Bir Şehirde Sanatın Evrenselliği Yankılanıyorsa, O Gün 19. Contemporary Istanbul Günüdür!

Fulden Karayel Okumuş

3 gün önce

Sanatın bir tercümana ihtiyacı yok, değil mi? Hepimizin içinde onu anlayabilecek bir duygu var. Bazen sadece bir renk, bir dokunuş ya da en basit bir bakış açısı bile içimizdeki duyguları harekete geçirebilir. Bu duygular, bizi hiç gitmediğimiz şehirlere ve daha önce hiç hissetmediğimiz deneyimlere götürebilir. Sanat, tam da bu yüzden sihirli bir köprü gibi değil midir? Hem bizi birbirimize bağlıyor hem de uzak diyarlardan hikayeler getiriyor. Bir eserin karşısında durduğunuzda, aslında sadece bir tabloya değil, başka hayatlara ve dünyalara bakıyorsunuz. Tek bir çerçevede bir araya gelen onlarca hikâye, insana farklı bir bakış açısı kazandırıyor. İşte bu yüzden sanat, buluşmanın en güzel yoludur. Peki, bir şehri sanatla kuşatmanın ona evrensel bir dil kazandırdığını düşündünüz mü hiç?

 Contemporary İstanbul - Dirimart Galeri - Ghada Amer

Bir şehri sanatla kuşatmanın en çarpıcı örneklerinden biri, bu yıl 19. kez Akbank ana partnerliğinde düzenlenen Contemporary İstanbul. 23-27 Ekim 2024 tarihleri arasında tam da bu ruhla, dünyanın dört bir yanından gelen sanatçı ve eserlerle İstanbul’da büyük bir buluşma yarattı. Tersane İstanbul’un büyüleyici atmosferinde, bu kez farklı bir alanda sanatseverleri ağırladı. Contemporary İstanbul, yeni açılan Rixos Tersane İstanbul’un balo salonu ve T5 salonlarında, yaklaşık 800 eserle birlikte 14 ülkeden 50 galeriye ev sahipliği yaptı. Her bir eser, kendine özgü bir dünyaya açılma imkânı sunuyor. İki ayrı binada, Hall A ve Hall B’de karşımıza çıkan bu etkinlikte, galeriler titizlikle dağıtıldı ve sanatın her dalını barındıran partner projeler bizlere sunuldu.

Contemporary İstanbul - Anna Laudel Galeri - Cem Sonel - Ertuğrul Güngör & Faruk Ertekin

Bu yılki etkinliğin odak noktası, Juan Manuel'in küratörlüğünü yaptığı “Born in the Seventies” sergisi. İspanya'nın Türkiye Büyükelçisi Cristina Latorre Sancho'nun desteğiyle düzenlenen bu sergi, İspanya'nın dört bir yanından önde gelen 15 farklı galeriden 21'den fazla olağanüstü eseri sunuyor. Sergi, İspanyolca konuşulan ülkelerde gelenek ve modernitenin kesiştiği noktaya dair benzersiz bir bakış açısı sunarak çağdaş İspanyol sanatının çeşitli ve gelişen manzarasını vurgulamayı amaçlıyor. 70’lerde doğmuş sanatçılardan oluşan bu sergi, dönemin ruhunu iliklerinize kadar hissettiren nostaljik ve yaratıcı bir yolculuk sunuyor.

 

Contemporary İstanbul - Sevil Dolmacı Galeri - Ekrem Yalçındağ - Barry X Ball 

Konferans ortağı IGA Art ile iş birliği içinde düzenlenen CIF Dialogues programı, 23-24 Ekim 2024 tarihleri boyunca çeşitli disiplinlerden uzmanların katıldığı ilham verici konuşmalara ev sahipliği yaptı. Yükselen ve tanınmış sanatçılar için önde gelen bir pazar yeri olan Artsy ile ortaklaşa gerçekleştirilen bu program, fuarın CI New York temsilcisi ve sanatsal içerik danışmanı Sarp Kerem Yavuz tarafından yönetildi. CIF Dialogues, özellikle İspanya ve Latin Amerika sanatı, sanat koleksiyonculuğunun toplumsal ve kamusal etkileri ile yapay zeka çağında dijital sanat gibi konuları, çağdaş sanatın değişen manzarasını farklı perspektiflerden ele alarak derinlemesine keşfetmemize olanak tanıdı.

