Herkesin bu hayatta muhakkak bir efsanesi vardır. Kiminin efsanesi kahramanlık üzerinedir. Kimisinin aşk, mitolojik öyküler, doğa veya fantastik ve felsefik hikayelerle ilgilidir. Birçok milletin hayatına dokunmuş, onlarla birlikte büyümüş ve tarihe adını altın harflerle yazdıran efsaneleri bilir misiniz? Örneğin; Galata Kulesi’nin bir efsanesi vardır: Galata Kulesi ile Kız Kulesi birbirine aşıktır, ancak aralarında bulunan İstanbul Boğazı, sevgililerin kavuşmasını engeller. Şahmeran efsanesi, Mevlana ve Şems, Kerem ile Aslı gibi daha niceleri de var. Peki, hangi efsane size ilham veriyor?
Özellikle bazı efsaneler var ki içimizdeki çocuğun canlı kalmasını sağlayan efsanelere örnek niteliğinde. Bir çocuğun gözünden büyüklerin dünyasını derinlemesine anlatan, dünyanın en çok satan ve okunan hikayeleri arasında yer alan , tüm dünyada kalpleri fethetmiş eşsiz efsane Küçük Prens’ten başkası değil bahsettiğim. Çocukluğunda neredeyse herkes okumuştur Küçük Prens’i değil mi? Eğer bir Küçük Prens tutkunuysanız sizi içinizdeki çocuğu keşfedebileceğiniz interaktif bir sergiye doğru yola çıkarıyorum.
Peki içimdeki çocukla nasıl bağlantı kurabilirim? dediğinizi duyar gibiyim. Günümüzde toplumsal ve iş hayatı beklentileri içimizdeki çocuğu bastırabilir ve bazen ister istemez hepimiz bu durumu göz ardı edebiliriz. Küçük Prens sergisi bu kayıp bağı hatırlatmak için sizinle duygusal bir bağ kuruyor. Sergide kitapta yer alan hayat dersi niteliğindeki sözler size mesaj verip düşündürüyor. Bu durum duygularımızı daha derinden hissetmemize sebep olurken kreatif yönlerimizi, hayal gücümüzü ve yaratıcılığımızı da canlı tutmamıza rehberlik ediyor. O sözler arasında;
‘’Acaba bir gün hepimiz kendi yıldızımızı yeniden bulalım diye mi yıldızlar böyle parlıyor?’’
‘’Kimsenin olmayan bir elmas bulursan senin olur. Kimsenin olmayan bir ada bulursan senin olur. Bir fikir ilk senin aklına gelirse gider belgeletirsin. Senin olur.’’
‘’Gözler kördür. İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman gerçeği görebilir.’’
‘’Ama kendini beğenmiş adam onu duymamıştı bile. Kendini beğenmiş kişiler övgüden başka birşey duymazlar.’’
‘’Kendini yargılamak, başkalarını yargılamaktan çok daha zordur. Kendini doğru bir şekilde yargılamayı başarırsan, o zaman gerçekten de gerçek bilge bir adamsın demektir.’’
‘’Ölene kadar sorumlusun gönül bağı kurduğun her şeyden’’ gibi sözler yer alıyor.
Ülkemizde Antoine de Saint-Exupéry'nin dünyaca ünlü karakteri Küçük Prens’in 80. yaşına özel nice sanat etkinlikleri düzenleniyor. Marketing Toys tarafından Türkiye’de ilk kez Galataport İstanbul’da düzenlenen sergi, özel kurgusuyla çocukların olduğu kadar yetişkinlerin de hayal gücünü canlandırırken, kitapta yer alan hayata dair değerleri ve sevginin gücünü vurguluyor. Küçük Prens sergisi tamamen lisanslı ve her içerik için mutlaka yazar Antoine de Saint-Exupéry’ın büyük yeğeni Olivier d’Agay tarafından yönetilen dernekten onay alınarak oluşturuluyor. Sergi tasarımları ise Marketing Toys tasarım ekibi tarafından geliştirildi. Kreatörlüğünü Dilay Duman yaparken; Mimari tasarımlarını İrem Gönül ve grafiklerini Ceren Yılmaz gerçekleştirdi.
Serginin girişinde interaktif oyunlar ve Küçük Prens kitabının farklı dillerde basıldığı kitap koleksiyonu sizi karşılıyor. İçeri girer girmez Küçük Prens'in hikayesini, dostluğunu, empatisini, sevginin ve sadakatin değerini hissedeceksiniz. Bunun yanı sıra sergi, sanatseverlere sorunlarına farklı ve yaratıcı açılardan yaklaşmanın, hayatın karmaşıklıklarını basitçe anlamanın ve masumiyetin, gerçek mutluluğun anahtarlarından biri olduğunu hatırlatıyor.
İçinizdeki çocuğu yeniden keşfedebileceğiniz zaman zaman kendinizi sorgulayabileceğiniz eşsiz bir etkinlik alanı burası. Küçük Prens’i daha önce hiç bu kadar yakından tanıyıp deneyimlemediniz. 3D deneyim alanlarında Küçük Prens’in masalsı dünyası ile buluşabilir, cafe alanında kahvenizi içebilirsiniz. Bu özel sergi, içindeki çocuğu canlı tutmak ve dünyaya masum gözlerle bakabilmek isteyen herkes için unutulmaz bir deneyim olacak.
Peki Küçük Prens sergisi’nde neler deneyimleyebileceksiniz?
