COVİD-19 salgını sürecinde sanatçılarımızın karantina günlerini nasıl geçirdiğini ve sanatlarını nasıl etkilediğine dair oluşturduğumuz röportaj serimizin konuğu; Türk sanat tarihinin önemli kadın sanatçılarından Kezban Arca Batıbeki.
Tüm dünyanın büyük bir mücadele içinde olduğu korona günlerinde siz neler yapıyorsunuz? Vaktinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Karantinanın ilk günlerinde, uzun zamandır yapmayı düşünüp ertelediğim YouTube kanalımı; İstanbul74 ile birlikte, onların da yeni Youtube kanalıyla paralel olarak aynı gün, aynı saatte "Aaah Belinda" adlı kısa filmimin galasını yaparak başlattık. Bu kanalda şimdiye kadar sadece sergilerimde gösterdiğim ya da ARTtv aracılığıyla izleyicilerle paylaştığım kısa filmlerimi, hakkımda yapılmış belgeselleri ya da sergilerimle ilgili kapsamlı söyleşileri yavaş yavaş paylaşmaya başladım. Bu çizgide de devam edeceğim. Öyle çok izleyiciye ulaşmak gibi bir amacım yok, benimle ilgili bilgilere ulaşılabilecek, filmlerimi, sergi alanları ve alıcılar dışında da izleyicilerle paylaşabileceğim güncel bir alan sadece. Ardından Türk sosyal medyasında, "74SocialDistancingDiaries"e katıldım, daha önce sergi açtığım Doha merkezli Anima Gallery'den "Art in Quarantine" başlıklı, haftada bir yayınladıkları sanatçı videoları projesiyle ilgili bir istek geldi. Onlar için kısa bir ev videosu hazırladık. Erivan merkezli, önemli bir internet sanat gazetesi olan Chai-Khana için yazılan uzun bir makalede yer aldım. Bunlar için kısa süreli de olsa çalışmak gerekti. Tabii Türk sosyal medyasından değerli yazarlar ve ARTtv gibi sanatçıları yayınlarıyla destekleyen kurumların sorularına da yanıt veriyorum. Ama canlı yayın ve Podcast olayı pek bana göre değil. Onlarda yokum.
Bu dönemde okuduğunuz kitaplar ve izlediğiniz filmler nelerdir? Önerileriniz var mı?
Bu ara kitap okuyamıyorum. Gündüz bilgisayarda çalıştığım için akşam yemeğinden sonra koltuğuma yayılıp, gözlerimi yormayacak bir mesafeden film ya da dizi izlemekten büyük keyif alıyorum. Filmleri sürekli takip ettiğimizden görmek isteyip de göremediğim çok az film vardır ki önermeye kalksam sayfalar dolar. Karantina günleri için Sinematek filmleri önerme taraftarı değilim. Sinemaseverler çoğunu izlemişlerdir zaten. Ama çok beğendiğim birkaç yeni film yakaladım "Where'd You Go, Bernadette" bunlardan biri. Devamlılık gerektirdiğinden izlemeye vakit ayırmadığım birçok eski, yeni dizi keşfettik. Arada farklı diziler de izliyoruz ama listede ağırlık polisiye ya da suç dizilerinde, iyi vakit geçirtiyorlar. Zaten TV dizilerinden beklediğimiz şey de bu değil mi?… Şahsiyet / Little Drummer Girl / The Morning Show / Ozark / Mad Man / Elementary / The Sinner 3. Sezon / La Casa de Papel / Luther / Big Little Lies / Penny Dreadfull City of Angels / Tommy sevdiğim dizilerden bazıları…
Korona dönemi evde olduğumuz karantina süreci sizin eserlerinizi nasıl etkiledi? Bu döneme ait eser veya eserler olacak mı?