 

Contemporary İstanbul - Sconci Galeri - Paul Sibuet - Luca Valentini

Marc-Olivier Wahler’in küratörlüğündeki "The Yard" Açık Hava Heykel Sergisi, bize sanatın mekanlarla olan ilişkisini yeniden sorgulatırken, bu sergi, dış mekanın sanatsal potansiyelini ortaya koyarak izleyicileri düşündürmeyi başardı. Robin Yayla x Fairmont Quasar İstanbul’un yaratıcı buluşması ise karakterlerle mekanları buluşturduğu illüstrasyonlarıyla gözlerimizi kamaştırdı ve yaratıcılığın sınırlarını zorlayan bir deneyim sundu.

 

Contemporary İstanbul - BüroSarıgedik - Erdil Yaşaroğlu

House of Brothers Lounge x Esra Gülmen’in İstanbul’a ithafen yarattığı eserler, şehrin ruhunu yansıtan bir dokunuş sergileyerek sanatseverleri İstanbul’la bütünleştirdi. Bunun yanı sıra Beymen’in çağdaş sanat koleksiyonundan özel bir seçki, mağazalarını sadece alışveriş yapılacak yerler değil, aynı zamanda ilham alınacak ve sanatı hissedecek mekânlar olarak kurgulayarak alışveriş deneyimini zenginleştiriyor.

 Contemporary İstanbul - Anna Laudel Galeri - Ramazan Can

LG OLED, teknolojinin sanata nasıl entegre edilebileceğini gösterirken, Tosyalı Holding x Osman Dinç’in “Bir Dünya Hikayesi” sergisi, çeliğe hayat veren sıradışı eserleriyle zaman kavramını bambaşka bir perspektiften ele alıyor. Son olarak, BMW i5 Flow NOSTOKANA x Esther Mahlangu, aracın yüzeyine kendi benzersiz renk ve desenlerini yansıtarak adeta bir sanat eseri yaratıyor; bu da otomobili bir hareketli sanat eserine dönüştürüyor. Ayrıca, İstanbul’un dört bir yanından sağlanan ücretsiz deniz seferleriyle Kadıköy, Karaköy ve Kabataş’tan teknelerle fuara ulaşmak, şehrin karmaşasında nefes aldıran şahane bir deneyim oldu. Bu yıl deniz yolunu tercih etmemiz özellikle tavsiye edildi. İstanbul’un kalbinde, bu evrensel dilin yankılandığı o eşsiz anı hep birlikte yaşadık. Contemporary İstanbul’da böyle bir köprünün parçası olmak, bize gerçek bir bağ kurmanın ne kadar değerli olduğunu hatırlattı. Artık hazırsanız, Contemporary İstanbul’un büyüleyici ayrıntılarına birlikte göz atmaya başlayalım!

 Contemporary İstanbul - Jorge Lopez Galeri - Volkan Diyaroğlu

Çağdaş Resim Sanatına İspanyol Ve Latin Amerika Bakışı

Contemporary İstanbul bu yıl, İspanya ve Latin Amerika odağında, İspanyolca konuşulan ülkelerden seçkin galerileri ağırlıyor. Corporate Club ortaklarının desteklediği etkinlikte aralarında Andrea Rehder Galerisi (São Paulo), Berlin Galleria (Sevilla), Jorge Lopez Galeria (Valencia), Galería Jose de la Mano (Madrid) ve W—Galería (Buenos Aires) gibi önemli galeriler yer alıyor. 

 

Contemporary İstanbul, Born in the Seventies,Teresa Moro,Galería My Name’s Lolita Art, Madrid

Juan Manuel Bonet küratörlüğünde düzenlenen ve İspanya’nın Türkiye Büyükelçiliği’nin desteğini alan “Yetmişlerde Doğmuş” adlı sergi ise fuarın öne çıkan bölümlerinden. 1970 sonrası doğan İspanyol sanatçıların eserlerinden oluşan sergi, çağdaş İspanyol resim sahnesine bir bakış sunuyor. Sanatçılar, figüratif ve soyut tarzları harmanlayarak geliştirdikleri özgün üsluplarını edebiyat, müzik ve flamenko gibi diğer sanat formlarıyla etkileştiriyor. Sevilla, Madrid, Barselona ve Valensiya gibi şehirlerden seçilen yirmi bir eser, çağdaş İspanyol sanatının dinamik yapısını gözler önüne seriyor.

