI bile psikolojik yanlızlığını pek durduramamış olsa ki, ”Çok sevdim ve çok seviliyorum, uğruna kendi sanat hayatımı bile askıya aldım…” diye tabir ettiğim ressam eşi Krasner bile onunla yollarını ayırmıştır.
Her bir insanın, hayatında derinliklerine doğru ilerlediğimiz zaman hayatın seçimlerden başka bir şey olmadığını daha net görüyoruz.
Pollock belki yalnızdı, belki çok sevdi ya da daha çok sevildi. Kim bilir belki de bunların hiçbirini istemedi ve sadece kendi tarzıyla boyaları istediği yönde sanki ‘Hayatımı kontrol edemem ama boyamı istediğim yere fırlatırım.’ misali büyük bir şöhrete ulaştı.
Ne istedi bilinmez ama bizlere ve gelecek nesile muhteşem eserlerini bıraktı. 11 Agustos 1956 gecesi otomobiliyle kaza yaparak hayatını kaybetti.
Pollock ve kova burcu ile olan benzerlikler üzerinden sizlere onun hikayesinide tatlı, tuzlu kıvamında biraz anlattıktan sonra, kova burcunda doğmuş, birkaç büyük isimden de bahsetmek isterim.
Amerika’da bir dönem yaşamış olan sanatçımız; yaşamakla kalmamış bir de “The New Yorker”, “The New York Times”, “Forbes” dergi ve gazetesinde çizimleriyle yer almış Gürbüz Doğan Ekşioğlu da kaleminden akan zekası ile tam bir kova burcu mensubu.
Dillere destan aşkları ile Eren Eyüboğlu ve Bedri Rahmi Eyüboğlu… Kim demiş aşkla iş birlikte yürümez diye buna en iyi örneklerden biridir iki büyük sanatçının aşkı.. Kendisi de bir kova burcu olur.
Gel gelelim uzak diyarlarda ki kova burcu ve şahsına münhasır sanatçılardan söz etmeye; 1950’lerden günümüze gelirsek, paslanmaz çelikten ayna yüzeyli balonlar, çiçekler, çeşitli figürler, hele hele hayvanlar desem. Size “Jeff Koons köpek heykelleri” desem.. Bu kadar yaratıcı bir heykeltraşın da bir deha burcu olan kovadan çıkması pek de şaşırtıcu olmaz değil mi?
Japon Pop Art dedigimizde renkli ve çılgın dünyası ile Takashi Murakami, evet kendisi tam bir kova. Yere göğe sığmayan renkli dünyasında ki alacalı hayal gücüyle sınırsız ve özgür bir ruh.
Burçlar hayatımızı belirlemez ama belirli özellilerini de aldığımız aşikar. Bu ay biraz sert ama hüzünlü bir hayatla ikon olmuş Jackson Pollock ve kova burcu ile olan benzerliklerini nacizene yazdım son söz olarak da ufak ufak diğer kova mensubu üstadlardan da biraz bahsedip sizleri uğurladım.
Önümüzde ki ay, balık burcu ve sanatçıları ile yeniden görüşmek üzere. Yarınlarınızın dünlerden daha güzel olmasını temenni ederim.
Yazı: Yasemen Çavuşoğlu
Yazı ve Fotoğraflar: Yasemen Çavuşoğlu
Karanlığa Selam: Karanlık Eserleriyle Sanata Işık Tutan Ressamlar | Yazan Yasemen Çavuşoğlu
Gizemleriyle Leonardo Da Vinci | Yazan Yasemen Çavuşoğlu
Sevdalı Kadın: Tomris Uyar | Yazan Yasemen Çavuşoğlu
Kusurların Mükemmeliği: Wabi-Sabi & Kintsugi | Yazan Yasemen Çavuşoğlu
Modigliani ve Ebedi Aşkı Jeanne | Yazan Yasemen Çavuşoğlu
Yorum yapmak için tıklayın