COVİD-19 salgını sürecinde sanatçılarımızın karantina günlerini nasıl geçirdiğini ve sanatlarını nasıl etkilediğine dair oluşturduğumuz röportaj serimizin konuğu; çağdaş sanatın önde gelen isimlerinden Türkiye'de olduğu kadar yurtdışında da çarpıcı performanslara ve enstalasyonlara imza atan sanatçı Şükran Moral.
Tüm dünyanın büyük bir mücadele içinde olduğu korona günlerinde siz neler yapıyorsunuz? Vaktinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Vaktimi biyografimi yazarak, desen çizerek ve de canlı yayınlara katılarak sürdürüyorum.
İlk haftalarda dengem oldukça bozuldu. Yaşadıklarımız gerçek olabilir mi? Yoksa hayal mi görüyorum? gibi ikilemlerde kaldım. Arkadaşlarla görüntülü konuşmalar bana çok iyi geldi.
Bu dönemde okuduğunuz kitaplar ve izlediğiniz filmler nelerdir? Önerileriniz var mı?
Basquiat’in biyografi kitabını okuyorum ama İtalyanca. Isadora Duncan’ın hayatı Everest Yayınları’ndan. Bir de bu beni etkileyen önemli bir dans sanatçısı.
Mamma Roma Pasolini’nin filmi, Bunuel’in Bir Endülüs Köpeği, Yılmaz Güney’den Yol.
Korona dönemi evde olduğumuz karantina süreci sizin eserlerinizi nasıl etkiledi? Bu döneme ait eser veya eserler olacak mı?
Çok tuhaf 1997 yılında İstanbul’da morga girip bir performans yapmıştım ve orada maske kullanmıştım. Bazen işlerim önceleyici olabiliyor. Geçen sene yaptığım ‘SİSLER İÇİNDEKİ’ performansım da öyle. Bu süreçte proje ve desenler hazırlıyorum. İşlerimi elbette etkiliyor çünkü aktüelden beslenen de bir yanım var.
[[Video:https://data.arttv.com.tr/ekav/temp/mp4/2020/5/10/3950.mp4
Korona dönemi sanat dünyasında tüm galerilerin geçici bir süre kapandığı, çoğu galerilerin online olarak hizmet verdiği bir dönem. Bu süreç bittikten sonra sanat dünyası sizce nasıl etkilenecek?
Umarım olumlu etkiler. Daha idealist yaklaşırlarsa evet iyi olur. Sıkıntılar olacak ama galerici sadece bir satış yapan eleman değil kültür ve fikir üreten olmalı. Ya bunu anlarlar veya yok olurlar.
Yurtdışında çok sayıda sergi açmış uluslararası bir sanatçı olarak düşünceleriniz ve deneyimleriniz bizim için önemli. Başarınızın sırrı nedir? Bu dönemde genç sanatçılara ve sanatçı adaylarına vermek istediğiniz özel bir mesajınız var mı?
Sırrım yok aslında ama 90’lı yıllarda Roma’da ki stüdyoma şu yazıyı asmıştım. “Hedefini asla unutma” diye. Başına ne gelirse gelsin sen yoluna inatla devam et. Vazgeçme. Savaş. Genç sanatçılara vermek istediğim mesaj: Çok okusunlar, okumadan solukları kısa olur. Özellikle dünya klasiklerini ve önyargıyı bıraksınlar, unutmasınlar ki sanatçı hep karşı çıkar asla düzene uymaz.
Hazırlayan: Özge Kahraman
SANKO Holding 120’nci Yaşını “Sahre” Sergisiyle Kutluyor
10 gün önce28. İstanbul Tiyatro Festivali’nin Yolculuğu: Mehmet Birkiye ile Söyleşi
15 gün önce31. Sakıp Sabancı Sanat Ödülleri Sahiplerini Buldu
17 gün önceMelek Zeynep Bulut’un “Duo” Adlı Eseri İkonik Painted Hall’de Sergileniyor
28 gün önce9. Çanakkale Bienali Kapsamında KTSM İşbirliğiyle ‘Kamusal Alanda Sanat’ Çalıştayı Gerçekleştirildi