Kamil Fırat | Yol | G-art Galeri
111 B izlenme 25.04.2024Kamil Fırat
Yol
27 Şubat – 27 Nisan 2024
G-art Galeri
Fotoğraf, icat olduğundan bu yana insanı insana anlatmanın en güçlü yollarından biri ve bir görüntü olmanın ötesinde, “dilin” bir enstrümanıdır. ‘70 lerin ortasından bu yana fotoğraf çeken sanatçı Kâmil Fırat, işte bu dili özgün, yenilikçi ve samimi kullanımıyla dünyayı algılamada farkındalık yaratırken, meselelere çok boyutlu bakabilme fırsatı da verir. Eserlerindeki kültürel derinlik, bireysel ve toplumsal bir hafıza oluşturur. Bunların en çarpıcı örneklerini 27 Şubat’ta izleyiciyle ilk kez buluşacak olan ‘YOL’ serisinde görüyoruz. Siyah beyaz başlayan sergi şaşırtıcı teknik ve renklendirmelerle son buluyor. İçerik, teknik ve estetik olarak bir tasarım süreci izliyoruz bu seride. Öznesi olarak izlediğimiz eserlerin önünde bu sinematografik anlatımın girdabına çekiliyoruz.
Sanatçı ‘YOL’ serisini kendi anlatımıyla şöyle aktarıyor:
Beni bana anlatan, beni bana her zaman hatırlatan, benim benle hesaplaşmamı sağlayan “etraf”ın ortasındaki aralıktır yol.
O nedenle “yol” etrafta gezinirken en büyük tanıktır.
O nedenle çok uzun zamandır “yol”, modern zamanlarla hesaplaşmalarda “tarih tutucu” olarak yer alır. Bunu yaparken belki de hiçbir zaman açılmayacak “kara kutu” dur o.
Sessiz, sualsiz ve hesapsız… Sadece “etraf”ın söylediklerini duyman için bazen sarsar.
“Yolun gittiği yer” diye bir şey yoktur. Etrafın içinde aralıklar vardır.
Ve aslında yolların çoğalması “etraf”ın yok olmasıdır.
Bu nedenle yol; bizi yok edene aşık olmamızdır.
Bu sergi giderek elimizden alınan “etraf”ın üzerine yolun tanıklığıdır.
Sanatçı, ima ettiği bu ‘etraf’ ve ‘manzara’ ile kültürel kaygılarımız, siyasi gerçeklerimiz, toplumsal meselelerimiz hakkında yeni düşünceler üretmemize olanak veriyor. Sonuçta bu topraklarda doğan, buranın bilgisi ve kültürü ile şekillenen bir ruha sahip, bu toprakları dert eden ve bu toprakların daha keyifli hale gelebilmesi için söyleyecekleri olanlardan Kamil Fırat, bunları bize fotoğraf ile anlatıyor:
‘Elimizden alınan etraf’ konusunda dünyanın daha iyi olmasına yetecek kadar dertleniyor muyuz?