Tedirgin
25 Eylül - 6 Kasım 2014
Galeri Zilberman / Pi Artworks
Athr Gallery (Cidde), Galeri Zilberman (İstanbul), ve Pi Artworks (İstanbul) Nat Muller’ın küratörlüğündeki Tedirgin sergisi 25 Eylül’den 6 Kasım’a kadar Galeri Zilberman’ın ve Pi Artworks’ün Mısır Apartımanı’ndaki mekanlarında görülebilir.
Eğer çağımızı niteleyen bir duygu varsa, bu da tedirginlik duygusu olmalı. Anın koşullarını ve geleceğin neler taşıdığını kavramakla ilgili bir huzursuzluk hissi. Tedirgin adlı karma sergide yer alan çalışmalar, düşsel bir tedirginliği ortaya koyuyor. Bu tedirginlik bazen, zaman ve mekanın askıda olduğu ‘fantazmagorik’ senaryolar aracılığıyla ifade ediliyor. Başka zamanlarda ise tarihsel ve siyasi gerçekten ziyade hayali gerçeğin ön plana çıktığı bir biçimde tarihsel ve siyasi anlatıların yeniden vurgulanmasıyla örneklendiriliyor. Gerçeklik bu çalışmalarda aniden durma noktasına gelmiyor, onun yerine bir olasılığa varıyor: Netameli bir korku ya da temkinli bir umut içeren bir olasılık, içinde yaşadığımız şu belirsiz zamanlara çok benzeyen…
Suudi sanatçı Sami Al Turki’nin Barzakh Serisinden (2013) bize toprak fiyatı hızla yükselmiş Suudi Arabistan ve New York’ta yerler gösteriyor. Al Turki’nin rüyaya benzeyen görselleri ev sahibi olma düşüncesinin bir hayalden ibaret olduğunu ima ediyor. Filistinli sanatçı Ayman Yossri Daydban hayatının büyük bir kısmını Suudi Arabistan’da sürgünde geçirdi. Ev ve ait olma kavramları, Filistinliler’in vaadi ile, farklı bir şekil alıyor. Yeni ürettiği Terra Infirma (2014) ile Daydban kimliğin, jeopolitika gibi, durmadan değiştiğini bize hatırlatıyor.
İstanbul’da yaşayan sanatçı Volkan Aslan’ın masalsı, uçuk dünyasının kapılarını açan porselen figürlerinin başına gelen de tam olarak bu. Gerçekten de, bu harika yaratıklar izleyicinin gözleri önünde açılan bir oyundaki karakterler. Tuhaflıkları bizi Aslı Torcu’nun tekinsiz ve karanlık resimlerinde olduğu gibi çekiyor. Fırça darbeleri titizce uygulanmış olan resimlerde bazı unsurlar da bilerek kontroldışı bırakılmış gibi gözüküyor. Torcu’nun süjesi ve tekniği birbirlerini yabancılıklarıyla pürüzsüzce güçlendiriyor ve izleyiciyi etkisi altına alıyor. İpek Duben’in karışık teknik işi, Cennetin Çocukları (2000) tüketim toplumumuza eleştirel bir üslupla yaklaşıyor. Üç metrelik rafta, plastik bebekler, buzdolabı mıknatısları, küçük bar şişeleri, ufak plastik gıdalarla ilgili objeler ve ikonografik ıvır zıvırlar yer alıyor. Mehmet Ali Uysal beyaz duvarların kendisine, onları yabancılaştırarak odak noktası olarak alıyor. Duvarlar derilere dönüşür, bir mandal ile çimdiklenen, bir çengelli iğne ile birarada tutulan, ya da esnetilen ve ağırlıkla aşağıya döken. Joana Hadjithomas ve Khalil Joreige’nin The Golden Record (2011) adlı video yerleştirmesi çok parçalı bir proje olan The Lebanese Rocket Society’nin bir parçası. Lübnan’ın tamamen inanılmaz ama unutulmuş olan uzay programının tarihini araştırıyor.
Müzik:Müzikotek