Contemporary İstanbul - C24 Galeri - Gabriel Barcia Colombo

C24 Galeri - Gabriel Barcia Colombo’nun Kehanet Eseri

C24 Galeri’de dikkatimi çeken eserlerden biri, Gabriel Barcia Colombo’nun Kehanet adlı etkileşimli video heykeliydi. Bu eser, kolu çektiğinizde yeni yaşam tavsiyeleri sunan bir slot makinesini andırıyor. İlginç bir şekilde, tarih boyunca 500.000 alıntıyla beslenen bu heykel, makinedeki kolu çeken her izleyici için tamamen yeni ve eşsiz bir alıntı oluşturuyor. Eser, kumarbazların zihinlerinde oluşan dopamin salınımını ve sosyal medya akışlarını yenilediğimizde hissettiğimiz o heyecan verici duyguyu ilham kaynağı olarak alıyor. Her seferinde yeni bir yaşam tavsiyesi ile dolup taşan bu deneyim, izleyiciyi eğlenceli ve düşündürücü bir yolculuğa davet ediyor.

 Contemporary İstanbul - Pg Art Galeri - Ayla Turan

Pg Art Galeri - Ayla Turan’ın Güneşi Bekleyenler Heykeli

Bir diğer dikkat çekici eser, Pg Art Galeri’de yer alan Ayla Turan’ın Güneşi Bekleyenler heykeliydi. Bu heykelin etrafında 2-3 kez dolaştım ve her seferinde ona farklı bir açıdan bakmaya çalıştım. Her bakışımda, çocukların masumiyetindeki sıcaklığı ve umut dolu bakışlarını daha yoğun hissettim. Heykelin detaylarına odaklandıkça, bu bekleyişin sadece güneşi değil, aynı zamanda hayatta daha güzel günleri de simgelediğini anladım. Her açıdan farklı bir hikaye anlatıyor gibi, bana umut ve dayanışma duyguları geçirdi. Etrafında dönmek, eserin ruhunu daha iyi kavramama yardımcı oldu. Heykele bakarken, hayatın zorluklarına rağmen umutla beklemenin, insan ruhunun özündeki iyimserliği nasıl temsil ettiğini düşündürdü.

Contemporary İstanbul - Sconci Galeri - Annalu

Sconci Galeri - Annalu'nun Flyingfeet Blue Heykeli

Dubai’deki Sconci Galeri’de keşfettiğim eserler arasında Annalu’nun Flyingfeet Blue heykeli öne çıktı. Heykeli her incelediğimde, sanki yerçekiminden bağımsız bir serüvenin içine dalmışım gibi bir his kapladı içimi. Parmak uçlarında yükselirken, her detayıyla sunulan zarafet, özgürlüğü ve sonsuz olasılıkları sadece bir adım ötede gibi hatırlatıyor.

Contemporary İstanbul - Zilberman Galeri - Carlos Aires

Zilberman Galeri - Carlos Aires’in Can’t Take My Eyes Off You Eseri

Zilberman Galeri’de Carlos Aires’in Can’t Take My Eyes Off You eseri, toplumsal mesajlarla dolu bir dille krizlerin anlatıldığı Love Song From Time Of Crisis serisinin önemli bir parçası. Eserde, Aires, Türk banknotları üzerine gerçekleştirdiği kolajla izleyiciyi Atatürk’ün bakışları ve “I love you” ifadesiyle selamlıyor. Tanıdık bir yüzün güçlü bir mesajla buluştuğu bu eser, geçmişle günümüz arasında duygusal bir bağ kuruyor.

