Semra AY ÇIRPAN; lisans programına 2005 yılında burslu olarak kazandığı, Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Plastik Sanatlar Bölümü’nde başlamış, 2010 yılında yüksek onur derecesi almaya hak kazanmış ve bölüm birincisi olarak mezun olmuştur.
2011 yılında Rh + Magazine Dergisi’nin düzenlediği yılın genç ressamı yarışmasında finalistler arasına seçilmiştir. Lisans öğrenimi sırasında Plastik Sanatlar Bölüm Başkanı Prof. Zahit Büyükişliyen’e öğrenci asistanlığı görevinde bulunmuş ve Prof. Ergin İnan, Prof. Kaya Özsezgin, Prof. Özdemir Altan, Prof. Fevzi Karakoç ve Prof. Aydın Ayan gibi pek çok usta sanatçı ile çalışmıştır.
2010 yılında Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Plastik Sanatlar Bölümü’nde burslu yüksek lisans yapmaya hak kazanmış ve “Günümüz Türk Resminde Soyut Mekanlar” konulu tez çalışmasını yüksek onur derecesi alarak 2012 yılında tamamlamıştır. 2013 Yılında Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi'nde Sanatta Yeterlik çalışmasına başlamıştır.
Dostoyevski'nin, "Tabiata karşı işlenen bir suçun intikamı, insan adaletinden daha zorlu olur" sözünden ilham alarak hazırlanmış olan sergi doğa üzerinden bir farkındalık yaratmayı amaçlamaktadır.
Bireyin temel ihtiyacı olan doğa, teknoloji ve sanayileşmenin getirdiği günlük yaşam pratikleri içerisinde perdelenerek, unutturulmuş durumdadır. Bu durum beraberinde iletişim biçimleri ve yaşam normlarını da etkilemiş, doğadan uzak bir yaşam biçimini dayatmıştır. Sergide, geleneksel pentür tekniği ile yapılan resimlerin yanı sıra yerleştirmeler ile izleyicinin varlığını ve doğa ile olan ilişkisini deneyimlemesi hedeflenmektedir.
Özellikle derin bir perspektif duygusu içerisinde verilmeye çalışılan doğa ve mekân görüntüleri, hızla tüketilmeye devam edilen doğa ve doğal kaynaklara dikkat çekmeyi amaçlamaktadır. Resimlerde yer yer grafik bir kurguyu da anımsatan görüntüler insanın, hızlı yükselmeye devam eden metropoller arasındaki sıkışmışlık duygusundan kopup, özgürlüğe kavuşma hayalini kurgulamaktadır. Eserler yolu ile izleyicinin, asıl ilham kaynağı olan doğaya duyduğu özlemi anımsaması istenmektedir.
