İki kadın sanatçı Dilek Kutzli ve Ece Clarke 'Göç' teması üzerine ortak sergileriyle 22 Ekim - 27 Kasım tarihleri arasında Casa Dell'Arte Galeri'de bir araya geliyor.
Hikayeleri göç kavramıyla bir şekilde kesişen iki sanatçı...

Ece Clarke İngiliz eşiyle 18 yıl önce İstanbul'da tanışmış ve çift o günden beri Singapur, İngiltere ve Katar'da yaşadıktan sonra 7 yıl önce İngiltere'ye yerleşmeye karar vermiş. Dilek Kutzli ise Stuttgart'ta tanıştığı İsviçre'li eşi Thomas'la ikisine de yabancı bir kent olan Bodrum'da ikamet ediyor.

''Ekonomik, toplumsal ya da siyasal nedenlerle bireylerin ya da toplulukların bir yerleşim yerinden başka bir yerleşim yerine, bir ülkeden başka bir ülkeye gitme eylemi'' , TDK göçü böyle tanımlıyor. Sebepleri ve etkileri sosyal bilimlerin birçok alanında araştırma konusu olan bu karmaşık sosyal olgunun ülkeleri, kültürleri ve milli kimlikleri asırlardır geri dönülmez bir şekilde değiştirdiği kuşkusuz.

Bu akademik tanım ve genel başlık aslında sayısız küçük maceranın birleşmesinden oluşuyor. Ece Clarke ve Dilek Kutzli'nin hikayeleri ise bunlardan sadece ikisi. İki sanatçının yer değiştirme ve göç konusunda kişisel meditasyonu olarak algınabilecek sergisi ev ve kültürel kimlik konularında bir beyin fırtınası aynı zamanda.

Çeyiz sandıkları, çadır ve mangallarla yola çıkılan göç hikayeleri, bilinmeyene yolculuklar ve mecburi ayrılıklar bu iki sanatçının gözünden bazen tren istasyonunda bir bavul bazen de mangal kömürüyle boyanmış tablolar olarak karşımıza çıkıyor.