Contemporary İstanbul - Vision Art Galeri - Lara Sayılgan

Vision Art Galeri - Lara Sayılgan’ın Eseri

Vision Art  Galeri'deki Lara Sayılgan'ın eserine odaklandığımda, sınırların hayatımızdaki çok yönlü anlamları çarpıcı bir şekilde gözlerimin önüne seriliyor. Sayılgan’ın sınır bariyerleriyle temsil ettiği "sınır" kavramı, hem ayırıcı hem de birleştirici bir unsur olarak beliriyor. Sınırlar, bazen koruma sağlarken, bazen de dış dünyadan kopmuşluk hissini doğuruyor. Bu eser, bana sınırların yalnızca fiziksel engeller değil, aynı zamanda zihinsel ve duygusal sınırlamalar olduğunu düşündürüyor. Mutluluk ile hüsran, umut ile hayal kırıklığı gibi zıt duygular, bu sınır çizgilerinde birleşiyor. Sayılgan, izleyiciyi kendi hayatındaki sınırları sorgulamaya ve bu sınırların anlamlarını yeniden değerlendirmeye davet ediyor. Kendi bakış açımızla şekillenen bu sınırların, hayatımızda derin izler bıraktığını hissettiriyor.

Contemporary İstanbul - Pilevneli Galeri - Ali Elmacı 

Pilevneli Galeri - Ali Elmacı’nın Hepimiz Vampiriz Birimiz Hariç Tablosu

Pilevneli Galeri’de Ali Elmacı’nın Hepimiz Vampiriz Birimiz Hariç tablosuna göz atarken, modern dünyanın karanlık ve karmaşık yanları aklımdan geçti. Vampirin devasa bir şekilde açılmış ağzı, toplumun doyumsuz açlığını ve sürekli tüketme arzusunu aklıma getiriyor. Perde arkasında gizlenen geyik, insanın içindeki masumiyetin bu açlık içinde nasıl yavaş yavaş kaybolduğunu hissettiriyor. Soğuk ve puslu atmosfer, bu içsel çatışmayı daha da belirginleştiriyor; sanki karanlık bir yanın yanında, korumaya çalıştığımız saf bir öz var. Belki de Elmacı, bu eserle bizden, toplumsal kaos içinde kaybolurken kendimize dönüp bakmamızı istiyor.

 Contemporary İstanbul - The Yard 5 - Dirimart - Anselm Reyle 

The Yard Açık Hava Heykel Sergisi

Contemporary İstanbul'un sanat danışmanı ve Cenevre'deki MAH Musée d'Art et d'Histoire direktörü Marc-Olivier Wahler küratörlüğünde düzenlenen Contemporary İstanbul'un ikonik The Yard Açık Hava Heykel Sergisi'nin 4. edisyonunda, disiplinlerarası sanatçıların 19 sanat eseri yer alıyor. The Yard, günümüz çağdaş sanatının zengin çeşitliliğini ve yenilikçi ruhunu vurguluyor.

 Contemporary İstanbul - The Yard 4 - BüroSarıgedik -  Erdil Yaşaroğlu

Katılımcı sanatçılar arasında Anselm Reyle, Bilal Hakan Karakaya, Bilal Yılmaz, Ebru Döşekçi, Erdil Yaşaroğlu, Étienne Krähenbühl, Franco Guerzoni, Giulio Paolini, Georg Herold, Gözde Can Köroğlu, Kazım Karakaya, Kemal Tufan, Onur Mansız, Semih Zeki ve Ugo Rondinone yer alıyor.

The Yard’da benim dikkatimi çekenler arasında The Yard 4’te Erdil Yaşaroğlu’nun devasa Sokak Köpeği heykeli ve The Yard 5’te Anselm Reyle’nin Zodiac Apocalypse Vazo eseri en beğendiklerim diyebilirim.

19. Contemporary İstanbul’da Öne Çıkan Projeler

 Contemporary İstanbul - House Of Brothers x Esra Gülmen

House of Brothers Lounge x Esra Gülmen 

Bazı projeler yalnızca yapılmakla kalmaz; sizi düşünmeye, hayal etmeye ve hatta dönüştürmeye davet eder. Bu proje de tam olarak böyle bir serüven vaat ediyor.

House of Brothers Lounge, 19. Contemporary Istanbul’da sanatseverleri yine özel bir buluşma noktasında ağırlıyor. Ironik ve düşündürücü eserleriyle tanınan Esra Gülmen’in özgün çalışmaları, Osman Can Yerebakan’ın küratörlüğünde Türkiye’de ilk kez burada sergileniyor. Lounge’a adım atan herkesin ilgisini çekmeye hazır bu sergide, Gülmen’in zıtlıkları barış içinde bir araya getirdiği Controversy Teeter / Totter, Istanbul adlı eseri, İstanbul’un karmaşık ruhuna sanatsal bir tercüme niteliğinde. Bu enstalasyon, şehrin çelişkilerini bir denge noktasında buluşturmayı amaçlayarak Yerebakan’ın dediği gibi “İstanbul’a yazılmış bir aşk şarkısı” olarak öne çıkıyor.

