Sanat Aşığı Bir Derviş Meşrep | Üsküdarlı Hoca Ali Rıza | Sahil Nevmekan Galeri – Üsküdar
114 B izlenme 16.06.2023Sanat Aşığı Bir Derviş Meşrep
Üsküdarlı Hoca Ali Rıza
17 Mart – 7 Mayıs 2023
Sahil Nevmekan Galeri – Üsküdar
Küratör: Erkan Doğanay
Üsküdarlı Ressam Hoca Ali Rıza, yaklaşık olarak yüz yıl sonra doğup büyüdüğü, çalışmalarını yaptığı Üsküdar ile yeniden bir araya geliyor. T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Üsküdar Belediyesi iş birliğinde, Erkan Doğanay küratörlüğünde Türk sanatının bu abidevi ismi 93. ölüm yıldönümünde önemli bir sergi ile anılıyor. Bazıları ilk kez izleyici karşısına çıkacak olan Hoca Ali Rıza bu sergide 60 adet karakalem, suluboya ve yağlıboya eserinin yanı sıra 5 adet çalışma defteri de görülebilir.
Sergi 7 Mayıs’a dek Üsküdar Belediyesi Sahil Nevmekan Galeri’de izlenebilir.
Üsküdarlı Hoca Ali Rıza Bey, yaşamı boyunca gerek mütevazı kişiliği gerekse sayısız eserleriyle Türk resim sanatının sevilerek yaygınlaşmasında önemli rol oynadı. Aslen Rumeli kökenli olan Üsküdarlı Süvari Binbaşı Mehmet Rüştü Efendi’nin oğlu olan Ali Rıza, 1858’de, Üsküdar’ın Ahmediye Mahallesi’nde dünyaya geldi. Küçük yaşlarda başlayan resim yapma tutkusunu kuşkusuz babasının hat ve yazı sanatına olan ilgisi derinleştirmişti. İlk ve orta eğitimini Üsküdar’da tamamlayan Ali Rıza Bey, ardından Harbiye’den Mülâzım-ı Sani (Teğmen) rütbesiyle mezun oldu. Daha sonra resim muallim muavini göreviyle Harbiye’ye Osman Nuri Paşa’nın yardımcılığına atandı. Burada ömrünün kırk yedi yılını eğitimcilikle ve sayısız resim çalışması yaparak geçirdi. 1911’de, Kaymakam (Yarbay) rütbesiyle emekli oldu.
Meslek yaşamı boyunca sayısız öğrenci yetiştiren Hoca Ali Rıza, önemli görevler de üstlendi. Bunlardan birisi 1909’dan 1912’ye kadar sürdürdüğü, Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Başkanlığıdır. Dostları, öğrencileri, meslektaşları arasında gerek eğitimcilik yönüyle gerekse kişiliğiyle saygı uyandırdı “Hoca” sıfatıyla tanındı. Genç öğrencilerine verdiği öğütlerle vatan ve sanat sevgisi aşıladı. Çok sevdiği öğrencisi Süheyl Ünver’e bir öğüdünde şöyle söylemiştir: “...En ufak bir kâğıdı bile atma. Hoşa giden her şeyi kaydet. Memleketimizin millî abide ve evlerini tespit et. Dostlara ağırlık verme ve onları sık sık taciz etme. Fakirlere acı! Bize hizmet eden zavallıları minnetle yâd ederek gönüllerini şad et. Onların yardımına koş. Derviş olmayarak dervişmeşreb ol. Daima faydalı şeylerle meşgul olarak çalış. Güzel sözlerle ruhunu incelt. Güzel resimli defterler doldur. Küçükleri sevindir. Her türlü mahlûka acı. Örnek bir vatanperver ol!”
Doğadan çalışmayı çok seven Hoca Ali Rıza, öğrencilerinin kırkambar adını verdikleri, içinde boyaların, kalemlerin, kağıtların ve gerekli her türlü malzemenin bulunduğu çantasını alıp İstanbul sokaklarını, bağlarını, bahçelerini gezerek yaptığı gözlemleri eserlerine aktardı.
Açık alanda küçük ebatlı farklı yüzeylere sürekli “nefes alır gibi” resim yapan Hoca Ali Rıza, İstanbul görünümleri arasında öncelikli olarak Üsküdar, Boğaziçi, Çamlıca, Ünalan, Kız Kulesi gibi yerleri eserlerine taşıdı. Bundan dolayı da Türk resim tarihine “Üsküdarlı” adıyla geçmiştir.