Focus / Out Of Focus | Piramid Sanat
Piramid Sanat yeni sezonuna Bülent Bakan ve Deniz Gökduman’ın buluştuğu FOCUS/OUT OF FOCUS sergisi ile başlıyor!
Sergide, teknik olarak birbirinden çok farklı olsa da, bu dünyaya ait soruları/sorunları benzer iki sanatçı görüyoruz. Harfler, kelimeler ve cümleler, iki sanatçının çalışmalarına da bir izlenim olarak giriyor. Net ve anlaşılır bir düzlemde verilmek yerine, izleyiciyi zorlayıcı bir bilmece haline dönüşüyorlar.
FOCUS/OUT OF FOCUS sergisi, aynı zamanda içerikli bir katalog ile birlikte sizlerle buluşuyor. Katalogda bulunan, Ali Şimşek’in Bülent Bakan hakkında, Şeref Akşit’in ise Deniz Gökduman üzerine yazdığı yazıları okurken, sanatçılar hakkında daha derin çözümlemelere ulaşacaksınız.
Sergi, 7 Eylül – 16 Ekim 2016 tarihleri arasında Piramid Sanat’ta!
Melek Mazıcı | Beyaz Üzerinde Renkler | Galeri Nev İstanbul
Melek Mazıcı'nın Galeri Nev İstanbul'daki yedinci kişisel sergisi Beyaz Üzerinde Renkler ile izleyicilerin karşısına çıkıyor.
Helsinki'de yaşayan ve çalışan sanatçı, ilk sergisinden bu yana seçtiği farklı boya ve baskı teknikleri ile gerçekleştirdiği resimlerde sadeliği ve huzuru resmeder. İskandinav ülkesinin manzaralarının rahatlatıcı doğa duygusunu resimlerine yansıtan Mazıcı, bu sergisinde beyaz renginin kapsayıcı ve bütünleyici özelliklerini irdelemektedir. Mazıcı beyaza olan ilgisini ve rengin büyüsünü şöyle betimler: "Beyaz, bana göre başlı başına, bir renk olup ışığın kaynağıdır ve resmin önemli bir parçasıdır, resimdeki dengeyi sağlar." İşlerinde doğal ışık yoktur ve ışık tek bir kaynaktan gelmez. Akışkan hareketlerle birbirinin üzerine geçen ve katmanlar oluşturan renkler tuale derinlik hissi kazandırır. Sanatçı 35 yıl aradan sonra, sergideki eserlerinin büyük bir kısmını İstanbul'daki atölyesinde üretti. Tuallerin üzerindeki renklerin duruşu, birbirleri ile olan diyalogları ve sergi düzeni sayesinde beyazın limitlerini araştıran ve detaylandıran bir sürecin dokümantasyonu olma niteliğini taşır.
Sergi 30 Eylül – 29 Ekim tarihleri arasında Galeri Nev İstanbul’da!
Ali Atmaca & Ayşen Karakaya | Ekol Sanat Galerisi
İzmir'de yer alan Ekol Sanat Galerisi, Ali Atmaca’nın “Yağmurdan Hemen Sonra” ve Ayşen Karakaya’nın “Duvarların Ardında” adlı sergileri ile sezona merhaba diyor.
Uzun yıllardır Bodrum’da yaşayan Ali Atmaca’nın, Bodrum’a fırtına ile gelen yağmurun ağaçlara ve denize karışmasından aldığı ilham üzerine ürettiği eseri “Yağmurdan Hemen Sonra” sergisine de ismini veriyor. Bodrum’da yağmur sırasında yosunlar kuma karışırken, Ali Atmaca’nın resimlerinde de imge tuvalin içine hapsolur. İmge, görüntüden kurguya, gerçeklikten düşe kadar yaşamın ayrıntılarını aktarır. “Yağmurdan Hemen Sonra” doğanın yıkanışıdır. Karmaşanın ve sade olanın dönüşü, ruhun esrikliklerinin ortaya çıkışı, dinginleşmenin göstergesidir.
Ayşen Karakaya
Ayşen Karakaya için duvar, nesnel anlamı dışında başlı başına bir metafordur. İçinde iyiyi ve kötüyü, merakı ve sağduyuyu, hissizleşmeyi ve sağırlığı, isyanı ve yaratıyı barındırır. Duvarlar, Basquiat’nın şakacı figürleri, Banksy’nin politik dilidir. Ayşen Karakaya, yapıtlarının birçoğunda duvarlarla hesaplaşır. Bu aynı zamanda sokakla, sokağın diliyle kurduğu ilişkinin sonucudur. Nesne, metafora dönüştüğünde hayvanlar tuvallerine girer ve kadın bedenine bürünür. Beden ve ruhun kopuşu, başka yaşam formlarının göstergesi, ikonlardan gerçeğe dönüştür. Plastik anlamda desene, forma dönüştür. “Duvarların Ardında” adlı sergide karşımıza çıkan bu çalışmalar, bir karşı duruş üzerinden de okunabilir. Tabulara, bakış açılarına, yüklemelere dairdir gösterilen, aklımızın duvarlarının ötesinin ifşasıdır!
Sergi, 20 Eylül – 12 Ekim 2016 tarihleri arasında Ekol Sanat Galerisi'nde!
Meriç Hızal | Otobiyografimden | Mine Sanat Galerisi Palmarina Bodrum
Mine Sanat Galerisi Bodrum, Meriç Hızal'ın eserlerine ev sahipliği yapıyor.
Prof. Dr. Semra Germaner İş Bankası Sergi katalogunda, Meriç Hızal’ı şu şekilde anlatır: “Sanatını yaşamla kurmaya çalıştığı doğru bağlar üzerine temellendirmeyi amaçlayan, araştırıcı ve sorgulayıcı bir sanatçı Meriç Hızal.”
Meriç Hızal ise, Mine Sanat Galerisi’nde sergilenen heykellerini şöyle açıklıyor: “On yılda bir yaşadığımızı yeniden yaşadık. Neden, ne yapıyoruz, ne yapmalıyız bu istenmeyen tekrarlardan kurtulmak için? Otobiyografik çalışmama yeniden döndüm. Benim için sanat kendime yolculuk, kendimi bulma belki yaratma. Bazen günah çıkarma hatta pişmanlık. Bu çalışmada kendi özelimden hareketle birey-toplumsal yaşam arası bir karşılaştırma yapmak bir bakıma yaşadığım süreci tekrar irdelemek istedim. Kolektif bilinçaltına seslenen, belleği zorlayan, ‘Ne yapmalı’ dedirten bir çalışma olsun istedim. İnsanlığın belleği unutma özürlüdür denir ve de bireysel hafızanın en çok 30 yıl geriye gittiği. Oysa çoğu çok daha eski olay öylesine aklımda ki herhalde unutmak istemiyorum ve de unutturmamak. Onun için belgelemeli, taşa kazımalı, metalden oymalı. Tıpkı Ülkemdeki kadim uygarlıklardan bize kalanlar gibi. İçimi daha iyi dökmek için epigrafiye de gereksinimim vardı. Yalnız taşıdığı açık anlamı ya da dokusal katkısı için değil bizatihi insanın izi olmaktan kaynaklanan o gizli estetik haz için.”
Meriç Hızal
Sergi 2-22 Eylül tarihleri arasında Mine Sanat Galerisi Palmarina Bodrum’da!