Sergi, öncelikli olarak 19. yüzyıl resmine damgasını vurmuş bir sanatçı olan ve çoğunlukla deniz ve kentin iç içe geçtiği İstanbul’u ve Venedik’i konu alan resimleriyle bilinen Ziem’i, tüm yönleriyle tanıtmayı amaçlıyor. Ziem’in sergideki yağlıboyalarında kullandığı canlı renkler ve hızlı, dinamik fırça tekniğiyle sürekli değişen ışığın titreşen etkilerini yakalama çabası izleniyor. Sanatçının neden izlenimciliğin gelişini önceden haber veren, önizlenimci bir ressam olarak kabul edildiği ve Monet gibi resim sanatında bir devrimi temsil eden ressamlarla üslupsal ilişkileri gözler önüne seriliyor. Tasarım süreçlerini görünür kılan desenleriyse, Kırım Savaşı döneminde İstanbul’da bulunan 19. yüzyılın bu gezgin ressamının zihnine bir pencere açıyor adeta. Bizi onun gözünden bu kenti yeniden keşfetmeye teşvik ediyor. Resim sanatına tutkun olan herkes ve yaşadığı dönemden bugüne kadar koleksiyonerler tarafından ilgiyle takip edilen, kendinden sonra gelen sanatçı kuşaklarını derinden etkileyen, daha yaşarken eserleri Louvre Müzesi’ne kabul edilen ilk sanatçı olan romantik manzara resminin bu tanınmış ismini, Ziem’i bugünün sanatseverleriyle buluşturmak amaçlanıyor.