6109d5f6-b0e3-40d8-bad6-12b8e06fda9f.jpeg

Sarkis | Sonsuz | Arter

123 B izlenme  
1.12.2023

Sarkis

Sonsuz

4 Mayıs 2023 - 4 Şubat 2024

Arter

 

Bir mekânla birlikte var olmak, mekânsal referanslar veya çağrışımlar üstlenmek veya yeni bir mekân kurgulamak üzere tasarladığı yapıtlarını her sergilenişte değişime ve yorumlamaya açık tutan Sarkis, Arter’deki SONSUZ adlı sergisinde de kurumun koleksiyonunda yer alan yapıtlarından seçtiklerini birbirleriyle ilk kez buluştururken, onlara Arter’in 2. kat galerisinde yeni bir yaşam ve deneyim alanı açıyor.  

1980’li yıllardan başlayıp sanatçının 2015 yılında Venedik Bienali Türkiye Pavyonu için gerçekleştirdiği Respiro isimli yerleştirmesinden çeşitli parçaları da içine alarak Sarkis’in üretiminde geniş bir zaman dilimini kapsayan SONSUZ, ısıtma, yakma, kamuflaj, bellek, iz bırakma, atölye, ev gibi sanatçının eserlerine sıklıkla eşlik eden kavram ve temaların yanı sıra ışık, renk ve müzik gibi farklı unsurların pratiğinde oynadığı başat rolü de vurguluyor. Sarkis, SONSUZ’da yeniden sahneye çıkardığı İstanbul İkonaları (1986–2023), Elle Danse (1990), Transflammation (1996–2001), Karışık Retrospektif (2001), (Arılara) Çağrı I (2013) adlı işlerini ve 2021 yılında Arter Koleksiyonu’na bağışladığı Respiro’nun ayna ve neonlarını farklı zaman ve mekânlara dair hafızalarıyla birlikte Arter’e yerleştirirken, mekânda meydana getirdikleri bütün içinde her birini yeniden yorumluyor. Sanatçının Arter Koleksiyonu’ndaki yapıtlarına yer veren serginin giriş bölümünde SONSUZ için özel olarak ürettiği iki yeni yapıt da ilk kez izleyiciyle buluşuyor. Sarkis’in sergi yapımında çalışan ekip üyelerinden duvara bırakmalarını istediği siyah parmak izlerinin politik çalkantılar, doğal afetler ve acı kayıplarla yüklü bir döneme ilişkin çağrışımları, onun hemen yanı başında her an hareket etmeye hazır gibi duran tekerlekli iskemlenin beyaz tüyleriyle hafifliyor, serginin devamında Respiro’dan yansıyan ışık ve renklerle birlikte umuda kapı aralanıyor. 

Sarkis, kendinden önce gelen ve çağdaşı olan sanatçılarla kurduğu diyaloğu sergide yer alan yapıtlarında da sürdürüyor. Mekânın iki ucuna konumlandırdığı yerleştirmelere ses veren, Johann Sebastian Bach’ın 127 numaralı kantatı ve Dmitri Şostakoviç’in 15 numaralı kuarteti, Jacopo Baboni-Schilingi’nin Respiro için bestelediği müzikle birleşerek SONSUZ sergisini üç sesli bir sahnelemeye dönüştürüyor. Ali Kazma’nın ve Domenika Kaesdorf’un Sarkis’in davetiyle sergiye ödünç verdikleri yapıtlar da sanatçının SONSUZ’da kurduğu dünyanın zenginleşerek büyümesine katkıda bulunuyor.   

SONSUZ, Sarkis’in farklı mecralar kullanarak ürettiği yapıtların kendine özgü belleklerini birbirleriyle kurdukları ilişkiler aracılığıyla genişletirken, onları içine yerleştikleri mekânda yeni bir yolculuğa çıkarıyor.

Devamı

Seçtiklerimiz

Bizi Whatsapp'ta takip edin