Resul Aytemür 

Mega Kentin Kaotik Büyüsü

2 - 28 Şubat 2024

Yapı Kredi Bomontiada Galeri 

Yapı Kredi bomontiada, 2-28 Şubat 2024 tarihleri arasında Resul Aytemür’ün “Mega Kentin Kaotik Büyüsü” sergisine ev sahipliği yapıyor. Aytemür’ün tanık olduğu kentli insanın yaşamına odaklanan son dönem yağlı boya resimlerinin yer aldığı sergi, Yapı Kredi bomontiada GALERİ’de her gün saat 11.00-20.00 arasında ziyaret edilebilir.

Mimar Erhan İşözen’in küratörlüğünü yaptığı sergide, ressamın hümanist duygularla ele aldığı taraftarlar, sokak müzisyenleri, seyyar satıcılar, farklı kimlikleri barındıran semt pazarları, parklar, Beyoğlu'nun ara sokakları konulu resimlerin yanı sıra insanın içinde yaşadığı değerleri, doğa manzaralarını, yaz mevsiminde deniz ve insanı konu alan resimleri de görülebilecek.

Resul Aytemür “Mega Kentin Kaotik Büyüsü” sergisini şöyle anlatıyor: “Sergide kendi arşivimden seçtiğim, son dönem çalışmalarımı kapsayan resimlerimi göreceksiniz. Resimlerim teknik olarak yağlı boya ve büyük ebatlı tuvallerden oluşmaktadır. Belgeci bir anlayışla resimlerimi üretiyorum. Yaşadığım şehri, semti ve zamanın ruhunu resimlerime aktarıyorum. Son yıllarda resimlerimde çok figürlü kompozisyonlar yapmayı tercih ediyorum. Beyoğlu’nun mahalleleri, sokakları, insanları resimlerimdeki ilham kaynağımdır.” 

Resul Aytemür’ün yarım asra yakın profesyonel resim yaşamının devamı niteliğindeki sergi, 2 – 28 Şubat tarihleri 2024 arasında her gün, 11.00- 20.00 saatlerinde Yapı Kredi Bomontiada GALERİ’de ziyaret edebilir.

Mega Kentin Kaotik Büyüsü 

Mimar Erhan İşözen 

1970’li yılların ortasından bu yana Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde başlayan arkadaşlığımız, neredeyse yarım asra yakın sürmektedir. 

Resul Aytemür, Anadolu’dan geldiği şehrin duygusunu taşıyan, vefalı, sakin, sanat dünyamızın aydın ressamıdır. Malatya’dan gelen, bugün hayatta olmayan, unutmadığı hemşehrisi Ressam Aka Gündüz Temur’un, lise yıllarında kendisini yönlendirmesiyle başlayan Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki eğitimini; büyük usta Neşet Günal Atölyesi’nde tamamlamıştır. 

Resul Aytemür; Beyoğlu Tarlabaşı, Balo Sokak’taki resim atölyesinde; yıllardır yetiştirdiği birçok genç ressamı da resim dünyasına kazandırmış değerli bir hocadır. 

Resim sanatımızın figüratif, renkçi ustası; şehrin başa çıkılmayan sorunlarını, toplumsal kimliğimizin hikayelerini tuvallerine aktarır. Resimlerinde; yaşamın öznesi dışında yaşayanları, kimsesizlikleri, kırık dökük değerleri ön plana çıkarır. Tuvallerinde insanların yaşam sevinçlerini, hüzünlerini, anarşizan tavırlarını irdeleyen duruşuyla; topluma farklı mesajlar vermeyi ilke edinmiştir. Pazar yerleri, satıcılar, balıkçılar, toplumsal günler, mülteciler, şehrin kirli sokaklarında ömür törpüleyen hayat kadınları, göçmenler, yürüyüşler, parkta oynayanlar, gece pilavcıları, düğünler, Beşiktaş Çarşı’nın taraftarları, İstanbul sokaklarındaki tinerciler, boyacılar, kağıt toplayıcıları, kapı önü sohbetleri, Balo Sokak hikayeleri, İstanbul’un anomik yaşamı, kentin bin yıllık yorgunluklarını taşıyan insanları; Resul’ün tuvallerinde değer bulur. Tüm resimlerinde coşku ve hüzün yan yanadır. Anlattıkları; Mega Kent’in kaotik büyüsü, yalnızlıktan şikayetçi olmayan, tutunamayanların hikayesidir. 

