Soğukların iyice hissedildiği bu günlerde sonbaharın o tatlı sert soğuğunu uzaklaştırıp kapıyı usulca aralayarak gelen Aralık ayı, bizlere kış mevsimini haber vermektedir.
Peki gelelim gökyüzünde neler olup bittiğine… Gezegen ve yıldızların insanlar üzerindeki etkisini yorumlayan Astroloji; Aralık ayında Yay ve Oğlak (1-21 Aralık Yay, 22-31 Aralık Oğlak) burçlarını hedef alıyor.
Gökyüzü çarpışa dursun, yıldızlar bir bir kaysın, merkür ve retro kavga edip geri sayıma geçsin, ben size bu ay Yay burcunda doğmuş, büyük bir sanatçıyı anlatacağım. Yay burcunu temsilen, huylarından sularına, o da benim gibi hayata meydan okuyor dedirtecek özelliklerine değineceğim. O zaman Aralık ayının başlamasıyla doğan, yeryüzünde hiç uğraşmadan kendini sevdiren tek burç Yay ile başlıyoruz.
Yay burcu, kavrama yetenekleri gelişmiş olduğundan becerikliklerinin de katkısı ile ele aldıkları her işte başarılı olurlar. Bu nedenle yay burcunu tanımlayan sözcük “Görüyorum” dur. Hal boyle olunca ben de Edvard Munch’un ‘’Çığlık’’ adlı tablosunu duyuyor gibiyim.
Edvard Munch, 12 Aralık 1863’te dünyaya gelen tipik bir yay burcu erkeği. Aşk hayatında özgürlüğü seven yay burcunda görüldüğü gibi Munch da kadınlara hep çekici gelmişti. Aslında arkadaşları ona “Norveç’’in en yakışıklı adamı“ derdi. İlişkileri tipik olarak karmaşıktı. Ee yay burcu da biraz tuhaf değil midir?
1898’de Munch ile yolları kesişen yirmi dokuz yaşındaki Tulla Larsen paldır küldür bir aşk macerasına daldılar ama Munch onun sahip olma istediğinden bezip de ayrılmaya kalkınca, Larsen ressamı Avrupa’nın bir ucundan diğer ucuna takip etti. Sonunda kurtuldu, neredeyse iki yılı birbirlerinden ayrı olarak geçirdiler, ancak Larsen deniz kıyısındaki kulübesinde onun izini buldu ve yakınındaki bir eve taşındı. Bir gece geç vakit bir mektup geldi; Larsen intihar girişiminde bulunmuştu. Munch onu yatak odasında yatarken buldu, turp gibiydi.
Munch neden asla birlikte olamayacakları yolunda mantıklı bir tartışmaya daldı, ama Larsen ona cevaben kah ağladı kah güldü…
Ahh Larsen ahh… Karşındaki özgürlüğüne son derece düşkün olan Yay burcu, Edvard Munch’a yaptığına bak… Mantık çerçevesinde aşkınızın neden olmayacağını açıklamış, (inanırsan) peşinden gitmek büyük cesaret.. Larsen ne bekliyordu bilinmez ama gökyüzü bu aşkı son safhasına kadar uyumsuz buldu ki bir gün ellerine aldıkları bir silahın bilinmeyen bir sebeple ama Larsen yüzünden olma olasılığı oldukça yüksek, ateş alıp sol elinin orta parmağını parçalamıştı.
Ressam şifa buldu, ama eli daima sakat kalacaktı… Aşkları da paydos..
Gel gelelim Edvard Munch’un iç dünyasında yaşanan çalkantılara, kendisi ölümden ve lanetlenmekten öyle çok korkardı ki, gece yarısı uykusundan korkarak uyanır, “ Cehennemde miyim?” diye sorardı kendi kendine…
Bu ruh halini anlamak icin psikolog olmama pek gerek yok sanırım. Kendisi hayata karşı karamsar bir yapıdaymış. Hatta “En Bedbaht Ressam” rekoru Vincent van Gogh’ta sanıyorsanız, Edvard Munch’un çilekeş hayatını bilmiyorsunuz demektir.
Ayakta kalmayı başaran ressam, en iyi bildiği konu olan ızdıraptan kaynaklanan resimler yapıyordu. Onu en iyi anlatan eseri de hiç kuşkusuz, evrene doğru atılmış bir çığlık olan eseri olsa gerek…
Yay burçları siz karamsarlığa düşeyim demeyin sakın, Edvard Munch ‘’Çığlık’’ta ki meşhum kırmızı gökyüzünü sanatsal bir gözle gördü. Sanatçı ruhu başkadır, gözü görür ama gönlü başka bakar. Eli tutar ama tuvale başka çizer…
Şimdi zurnanın zırt dediği yere yani yay burcunun olumsuz özelliklerinden birine, umursamazlığına gelecek olursak… Munch ile arkadaşı arasında geçen bir sohbetten bahsedeceğim. Bir seferinde bir arkadaşı büyük bir yağlı boya tuvalde koca bir delik bulmuş. Munch ise tabloya bakıp gülmüş ve köpeklerinden birinin resmin içinden geçtiğini söylemiş. Arkadaşı ise; hayatının eserlerinin korunmamış halde ortada durmalarına izin vermemesi gerektiğini söyleyip protesto edince, ressam, “ Kendi başlarının çaresine bakmak onlara iyi gelir.” diye cevap vermiş.
Evet sevgili yay burçları, Edvard Munch ile benzeşiyor musunuz bilmiyorum. Umursamaz mısınız, umursamıyorum. Herkesin iyi ve zor özellikleri var maksat olumlusunu görebilmekte deyip gelgelim yay burcunun diğer ünlü sanatçılarından bir ikisini söylemeye; Diego Rivera, Georges Seurat… Bir sonra ki yazımda oğlak burcu ve büyük sanatçılar ile devam edeceğim. Acaba kimler? İzlemede kalın…
Yazı: Yasemen Çavuşoğlu
Karanlığa Selam: Karanlık Eserleriyle Sanata Işık Tutan Ressamlar | Yazan Yasemen Çavuşoğlu
2 yıl önceGizemleriyle Leonardo Da Vinci | Yazan Yasemen Çavuşoğlu
2 yıl önceSevdalı Kadın: Tomris Uyar | Yazan Yasemen Çavuşoğlu
2 yıl önceKusurların Mükemmeliği: Wabi-Sabi & Kintsugi | Yazan Yasemen Çavuşoğlu
2 yıl önceModigliani ve Ebedi Aşkı Jeanne | Yazan Yasemen Çavuşoğlu