Aslında Mayıs ayı için bir sergi planım vardı, işlerim hemen hemen hazırdı, katalog aşamasına girmek üzereydik, tabii ertelendi ama atölye işlerim bittiğinden fotoğraf aşamasına rahatlıkla evde vakit ayırabiliyorum şimdi. Yalnız çalışmayı, odaklanmayı gerektiren bir işim olduğu için, yaşantım, sosyal yanı haricinde karantina öncesinden çok da farklı değil. Şimdilerde güneşli sahillere yapacağımız yeni yolculukların hayaliyle beklerken, yıllar içinde çıktığımız yolculuklarda çektiğim fotoğraflardan seçtiğim fotoğraflara yeni bir yorum katarak, Siyah-Beyaz bir seri üzerinde çalışıyorum.
Korona dönemi sanat dünyasında tüm galerilerin geçici bir süre kapandığı, çoğu galerilerin online olarak hizmet verdiği bir dönem. Bu süreç bittikten sonra sanat dünyası sizce nasıl etkilenecek?
Türk milleti yaralarını sarmakta, unutmakta ustadır. Bence düşe kalka, etrafta korona vakalarını duymaya alışarak, önceki yaşantımıza kaldığımız yerden devam etmeye çalışacağız. Bunun başka bir yolu olduğunu düşünmüyorum. Gerçek sanat izleyicisi için, internet üzerinden müze ya da sergi izlemek şimdilerde mecburi bir çıkış yolu olabilir ama gerçek bir sergi mekanının, eserleri yerinde, kendi düzeni içerisinde izlemenin yerini, parlak bir ekran asla tutamaz. Ben sinemayı da sinemada izleme taraftarıyım.
Türk sanat tarihinin önemli bir ismi olarak düşünceleriniz ve deneyimleriniz bizim için önemli. Başarınızın sırrı nedir? Bu dönemde genç sanatçılara ve sanatçı adaylarına vermek istediğiniz özel bir mesajınız var mı?
İltifatınız için çok teşekkür ederim. Benim en büyük başarım; kurtlar sofrasında bir kadın sanatçı olarak, uzun yıllar unutulmamayı başarmak oldu. Sanırım varlık nedenim öz disiplinimle ilgili. Bir de bence samimiyet her şeyden önemlidir. Tanıdığınız benle, evimle, yaşantımla ürettiğim iş arasında paralellik olmasına, popüler akımlara kapılmadan, kendi çizgimi oluşturmaya özen gösterdim. Genç sanatçılara vereceğim en önemli mesaj bu bence. İnternetten kolayca ulaşılabilecek işlerin kopyalarını yaparak bir yere varmaya çalışmasınlar. Onlar nasıl ulaşıyorlarsa, o işlerin orijinallerini biz de görüyoruz unutmasınlar.
Türkiye’nin ilk ve tek online sanat televizyonu ARTtv hakkında görüşleriniz nelerdir?
ARTtv'nin Türkiye'de bir ilk ve çok önemli bir misyon üstlendiğini düşünüyorum. Açtığımız sergiler, suya yazılan yazılar gibidir. Belgelenmezlerse kısa sürede unutulur giderler. ARTtv'nin yayınladığı sergiler, fuarlar, söyleşiler bence geleceğe kalacak çok önemli bir arşiv görevi de görüyor. Ayrıca yoğun sosyal yaşam dinamiğinde kaçırılan pek çok sergi oluyor haliyle ama sizin kanalınızla, aslını görmek gibi olmasa da sergi hakkında fikir edinmek ve sanatçısından dinlemek büyük bir lüks bence.
Hazırlayan: Özge Kahraman
Yazı ve Fotoğraflar: ArtNews
31. Sakıp Sabancı Sanat Ödülleri Sahiplerini Buldu
Melek Zeynep Bulut’un “Duo” Adlı Eseri İkonik Painted Hall’de Sergileniyor
9. Çanakkale Bienali Kapsamında KTSM İşbirliğiyle ‘Kamusal Alanda Sanat’ Çalıştayı Gerçekleştirildi
Ortaklaşa: Kültür, Diyalog ve Destek Programı’nın Hibe Desteğiyle Hayata Geçirilen Çekirdek Eskişehir
Yer Değiştirme Kavramını Yeniden Yorumlayan "Critical Shifts Sergisi Barın Han Sanat Merkezi’nde!
Yorum yapmak için tıklayın