Londra Haziran Sergileri - Yazan Banu Çarmıklı

Banu Çarmıklı

10 yıl önce

Christie’s / Polke – Richter / Richter – Polke



Gerhard Richter

Alman resim sanatının önemli iki ismi olan Richter ve Polke en son 1966 yılında Hanover’de beraber sergi açmışlardı. Yıllar sonra, çok iyi dost olan bu sanatçıların eserlerinden derlenmiş satış bazlı sergi görülmeye değerdi.


Gerhard Richter

Sergide yer alan 65 adet eserin 30’u önemli enternasyonal koleksiyonlara ait. Kronolojik olarak asılmış yapıtlarda sanatçıların kariyerleri boyunca sürekli değişen boyama tekniklerini ve kullandıkları yeni medyaları görmek mümkün. Bu ikili post-modern dönemde resmin önemini vurgularken aynı zamanda sanatı felsefi düşüncelerini araştırmak içinde kullanmışlar.


Gerhard Richter

Sergi geneline baktığımda Polke, daha çok halisünatif durumlara dikkat çekerken Richter’in renkli soyut resimleri ve bulanık, belli belirsiz, puslu, sisli, siyah beyaz portreleri galeri mekanını oldukça etkileyici kılıyordu.


Sigmar Polke

Richter’in 80 – 90lı yıllarda yaptığı “Abstraktes Bild” serisinden resimler sanatçının başyapıt eserleri arasında. Sanatçının sanatsal dilinin ustalığı ve felsefi anlamdaki başarısı hesaplanmış kaosun en güzel örnekleri.


Sigmar Polke

Sergide Polke’nin noktalarından oluşan Freundinnen II ve Don Quichotte adlı eserleri Sigmound’un en önemli pop art işleri arasında yer alıyor.


Sigmar Polke

Savaş sonrası jenerasyonunun önemli sanatçılarından olan Polke’nin sergide fotoğraf ve tabloları da sergileniyor.
 

Ben Brown Fine Arts  / Chen Wei  / Slumber Song



Chen Wei

Pekin ’de yaşayan Çin’li fotoğrafçı Londra’daki ilk solo sergisini Ben Brown Fine Arts Galeri’de açtı. Çin çağdaş sanatında gelecek vaat eden sanatçıları arasında yer alan sanatçının fotoğrafları insan faktörünü kullanarak hızla değişen Çin’e dikkat çekiyor.


Chen Wei

Çin devletini ekonomik ve sosyal anlamda eleştiren fotoğraflarda, bireylerin özgürlükleri, entelektüel alandaki hürriyetleri ve Modern Çin’ de bireyin önemi ve yerinin ne olduğu, sanatçının işlerinin çıkış noktasını oluşturuyor. Esrarengiz bir bilmece gibi olan işler, teknik bakımından ustalıkla hayata geçirilmiş, detaylı ve karmaşık kompozisyonlar ile kurgulanmış.


Chen Wei

Günlük kullanılan hazır nesneleri insan faktörü ile ustaca ilişkilendirmiş. Özellikle “Cage or Sonata” 2008 isimli eserinde izleyen kendini klostrofobik bir ortamda adeta kafese sıkışmış, özgürlüğü elinden alınmış bir kişinin ümitsiz endişeli bekleyişini tasvir eder gibi. Sergi başlığı “Slumber Song” uyku öncesi söylenen bir ninni ama aynı zamanda hislerin yok olduğu, felç anı… Bitmemiş, yarım kalmış hikayeleri ile tanınan sanatçı bu sergisinde adeta zamanı durdurmuş bir anlamda felç etmiş gibi.
 

White Cube Gallery / Andreas Gursky



Andreas Gursky

2007’den beri sanatçının Londra’daki ilk sergisinde anıtsal büyüklükteki fotoğrafları bir manzarayı, kapitalizmin simgesi olan Borsa’yı ya da endüstri bölgesinde ki bir mekanı gösteren eserler. Sanatçı yüksek ve alçak görsel kültürü betimleyen fotoğraflarında, üretim ve ticaret gibi ekonomik konulara dikkat çekiyor.


Andreas Gursky

Aynı zamanda dijital çağın getirdiği problemlere de göndermelerde bulunuyor. Sergiye eski işlerinin yanı sıra yeni ürettiği işler de eşlik ediyor. Tecrit edilmiş mekanlarda konumlandırılmış, Iron Man III, Spider Man gibi Hollywood çizgi film kahramanları çalışmalara farklı bir yorum getirmiş. Bu imajlar ekonomik anlamda fantastik kurgunun gücünü gösterirken, her tarafa yayılmış pop kültür imajlarını ve onların insanların belleğinde bıraktığı etkilere de göndermede bulunuyor.


Andreas Gursky

Yorumlara açık olan objektif, tarafsız, içerikli ve çekici olan bu fotoğraflar, sanatçının dünya görüşü hakkında izleyiciye ipucu verirken çağdaş ve klasik fotoğraf kavramını da yeni bir dokümantasyon formatı gibi belgeliyor. Gursky’nin fotoğraflarının çekici bulmamın sebebi gerçekleri yansıtırken aynı zamanda analitik bir gözlem sunması.
 

Gagosian Gallery Londra – Jean Nouvel



Jean Nouvel

Aynı zamanda mimar olan sanatçı mimari bir öğe olan aynaları kullandığı sergisinde, kimi sabit, kimi yarı açılmış, kimi de tam açık bırakılmış, “limited-edition” renkli aynaların arkasında adeta yaşanmış hikayeler gizli. Triptik, renkli panel aynalar insanı yansıtan günlük hayatın bir parçası gibi sunuluyor. İnsanın en özel anlarının yansıtıldığı bu nesneler adeta anı fatoğraflıyor.


Jean Nouvel

Kapalı ya da yarı açık sergilenen panolarda kullanılan renkler bütün güzelliği ile ortaya çıkmış. Kapandığı zaman sanki bireyin özelini muhafaza ediyor gibi. Sade, zarifliği simgeleyen minimalist işler lirik bir anlatım ile sergilenmiş.



Yazı: Banu Çarmıklı
 

Yazı ve Fotoğraflar: Banu Çarmıklı

Paylaş:


Yorum yapmak için tıklayın

Diğer Yazıları

9 yıl önce

Botero'nun Kadınları Zürih'te | Yazan Banu Çarmıklı

9 yıl önce

Art Basel 2015 TOP 10 | Yazan Banu Çarmıklı

9 yıl önce

Londra Sergileri 2015 | Yazan Banu Çarmıklı

9 yıl önce

2014'ün En Pahalı Müzayede Satışları | Yazan Banu Çarmıklı

10 yıl önce

Yılın Son Sergileri - Yazan Banu Çarmıklı

En Çok Okunanlar