Ertuğrul Ateş ve Emel Vardar

Resim ve Heykel Sergisi

11 Nisan - 3 Mayıs 2015

Art Maya Gallery

 

 

Şaşkınbakkal’da küçük ama samimi, naif bir mekân, mitolojik bir hikâye dinlermiş gibi hissedeceğiniz masalsı bir aura içinde izleyicilerini karşılamaya hazırlanıyor: Art Maya Gallery. Galerinin adının, Adalet Cimcöz’ün öncülüğünde ve Sabahattin Eyüboğlu’nun katkılarıyla açılmış olan; Türkiye’nin 50’li yıllarda kurulmuş ilk kültür ve sanat projesi Maya Galeri ile aynı oluşu hoş bir tesadüf. Sanat ve sanatçıları özellikle Anadolu Yakası’nda bulunan sanatseverlerle buluşturmayı hedefleyen galeri ilk açılış sergisinde Ertuğrul Ateş ve Emel Vardar gibi iki önemli çağdaş sanatçının yapıtlarını sergiliyor. Her iki sanatçı da özgün üslupları ve kendilerine özgü sanatçı duruşlarıyla sanatsal arenada yer edinmiş, hem Türkiye hem de yurt dışındaki sanat çevrelerince iyi tanınan sanatçılar. 

Heykeltıraş Emel Vardar açılış sergisine 7 bronz ve 7 cam olmak üzere 14 heykel çalışmasıyla katılıyor. Vardar’ın heykellerinde bilindiği gibi “kadın” daima ön planda olmuştur. Vardar, kadının dış güzelliğinden çok  içsel dünyasının güzeliğini ortaya koymaya çalışır. Bu açıdan bakıldığında, serginin bir diğer sanatçısı Ressam Ertuğrul Ateş’in “kadın” olgusuna dokunan çalışmalarının, heykellerle bütünleşerek mekâna hakim olduğunu söylemek mümkün. Nitekim mekâna hakim olan yapıtlar, bakan izleyicileri büyülü dünyalarına çekerek, öylece içine alıyorlar. Ateş, tuvallerden yayılan tılsımla ruhunuza dokunarak, estetik bir hazdan fazlasını sunar. O ki: Dilek ağaçlarının gizemli dünyasıyla, kadının yüceliğini hissedebileceğiniz bir düşsel yolculuk... Yapıtlarını alımlarken siz, hem bilge bir masal anlatıcısını dinliyor gibisinizdir - resme her bakışınızda semboller ve işaretler eşliğinde size başka mesajlar veren - hem de bilinçaltı ya da mitolojik bir yolculuğa çıkmış gibisinizdir. “Tesadüfen oluşturulan dokular” diyor resimleri için Ateş. Rastlantısal hatta yer yer doğaçlama... İçsel bir yolculuk, kendi özüne doğru akan... Şu materyalist dünyada belki biraz sürreal ama kişiyi kendi içine doğru sürükleyen böylesi bir yolculuk sizce daha iyi nasıl ifade edebilirdi ki? 
Müzik:Müzikotek