Zihin Çatıları | Art-Z Gallery
102 B izlenme 8.10.2024Zihin Çatıları
30 Temmuz- 20 Eylül 2024
Art-Z Gallery
Zihin Çatıları sergisi, sanatçıların hayal gücüyle şekillenen eserlerini izleyiciyle buluşturarak, estetik ve felsefi bir deneyim sunuyor. Sanatçılar, imgelemlerinin ürünü olan figürler, mekânlar ve görüntülerle, fenomenler dünyasından ilham alarak, gerçeği yeniden yorumluyor. Sergide yer alan eserler, izleyicilerin bilgi, deneyim ve hayal gücüyle yeniden anlam kazanıyor ve estetik değerlerini ortaya koyuyor.
Bu sergide, Emre Becer, Seydi Murat Koç, Filiz Piyale Onat, Zafer Ali Akşit, Canan Ustaoğlu Savaş, Işıl Eraslan Doğan, Ayşegül Şibiroğlu ve Kemal Köse’nin eserleri yer alıyor. Eserler, sınırları aşarak kendi ivmesini kazanıyor ve izleyicilerin öz varlıklarını sorgulamalarını sağlıyor. Bu sergi, sanatçıların hayal gücüyle şekillenen dünyalarında derin bir yolculuk vaat ediyor.
Serginin küratörlüğünü üstlenen Ş. Cem Onat, serginin amacını şu sözlerle özetliyor: "Zihin Çatıları, izleyicilere sanatçının hayal gücülerinin yansıması olan eserlerini, kendi zihinlerinde oluşturdukları ile yorumlayarak sunuyor.” Bu sergi, sanatçıların zihinlerine farklı bir açıdan bakmamızı sağlayacak."
Bilginin Haritası Sergisi Detayları:
Tarih: 30 Temmuz- 20 Eylül 2024
Event: 6 Ağustos 2024
Yer: Art-Z Gallery, Alaçatı, Çeşme, İzmir
Saatler: Her gün 18:00 - 00:00
ZİHİN ÇATILARI
Sanatçının oluşturduğu mekânlar, figürler, görüntüler ve benzerleri bir uydurmaca gibi algılanabilse de hayal gücünün üretimi olduklarından içlerinde ister istemez bir miktar gerçeklik taşırlar, ancak sanatçının zihnindeki oluşlarıyla varlıklarını kanıtlayabilirler. Fenomenler dünyasının içinde o fenomenlere odaklandığı düşünülse bile sanatçı, aslında hayal gücündeki süzgeci ve yetkinliğini kullanarak olguları imgeye çevirmeyi, gerçeklik iddiası olmaksızın felsefe desteğiyle yapar.
Sanat eseri, imgelemin dışa vurumudur. Başka bir deyişle imgelem, sanat eserinin ham maddesidir. Zihinde parça parça oluşan imgeler, işlenmesinin yanı sıra, kompozisyon, uyum, renk, ışık, çizgi, form, ritm, kontrast, perspektif, denge, proporsiyon ve benzerlerinin birleşiminden yararlanarak bütünlük kazanır. İzleyiciyle buluşulduğunda izleyicinin deneyim, bilgi, yaşantı, hayal gücü, algılama vb. özellikleriyle yeniden anlamlandırılır. Ve nihayet, imgelemin temsili, estetik değer kazanır.
Bu sergide “Zihin Çatıları”, Emre Becer, Seydi Murat Koç, Filiz Piyale Onat, Zafer Ali Akşit, Canan Ustaoğlu Savaş, Işıl Eraslan Doğan, Ayşegül Şibiroğlu, Kemal Köse’nin eserleriyle oluşturulmuştur.
Emre Becer’in, ilk gençlik yıllarından beri etki aldığı afiş ve tabelaların kaligrafik yapıları, renk çeşitliliği, boyutlandırma stil ve yöntemlerinden derin izler taşıyan eserleri, ön planda cepheden ya da profilden bir kadın portresinin ikili sözcük dizileri, el, göz, dudak gibi diğer görsel unsurlar ve bazı soyut form ve dokular tarafından yoğun biçimde kuşatıldığı serbest kompozisyonlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Işıl Eraslan Doğan, mısır pamuğu, bakır tel, pamuk ipliği, dikiş lastiği, merserize vb. doğal ve endüstriyel malzemeleri katlayarak, kıvırarak, bükerek oluşturduğu eserlerinde, hayatın çeşitli alanlarındaki iç içe geçmişliği, inişleri çıkışları, çaresizliği, katman katman anlatmaktadır.
Filiz Piyale Onat, doğa-insan ilişkisini lirik bir soyutlamayla sorgulamaktadır. Eserlerinde kullandığı, doğada yalnız bırakılmış algısı yaratan nesneler aracılığıyla kopukluk ve aykırılık vurgusu yaparak esas itibariyle insana yönelmektedir.
Kemal Köse, gündelik yaşam içinde bulunduğu ve algıladığı mekânlarla, karşılaştığı dijital görüntüleri birleştirerek oluşturduğu resimlerinde soyutlamaya varmaktadır. Resimlerinin yüzeyine yerleştirdiği nesneleri bu bağlamda değerlendirmektedir.
Canan Ustaoğlu Savaş’ın tüm eserlerinin ana materyalini ahşap oluşturmaktadır. Sanatçı, ahşabı insanla bağdaştırırken kullandığı kâğıt, kırnap, altın ve gümüş gibi unsurları, renk ve minimal geometri ile kurgulamakta, doğal ve doğal olmayan arasında diyalog kurmayı amaçlamaktadır.
Ayşegül Şibiroğlu’nun kimlik üzerinde yoğunlaştığı gözlenmektedir. Eserlerinde görünür, bilinen, tanımlanan özgün özellikler, birbiri ardına sıralanan imge ve formlarla farklı bir biçim alarak işaretlenmektedir.
Zafer Ali Akşit eserlerinin alameti farikasını, eser-izleyici-sanatçı arasındaki dinamik karşılaşma oluşturmaktadır. Sanatçı, ilişkide tedirginlik, gerginlik yerine dengeyi gözetmekte, normlar ile genel geçer kavramların dışına çıkmakta, geleneksel formları, sanatsal kaygıyı da gözeterek yeniden ele almaktadır.
Seydi Murat Koç’un insanlığın izlerini sürdüğü resimleri, sosyal ve doğal çevrenin uyumsuzluğu üzerinden, varoluş ve yokoluş arasındaki diyalektiğin yanı sıra çizim ve resim arasındaki güçlü bir sentezle karakterize edilmektedir.
Zihin Çatıları sergisinde yer alan sanatçıların eserleri, sınırları aşarak kendi ivmesini kazanmakta, izleyicilerin öz varlıklarını sorgulamalarını sağlamaya yönelmektedir.
Ş. Cem Onat