 Contemporary İstanbul - House Of Brothers x Esra Gülmen

Tahterevalliler, İstanbul’un günlük çelişkilerinin bir yansıması gibi; her biri hayata dair sorularımızla dolu bir oyun alanı sunuyor. Hayatın koşturmacasında aklımıza takılan her şeyi birer oyun malzemesi haline getirip bu karmaşayla dans etmek ve eğlenmek için güzel bir fırsat. Belki de gerçekten kendimizi bulmanın sırrı, bu çelişkilerle yüzleşip onları keyifle yaşayabilmekte gizli.

Lounge’ın dış alanında ise, Gülmen’in göz alıcı eseri Ne Seninle, Ne Sensiz (Neither With Nor Without You) Haliç manzarasına karşı konumlanıyor. Bu aynalı eser, bağlanmakla kopmak arasında gidip gelen duygulara dokunan bir yüzey sunuyor. İstanbul’a dair çelişkili hisleri yansıtan bu eser, sahip olma ve özgür bırakma arasındaki ince çizgide, kendine has bir üçüncü yol arıyor.

 Contemporary İstanbul - House Of Brothers x Esra Gülmen

"Ne Seninle Ne Sensiz," Esra Gülmen’in İstanbul’a ithaf ettiği bir eser olarak, bu şehrin insanı asla bırakmayacağını fısıldıyor. İzlerken, geçmişinizle ve yarım kalan hikayelerinizle yüzleşiyorsunuz; renkler gün boyunca bir gölge oyunu gibi değişiyor, sizi başka duygulara sürüklüyor. İstanbul, kendini sürekli yeniden tanımlayan bir ruhla, bizi de bir ‘gidiş-geliş’ döngüsüne davet ediyor. Göç, sadece fiziki değil, ruhsal bir serüven değil mi? Bu eser, İstanbul’la yaşadığımız aşk-nefret ilişkisini ve derin çelişkileri açığa çıkarıyor, bizi şehrin karmaşasında kendimizle yüzleşmeye çağırıyor.

 Contemporary İstanbul - BMW i5 Flow NOSTOKANA x Esther Mahlangu

BMW i5 Flow NOSTOKANA x Esther Mahlangu

 Her köşesi keşif dolu bir proje! Sizi farklı dünyalara taşıyacak bu yaratıcı çalışmada, her adım yeni bir merak unsuru taşıyor. BMW i5 Flow NOSTOKANA, Frieze Los Angeles sanat fuarının ardından Contemporary İstanbul’un 19. edisyonunda sanatseverlerin karşısına çıkıyor. Bu özel enstalasyon, sanat ve teknolojinin buluştuğu bir deneyim sunuyor. BMW’nin renk değiştirme teknolojisi ile Güney Afrikalı sanatçı Esther Mahlangu’nın geleneksel sanatını bir araya getiriyor. Mahlangu, BMW Art Car projesinin ilk kadın ve ilk Afrikalı sanatçısı olarak, aracın yüzeyine kendi benzersiz renk ve desenlerini yansıtarak adeta bir sanat eseri yaratıyor. BMW i5 Flow NOSTOKANA artık yalnızca bir otomobil değil, sürekli değişen, göz alıcı ve dinamik bir sanat eseri.

 

Contemporary İstanbul - BMW i5 Flow NOSTOKANA x Esther Mahlangu

E Ink teknolojisi ile donatılan BMW i5 Flow, elektrik yüklerine duyarlı bir film katmanı sayesinde aracın yüzeyinin renklerini sürekli değiştiriyor. Mahlangu’nun sanatıyla buluşan bu dinamik yapı, izleyicilere her an yeni bir görünüm sunarak etkileyici bir deneyim yaratıyor. Bu görsel deneyimi daha da zenginleştiren bir unsur ise BMW Group’un Ses Direktörü Renzo Vitale’nin tasarladığı işitsel performans. Vitale, Mahlangu’nun yaşadığı toprakların kültüründen gelen seslerle eserin görselliği ile uyumlu bir ses atmosferi yaratıyor. Sonuç olarak, BMW i5 Flow NOSTOKANA, hem gözlere hem de kulaklara hitap eden, izleyicileri etkileyen bir enstalasyon olarak öne çıkıyor.

