İyi ki Kapıyı Çalmışım | Yazan Özlem Avcıoğlu
Herşey yolundayken bir sabah kalkar ve bir heykel, bir resim görürsün, birinin gözünden o güne kadar dert etmediğin bir derdi, sorunu, felaketi anlatır sana... Ya da içinde karamsar, ölümcül fırtınalar eserken iç dünyanda bir ışık gibi, bir resim, bir şekil, bir heykel içini açar, umut verir...
Sanat böyle tarif edilemeyen zamanlarda karşımıza çıkar. Tezatların sesidir, bir tarife sığmaz, ele avuca gelmez.
Patricia Piccinini
Patricia Piccinini
Ömer Koç (elbette saygın bir ekiple oluşturduğu ama bence tamamen kendi özel seçimleri olan) Koç Topluluğu’nun sahip olduğu Abdülmecid Köşkü’nde çağdaş sanatın en uç noktalarında dolaşan işlerinin sergilendiği, mimarinin bu konforlu, her dünyalının tüm dertlerini unutup sığınmak isteyecegi hayat, huzur dolu mekanlarında tersine ters köşe yaptırarak bizi düşünmeye itiyor.
Bizim vücudumuzu değil, düşüncelerimizi ağırlamak istiyor, provoke ediyor "Kapı Çalana Açılır"
O yüzden bu yazının başlığı en sonda...
Daphne Wright
Osmanlı’nın 19. yüzyıl önemli yapılarından biri olan Nakkaştepe’deki Abdülmecid Efendi Köşkü, bu sergi dolayısıyla ilk defa ziyarete açılıyor. Melih Fereli ve Károly Aliotti küratörlüğünde gerçekleşen 'Kapı Çalana Açılır' sergisi, Türkiye’den ve dünyadan 24 sanatçının bir kısmı Türkiye’de ilk kez sergilenen Ömer Koç’un kendi koleksiyonundan parçaları bir araya getiriyor.Daphne Wright
Son derece dikkatlice ve yerleştirilen aralarında Ron Mueck’ün hipergerçekçi heykeli, Daphne Wright’ın dermanını yitirip dervrilmiş aygırı, Patricia Piccinini’nin bizi kendi tuhaf dünyasına götüren mutantlarının olduğu eserler tarihi köşkte bizi tezatlarla dolu inanılmaz büyülü bir dünyaya götürüyor.
Patricia Piccinini
12 Kasım’a kadar Perşembe - Pazar günleri açık olan sergiyi mutlaka görün derim. Patricia Piccinini
Yazı: Özlem Avcıoğlu
Yazı ve Fotoğraflar: Özlem Avcıoğlu
Yorum yapmak için tıklayın