Wynwood Miami de Sanat ve Hayat: Yazan Enci Velidedeoğlu
Miami adını duyduğumuzda, aklımıza hep bikiniyle sahilde gezen güzel kızlar, gece klüpleri ve sıcak havasıyla ünlü bir tatil şehri gelir. Bunların hepsi fazlasıyla Miami'de mevcut. Şimdi de 'SANAT' kelimesini ekleyip tamamen Miami'yi tanımlayabilirim.
33 yılın en soğuk New York havasından kurtulup, Will Smith'in 'Welcome To Miami, Buenvenidos a Miami' şarkı sözleri kafamda çınlarken sıcak Miami'ye vardım.
Ultra müzik haftası olduğu için, bir sürü ünlü Dj ve dünyanın heryerinden gelen müziksever insan Miami'yı hınca hınç doldurmuştu. Daha çok genç popülasyonun olduğu sokaklar cıvıl cıvıldı. Partilere katıldım ve çok eğlendim diyebilirim. Ama asıl konumuza gelirsek Wynwood'un şahane atmosferinden bahsetmek istiyorum.
Wynwood'un Sanat Bölgesi; sanatçılar ve küratörler Mark Coetzee ve Nick Cindric adlı bir grup tarafından 2003 yılı başlarında kuruldu.
Wynwood 70'ten fazla galeri, müze ve sanat koleksiyonlarıni içeriyor. Ama en çok dikkat çeken, devasa ebatlarda grafittiler diyebilirim. (Hatta grafitti yerine Duvar Resmi demem çok daha yerinde olur) Çesitli sanatçıların dünyanın heryerinden gelip, kendilerini ifade etmelerini görmek muhteşem bir deneyim.
Sanatı kaldırımlarda yaşatmak, heykeller, 3 boyutlu resimler... Hepsi bir anda rengarenk bir cennetteymişsiniz hissini uyandırıyor. Galerilere çok hızlı girip, çıkmak zorunda kaldım. Ama gördüklerimden biraz bahsetmek istiyorum.
Lezzetli yemekleri ve sanat atmosferiyle meşhur Wynwood Kitchen and Bar'da öğlen yemeğimi yedikten sonra, hemen yakınındaki galeriye girdim. The Peter Tunney Experience adını duyunca bir an beş sene önce gittiğim 'Mask and Mirrors' sergisi aklıma geldi. Aslında Peter Tunney'den bahsetmek için, önce Peter Beard'den(1938) bahsetmek istiyorum. Soho Cipriani'deki meşhur kollajların yaratıcısı, fotoğrafçı ve yazar Beard'in sanatçı kimliğinin yanı sıra Andy Warhol'la arkadaşlığı ve Francis Bacon'ın ilhamı olmasıyla da tanınıyor. Peter Tunney ile 1993 yılında başlayan arkadaşlıkları ve ortaklıkları, 2001 yılında mahkeme salonlarında bitiyor. Galeri sahibi ve finansör Tunney ile Beard, playboyluk, uyuşturucu partileriyle New York'ta uzun süre elit çevrede dolaşırlar. Ve 2001'de yollarını ayırdıklarında, davayı da kaybedince, Tunney beş parasız ortada kaldıktan sonra, gider bir tahta alır ve üzerine 'No Good Deed Goes Unpunished' yazıp penceresine asar ve birisi gelip alır. Böylece sanat serüveni başlamış olur.
Gallery The Peter Tunney Experiment
Wynwood'daki eserlerine gelirsek, sözlerden oluşan kolajlarını, tuval, Packard kamyon parçası ya da boks kum torbası üzerine karışık tekniklerle uygulamış. Fiyatlarına gelince Packard kamyon parçasının üzerine yaptığı 'The Responsibility of the Artist is to Know the Times in Which He Lives' adlı eserinin 40.000 dolar olduğunu belirtmeliyim.
Gallery212'de ise Pop Artist Michael Perez ve Lisa Diakova'nın eserlerini görmenizi tavsiye ederim. Özellikle Diakova'nın Japon animasyonunu andıran karakterlerinin, renkli ama bir o kadar da hüzünlü ifadelerinden etkilendim. Miami'de yaşayan Perulu-Rus asıllı bu genç artistin yaratıcı yazarlık, edebiyat ve psikoloji okumasının eserlerine yansıdığını düşünüyorum.
Yer gök Graffiti...
Wynwood'u özel kılan sadece duvarlarının güzelliği ve galerilerin çekiciliği değil, konsept mağazaların güzelliği de diyebiliriz. Bazısında tek parça el işi ürünlerinin olduğu, özel tasarımlar mevcut. Hediye almak için güzel seçimler bulabilirsiniz. Kısacası Wynwood Miami'yi birkaç kelimeyle özetlemem gerekirse; muhteşem, yetenek dolu, canlı, duvar sanatıyla baş döndüren, gezilmesi mutlak bir bölge diyebilirim. Üzülerek döndüğüm Miami'den, bu sefer Frank Sinatra'dan 'New York New York' parçasını uçakta dinleyerek ayrıldım.
Wynwood'dan İzlenimler
Her ayın 2. Cumartesinde 'Wynwood Art Walk' adında; sanat galerilerinin geç saatlere kadar açık kaldığı, sokaklarda içki dağıtılıp, insanların dans ettiği bir günlük eğlenceyi mutlaka görmek lazım.
Arabayla gittiğinizde otopark parası vermeniz gerekmiyor.
Wynwood Kitchen and Bar'ın sürahide gertirdikleri sangriayı mutlaka tatmalısınız.
Yazı: Enci Velidedeoğlu
Yazı ve Fotoğraflar: Enci Velidedeoğlu
Yorum yapmak için tıklayın