Contemporary İstanbul - Quayola x LG OLED

Quayola x LG OLED

Bu proje, alışılmışın dışında olanı keşfetmek isteyenleri bekliyor. Hayal gücünün sınırlarını zorlamaya hazırsanız, bu projeye mutlaka göz atmalısınız! LG, 2021 yılında hayata geçirdiği LG OLED ART projesiyle sanat ve teknolojiyi buluşturma yolculuğuna başladı. Bu projeyle sanatçılara geleneksel medyanın sınırlarını aşma fırsatı sunarak, OLED ekranlarının eşsiz aydınlatma teknolojisiyle eserlerine yeni bir boyut katmayı amaçlıyor. Quayola’nın Fransız Empresyonizmi ve Claude Monet’nin geç dönem eserlerine övgü niteliğindeki Jardins d'Été (Yaz Bahçeleri) video serisi, Contemporary Istanbul’da sanatseverlerle buluştu. Bu özel sergi, Monet’nin zamansız eserlerine dijital bir saygı duruşu niteliği taşıyor. LG OLED’in olağanüstü görüntü teknolojisi sayesinde bahçelerin renkleri, dokuları ve derinliği gözler önüne seriliyor. Quayola, eserlerinde sanat ve teknolojiyi harmanlayarak gerçek ile yapay, figüratif ile soyut arasında bir gerilim yaratarak izleyicilere farklı bir deneyim sunuyor. Onun etkileyici serisi, dijital empresyonizmin sınırlarını zorlayarak yeni bir bakış açısı getiriyor.

Contemporary İstanbul - Tosyalı Holding x Osman Dinç

Tosyalı Holding x Osman Dinç

Tosyalı Holding ve Osman Dinç’in bu etkileyici projesi, sanayinin gücü ile sanatın ruhunu bir araya getiriyor. Her bir detay, zihninizde kalıcı bir iz bırakmak için özenle şekillendirildi.

Contemporary Istanbul’un 19. edisyonunda, heykeltıraş Osman Dinç’in çeliği sanata dönüştüren “Bir Dünya Hikayesi” sergisini sanatseverlerle buluşturdu. Dinç’in sergisi, çeliğe hayat veren eserleriyle zaman kavramını bambaşka bir perspektiften ele alıyor. Sanatçının göçebe düşünce yapısı ve evrensel aktarım dili, kişisel hafızası ile kolektif bellek arasındaki derin ilişkiyi yansıtıyor. Kullandığı yalın formlar ve malzemelerle izleyiciyi mekân ve nesnenin zamana dair aidiyetinden özgürleştiriyor.

Bu proje, yalnızca sanatı desteklemekle kalmıyor; aynı zamanda çeliğin modern dünyadaki rolüne yeni bir bakış açısı kazandırıyor. Dinç’in eserleri, çeliğin evrensel ve zamansız yapısını kullanarak zamanı ve mekânı yeniden tanımlama çabasını simgeliyor. Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, sürdürülebilirlik odaklı değerleri yansıtan eserlerin, çeliğin sanatsal bir dönüşümle hayat bulduğu mükemmel bir örnek olduğunu belirtiyor.

ARTtv 16. Yılını Kutluyor

Türkiye’nin ilk online sanat televizyonu ARTtv, tam 16 yıldır sanatı hepimizin evine, ekranına taşıyor. Contemporary İstanbul’da yer aldığı standında bu uzun yolculuğun izlerini sanatseverlerle buluşturdu; Türkiye’nin en zengin görsel sanat arşiviyle geçmişten bugüne yolculuk yapmamızı sağladı. Güncel sergiler, özel röportajlar, müzeler, bienaller ve sanat fuarlarıyla dolu bu dünya, genç sanatçılara destek veren ARTtv Project ile yeni keşif alanları açmaya devam ediyor. Güzel Sanatlar öğrencilerinin de kaynak olarak başvurduğu bu değerli platform, 16 yıldır Türkiye’nin sanat belleğini yaşatan bir dost gibi yanımızda.