Sanatseverler sergiye geldiklerinde dev güneşin altından geçerek Küçük Prens’in yıldızlarına hayallerini yazma ve yıldızlarını gökyüzündeki yerine yerleştirme imkanı bulacaklar. Özel Invisible AD teknolojisi ile Küçük Prens’in en bilinen sözlerinden olan “Ama gözler gerçeği göremez, yüreği ile aramalı insan” yazısının altında, boş bir ekranda bir şapka çizimi; sadece kalp şeklinde özel filtreli gözlükle baktıklarında ise aslında bir şapka değil, fil yutmuş bir boğa yılanı olduğunu görecekler. Küçük Prens’in dev gül bahçesinde diledikleri gibi gezip fotoğraf çektirecek, gezegenleri gezerken kiminde refleks oyunu ile yıldızları sayacak, kiminde sihirli aynada kendilerine farklı bir açıdan bakacak, kiminde de yaratıcılıklarını çizimler ile kullanacaklar. 3D gezegenler, güller, animatronik yılan ve birçok dekor ile etkileyici bir serginin parçası olarak birçok fotoğraf çektirecekler. Tilki’nin kendi gibi yumuşacık tüylerle kaplı gezegenini keşfedecekler. Sergide daha küçük sanatseverler için dev top havuzu, Sihirbazlık Okulu ve aileler için özel bir kafe alanı da yer alacak.
Galataport İstanbul Pazarlama ve İletişim Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Bali Küçük Prens Sergisi ile ilgili olarak şunları söyledi; “Tüm dünyada geniş bir hayran kitlesine sahip olan, bugüne kadar 505 farklı dil ve lehçede basılan Küçük Prens kitabının Türkiye’de ilk kez düzenlenen sergisine ev sahipliği yapıyoruz. Biz, Galataport İstanbul’da yerli ve yabancı misafirlerimizin aileleri ile unutulmaz deneyimler yaşamalarını sağlayan, çocuklara ilham veren aktiviteleri hayata geçirmeyi önemsiyoruz. Küçük Prens’i 80. yaşında burada ağırlamaktan dolayı çok heyecanlıyız. Çocuklara olduğu kadar yetişkinlere de hayata dair önemli şeyleri hatırlatan eserin bu kapsamdaki ilk sergisini ziyaret etmek isteyen herkesi Galataport İstanbul‘a bekliyoruz.”
Türkiye’de ilk kez Galataport İstanbul’da gerçekleşen Küçük Prens Sergisi’ni düzenleyen Marketing Toys adına konuşan Koray Özdemir ise sergiye dair şunları söyledi; “Küçük Prens, pek çoğumuz için çok önemli bir kitap hatta bir yaşam kılavuzu niteliğinde. Galataport İstanbul’un eşsiz mimarisi ve büyülü boğaz atmosferinde bu çok özel karakterin 80. yılında ilk kez düzenlenen sergisi ile ziyaretçilerle buluşması bizleri çok heyecanlandırıyor. Küçük Prens’in bizlere hatırlattığı asla kaybetmememiz gereken yaratıcılığı, hayal gücümüzü canlandıracak enstalasyonlar ve belirli aralıklarla yapılacak atölyeler ile sergi süresince ziyaretçilerimize sunacağız. Ayrıca Sihirbaz Okulu mağazamız ile de Avrupa’nın en büyük koleksiyon ve lisanslı ürünlerini de ziyaretçilerimizle buluşturacağız.”
Küçük Prens sergisini Galataport İstanbul’da 31 Ekim 2023’e kadar M blok üst katta Sihirbazlık Okulunun içinde haftanın her günü 11.00-21.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Sergi biletlerini, Galataport İstanbul M Blok’taki sergi gişesinden, Passo’dan veya Galataport İstanbul Mobil uygulamasından indirimli bir şekilde temin edebilirsiniz. Galataport’a ulaşım kolaylığı konusunda şöyle güzel bir bilgiyi buradan paylaşmış olayım; Galataport İstanbul Deniz Dolmuş hizmeti veriyor ve 28 kişilik kapasitesi ile Galataport İstanbul İskele alanından ve Kadıköy-Üsküdar ve Bebek-Arnavutköy-Ortaköy-Beşiktaş Şehir Hatları iskelelerinden iki saatte bir hareket ediyor. Seferler her gün 11.00’da başlıyor ve Galataport İstanbul Deniz Dolmuş içerisinde bulunan ödeme noktalarından temassız banka veya kredi kartı ile ödeme yapabiliyorsunuz. Nakit, İstanbul Kart veya Mavi Dijital Kart geçerli değildir. Engelli yolcular ve 6 yaşından küçük misafirler ücretsiz ulaşımdan yararlanabiliyor. Küçük dostlarımız tasma ve ağızlıklarıyla veya özel taşıma çantaları ile yolculuk yapabiliyor.
Bir Şehirde Sanatın Evrenselliği Yankılanıyorsa, O Gün 19. Contemporary Istanbul Günüdür!
2 ay önceCaeli’de Alice’inizi Keşfetmenin Tam Zamanı Mı Dersiniz?
3 ay önceHayatınızdaki İzleri Bu Sergide Keşfetmeye Var Mısınız? | Yazan Fulden Karayel Okumuş
4 ay önceTesadüfün Sanata Dönüştüğü Yer: Olafur Eliasson’un İstanbul Boğazı’ndaki Sergisi | Yazan Fulden Karayel Okumuş
5 ay önceMücevher Tasarımcısı Ali Rıza Akdolu'nun Aliens Heykellerinin Sırrı 1 Milyon Yılda Mı Gizli? | Yazan Fulden Karayel Okumuş