Billur Tansel’in küratörlüğünü yaptığı “Mitler ve Hayaller” Sergisi çerçevesinde organize edilen etkinlikler sergide eserleri yer alan sanatçı Bengü Karaduman’ın “Hizaya Gelmek – Hizadan Çıkmak” performansı ile devam ediyor.

7 Ocak Cumartesi günü saat 14:00’te Elgiz Müzesi’nde yapılan performans sınırlayıcı bir düzenin kurgulanmış yapı- sından kurtulmak için karşı tepki yaratmakla ilgili.

Kurulu düzene uyum sağlamaya çalıştıkça, ortamın ve parametrelerin değişiyor olması bizi ayrıca zorlar. Sürekli yeniden tanımlanan gerçekliğe uyumlanmaya çalışmak bir süre sonra anlamını yitirir. Ancak bu değişken ve değer ürtemeyen yapı, aynı zamanda özgürleştirici bir dürtü için itici güç sağlayabilir. Performans sapmamamız gereken yoldan sapmak ve kendi yolumuza gitmek için bir deneme.

SERGIDE YER ALAN ESERLERI:

YENİ BİR BEDEN İÇİN ESKİZ, 2011 video heykel: video & demir sandalye video: 2 boyutlu bilgisayar animasyonu Elgiz Koleksiyonu

Elgiz Koleksiyonu’nda yer alan eserde; video heykelinin temsil ettiği beden, insan yapısı (sandalye) ve doğal olan (örüm- cek) arasında salınmayı simgeliyor. İşin teması, şartlar değiştikçe bir biçimden diğerine dönüşmek ve melez bir beden olarak dengeyi bulmanın çabası.

YENİ BİR BEDEN İÇİN ESKİZ - BİR PERFORMANS, 2012 video performansı: Full HD video
Sanatçı Izniyle

Sanatçının izniyle sergide yer alan video performans; beden, devinim ve dönüşüm temaları üzerine kurulu video perfor- mansı, iki varlık (örümcek ve insan) arasında salınan hayali bir bedeni esas alıyor. Değişen şartlar ve çevresel faktörler içerisinde bir biçimden diğerine dönüşmek ve melez bir beden olarak yeni bir denge kurma çabasını temsil ediyor.
İşin temelini oluşturan düşünce, dönüşme arayışımız ve bunun kaçınılmaz oluşu.

İçinde olup bir parçası olmak yerine, sınırında dolaşıp ziyaret ettiğimiz butik bir yer haline gelen doğaya ne tam olarak aitiz ne de bağımız henüz tam olarak kopabildi.

Hayvana mı daha yakın insan, yoksa sentetik parçalarla (protezlerle) veya genetik müdahalelerle yükseltilen yarı biyolojik - yarı teknolojik bir bedene doğru hareket eden bir varlık mı?

Arada kalmışlığın zorladığı bu arayışta yeni bir kimlik, yeni bir insan olma halini keşfetmeye yönelik bir eskiz olan video performansında kolaylıkla yapılan bir dönüşümden ziyade iki beden arasında gidip gelen ve henüz sonuç alamayan bir gayreti izliyoruz.

Elgiz Koleksiyonu’nda yer alan eserde; video heykelinin temsil ettiği beden, insan yapısı (sandalye) ve doğal olan (örüm- cek) arasında salınmayı simgeliyor. İşin teması, şartlar değiştikçe bir biçimden diğerine dönüşmek ve melez bir beden olarak dengeyi bulmanın çabası.