 Contemporary İstanbul - Fairmont Quasar İstanbul x Robin Yayla 

Robin Yayla x Fairmont Quasar Istanbul

Bu proje, günlük hayatınızın sıradanlığına ışık tutarken kendinizden bir şeyler bulabileceğiniz sıcacık bir deneyim sunuyor. Mekanlarla karakterleri buluşturduğu illüstrasyonlarıyla tanınan Robin Yayla, yaratıcı bir tıkanıklık yaşadığı dönemde Fairmont Quasar Istanbul’da ilham buldu. Otelin huzurlu atmosferi, ona yenilenme ve yeni bir bakış açısı kazandırdı. Yayla, bu süreçte gözlem ve ilham aldığı detayları kendi görsel diliyle yeniden keşfetti. İstanbul’un hızlı temposu içinde gözden kaçan detayları ve Fairmont Quasar Istanbul’un sıcak “ev” hissini bir araya getiren bu özel çalışma, Contemporary Istanbul 2024’te sanatseverlerle buluştu.

 Contemporary İstanbul - Trendyol Sanat - Candaş Şişman

Trendyol Sanat x Candaş Şişman

Sınırları olmayan bir proje ile karşı karşıyasınız! Alışılagelmiş kalıpları kırmaya hazır olun, çünkü bu projede her şey mümkün. Candaş Şişman’ın SYN-Phon çalışması, Contemporary Istanbul 2024’te Türkiye’deki ilk gösterimini gerçekleştiriyor. İzleyiciyi ses ve görselin iç içe geçtiği duyusal bir keşfe davet eden bu çalışma, 2013’te Budapest Art Factory’de geliştirildi. Şişman’ın kültürler ve diller ötesi iletişim arayışı, grafik notasyonlarıyla uluslararası müzisyenlere ilham kaynağı oluyor.

 Contemporary İstanbul - Beymen Collector’s Lounge - Emin Mete Erdoğan

Beymen Collector’s Lounge

İlhamın en şık halini arayanların buluşma noktası! Bu proje, sınırları aşmak ve yeni yollar keşfetmek isteyen herkese hitap ediyor. Beymen, bu yıl 19. Contemporary Istanbul’da "Beymen Collector’s Lounge" ile karşımıza bambaşka bir deneyimle çıkıyor. Tersane İstanbul’daki bu özel alanda, Beymen’in çağdaş sanat koleksiyonundan nadir eserler sergileniyor. Sanatı, lüks moda dünyasının o zarif dokunuşlarıyla bir araya getiren bu mekânda, Claire Chesnier, Pablo Davila, Koray Ariş, Lal Batman, Ali Şentürk, Emin Mete Erdoğan, Marion Verboom, Devran Mursaloğlu ve Derya Geylani Vuruşan gibi sanatçıların eserleri sanatseverlerle buluşuyor. Sanat ve moda bir arada; Beymen, sadece bir moda markası değil, aynı zamanda sanata değer veren, ilham dolu bir durak! olarak karşımıza çıkıyor.

Yazı ve Fotoğraflar: Fulden Karayel Okumuş

Paylaş:


Yorum yapmak için tıklayın

Diğer Yazıları

27 gün önce

Caeli’de Alice’inizi Keşfetmenin Tam Zamanı Mı Dersiniz?

2 ay önce

Hayatınızdaki İzleri Bu Sergide Keşfetmeye Var Mısınız? | Yazan Fulden Karayel Okumuş

3 ay önce

Tesadüfün Sanata Dönüştüğü Yer: Olafur Eliasson’un İstanbul Boğazı’ndaki Sergisi | Yazan Fulden Karayel Okumuş

4 ay önce

Mücevher Tasarımcısı Ali Rıza Akdolu'nun Aliens Heykellerinin Sırrı 1 Milyon Yılda Mı Gizli? | Yazan Fulden Karayel Okumuş

4 ay önce

Oyuncakları Sanata Dönüştüren Mamut Limited Sanatçıları Sanat Dünyasında Devrim mi Yaratıyor? | Yazan Fulden Karayel Okumuş

En Çok Okunanlar