Kentlerimiz, mahallelerimiz, eski tarihi yapılarımız değersizleşiyor, yok olup gidiyor. Varlıklarını sürdürmeye çalışan çok az örnek kaldı. Kentlerimizdeki bu savrulmalar, yalnızlıklar, yaşadığımız değişim bitmeden sürüyor. İstanbul’un köhneleşmiş, eskimiş yanları, çarpıklıklar, tuhaflıklar, hayatın kaotik büyüsü Resul Aytemür’ün resimlerinin konusudur. Şehirde kendi haline bırakılmış insanları, hayatın içindeki bilinmeyen akışı; ışıkla, gölgeyle, renkle yıllardır tuvallerinde anlatıyor. 

İnsan, onun tuvallerine baktığında pek çok şeyi yadırgayabiliyor. Tek parçalara bakıldığında, yalnızlığın renkleriyle, insanın içini hüzün kaplarken; resmin tümüne bakıldığında başka bir bütünlük olduğu farkediliyor. Bütün güzellikler de resimlerindeki o farklılarda yatıyor. Resimlerinde gördükleriniz kendi zihninde oluşturduğu insanlar değil; onlar bu yaşamın, yerin ruhu ile hayat bağlarını buluşturmaya çalışanlar. Resimlerine tıpkı bir şiir gibi, roman gibi bakıp okuyabilirsiniz. Dokunduğu hayat, sizi hüzünlendirebilir. 

Şehrin içinde, bu hayatı kimsesiz yaşayanlar farklı kültürlerden gelen; bilgilerini, yalnızlıklarını, saflıklarını biriktirmiş insanlardır. Gördükleriniz; donmuş ya da durmuş bir yaşamı değil, şehrin renkli ancak hüzünlü hareketleridir. 

Resul Aytemür resimlerinde, şehrin çöküntü bölgelerindeki duyguların hayat ile bağlarını sorgular. Resimlerindeki kişilerin hepsinin bir hikayesi olduğunu görürsünüz. Sonradan inşa edilmiş sahte alış-veriş merkezlerinin insanları ile karşılaşmazsınız. Onlar; kamusal alanlarında, meydanlarda, arka sokaklarda yaşayan, hayatın öznesindeki unutulanlardır. 

Resul; şehrin en kaotik, en çamurlu, en köhne yerlerindeki yalnızlıktan şikayet etmeyen, mukadderatın çizeridir. Oysa O, insanların beğenmediği yaşamın güzelliklerini anlatır. Nedensiz ve sebepsiz yalnızlığı yaşayanların, terk edilenlerin, hayata tutunamayanların, yaşamın yeniden mümkün olmayacağını bilenlerin, yaşadıkları kötülükleri silmek isteyenlerin, susmayanların, büyük sevenlerin, yüreğindeki yaraları çekinmeden söyleyenlerin, gelişigüzel yaşayanların; yüreklerini, suretlerini tuvallerinde yaşatır. Resimlerin de bulanıklığa yer vermez. Kentin İnsanlarına, sokaklarına, canlı renklerin ışıltısını katar. 

Mega Kent’in kentleşme sürecinde ruhları hiçe sayılan, hayatta kalma çabasıyla büyük mücadeleler veren insanlar; Cumhuriyetimizin aydın ressamı Resul’ün resimlerinde sıradan değillerdir. Yaşamlarını ve geldikleri mahallelerini arayan, yaşamaya çalışan, kaybolmuş, şehrimizin insanlarıdır.