Mehmet Güleryüz’ün Paris’te Büyük İlgi Gören Sergisi | Yazan Zuhal Demirarslan
Mehmet Güleryüz geçtiğimiz hafta Paris’te insanı düşünsel olarak kışkırtan bir sergiye imza attı. Türkiye’de kendi kuşağının en büyük sanatçılarından biri olarak kabul edilen sanatçı, tam otuz yıl aradan sonra Paris Galeri Cyril Guernieri’de gerçekleşen sergisiyle Fransız sanatseverlerden büyük ilgi gördü.Açılışı 15 Kasım’da Galeri Cyril Guernieri’de gerçekleşen Mehmet Güleryüz’ün, sergisinin hikayesi ilginç. Cyril Guernieri, Mehmet Güleryüz’le tanıştığında onun kim olduğunu bilmez. Güleryüz bir sergiye girer, galericiyse onu bir koleksiyoner sanır ve öyle ağırlar. İki sanatsever arasında başlayan sohbet aralarındaki birçok yakınlığı ortaya çıkarır. Neden sonra, ressam kartvizitini bırakıp gittiğinde, Cyril Guernieri internette onun eserlerini görür ve ilk bakışta vurulur! Hemen ressamı arayarak Paris’teki atölyesini ziyaret etmek için iznini alır. Genç bir galerici ile tanınmış bir sanatçı arasında böylece bir sergi projesi doğar. 2018’de biri 40’ıncı, diğeri 80’inci yaşını kutluyor, hem de aynı heyecanla!Mehmet Güleryüz, bir filozof gibi düşündüklerini katman katman tuvale yansıtan, salt biçimsel değil, resmin içeriğine de kafa yoran bir sanatçı. Güleryüz’ün genel olarak meselesi insan ve toplum. 60’lardan bu yana aynı endişelerle üretiyor.
2015 yılında İstanbul Modern’de gerçekleşen Mehmet Güleryüz Retrospektifi 300.000 izleyiciyle dünyanın en çok ziyaret edilen sergilerinden biri olmuştu. 70’li yılların başında Paris’te sanat eğitimi alan usta sanatçı, Türkiye toplumunu 60’lı yıllardan beri dikkatle gözlemleyen ve cinsellik gibi her daim fazlasıyla tabulaştırılmış konulara girmeye cüret eden ilk Türk ressamlardan biri.
Kendi ifadesiyle ekspresyonizm ve anlatımcı figürasyon çizgisine ait olan Güleryüz, düşlerini ve düşüncelerini doğaçlama bir sezgiyle doğrudan tuvale fırlatıyor. Bunlar tuvalin üzerinde kaynaşıyor, kıvam kazanıyor ve aynı anda hem sanatçının içteki oluşunu hem de dünyaya özellikle de Türkiye’ye bakışını açığa çıkarıyor.
Bir dönem yaptığı tiyatro oyunculuğu sayesinde doğaçlamanın gücünü keşfeden ve ilerleyen senelerde bunu eserlerine de yansıtan Güleryüz, bu süreci şöyle anlatıyor; “Doğaçlama bana uygun düşen bir şeydi ve kendime oyunculukla keşfettiğim bu gücü neden resimde de uygulamayayım dedim. Resim pratiğim özgürleşti! Nihayet kendime uygun olanı bulmuştum: enerji, hız, spontanlık… Pratiğimin temeli doğaçlama: boş tuvalin karşısına geçtiğimde önceden yapılmış hazırlıklarım, taslaklarım yoktur, ne yapacağımı bile bilmem; boyayı sürmeye başladıktan sonra bir daha geri dönmem.”Mehmet Güleryüz, Galerie Cyril Guernieri’de sunduğu yakın dönem yapıtlarında, kapital düzenle birlikte yalnızlaşan insanın türlü hallerini eleştirel bir bakışla tuvale yansıtıyor. Bir bakıma gerek Türkiye’de gerekse dünyada giderek bireyselleşmenin önem kazandığı, atomize olmuş bir toplumun eleştirisini yapıyor. Güleryüz’ün insanı tehdit ve tahrip eden her duruma karşı yine insanın ayakta kalma gayretini yansıttığı eserleri 22 Aralık’a kadar Galerie Cyril Guernieri’de görülebilir.
Yazı: Zuhal Demirarslan
Yazı ve Fotoğraflar: Zuhal Demirarslan
Yorum yapmak için tıklayın