Yeni ile Eski Birarada: Akropolis Müzesi – Yazan Eda Aksoy
Yunanistan’ın başkenti Atina’nın sembolü Akropolis; Yunan tarihini biz sanatseverlere yenilenmiş binasında sunuyor; Yeni Akropolis Müzesi. Yaklaşık 14.000 esere ev sahipliği yapan Akropolis Müzesi’nin kurulum süreci de içindeki eserler kadar köklü bir tarihe dayanıyor.
Akropolis Müzesi; 1874 yılında açıldı. Ancak bir sorun vardı; müze eserleri barındıracak yeterli bir alana sahip değildi. 1888 yılında ikinci bir müze kurulur ancak yine de yeterli gelmez. 1970’lı yıllarda yapılan genişletme çalışmaları yetersiz olur ve nihayet- 2007 yılında Yeni Akropol Müzesi, Akropol binasına 10 dakikalık yürüyüş mesafesinde 25.000 metrekarelik alanı ile sanatseverlerin ziyaretine açılır.
Müzesinin girişinin dizaynı eğimli bir zemin ve ilerisinde yer alan merdivenlerle ziyaretçilere sanki eski Akropolis’e tırmanıyor hissiyatı yaratıyor. Cam zeminde ilerlerken aşağıdaki tarihi kalıntıları görüyorsunuz. Böylece dünden bugüne tarihi bir yolculuk yapıyorsunuz.
Eserlerin sergileniş şekli özellikle dikkat çekiyor. Müzede yer alan heykellerin geçişleri modern metal plakalarla sağlanmış. Eksik olan parçaların yerine ise çizimler ile bütünlük sağlanmış.
Yeni Akropolis Müzesi’nin en belirgin özelliği ziyaretçilerine eski ve yeni formu bir arada sunması. Müze, yapıyı çerçeveleyen camlar sayesinde Akropolis binasını da görmenizi sağlıyor. 3 kattan oluşan Yeni Akropolis Müzesi; Athena Nike ve Erechtheion tapınaklarını sanatseverlere sunuyor. Yeni Akropolis Müzesi’nin en dikkat çeken özelliği bir katını tamamen Parthenon’a ayırması. Parthenon’nun çatısında yer alan heykelleri görmenizi sağlayan bu kat; muhteşem Atina manzarası ile iç içe geçiyor.
Yeni Akropolis Müzesi, Salı ile Pazar günleri arası açık.
Yazı ve Fotoğraflar: Eda Aksoy
Yazı ve Fotoğraflar: Eda Aksoy
Yorum yapmak için tıklayın