Günümüzde etrafımızdaki güzelliklere karşı duyarlı olan, bunları algılayabilen, estetik yargısı gelişmiş ve problemlere yeni bir bakış açısıyla bakabilen nice yaratıcı gençlerimiz var. Sanat, çocuklardaki estetik özelliklerin geliştirilmesinde en etkili çalışma alanlarından biridir. Yapılan çalışmalar şunu gösteriyor ki; eğer ebeveynler çocuklarıyla sanat çalışmaları hakkında anlamlı konuşmalar yaparlarsa, çocuklar onların yapmış olduğu sanat eserlerinin yanında kendi yaptıklarını da gözlemleme ve yansıtmada entelektüel bir kapasiteye sahip oluyor.
Tarihten günümüze kadar çocukların sanatla ilgili düşünceleri ve farkındalıkları her zaman çok önemli bir yere sahiptir. Ne mutlu ki içinde bulunduğumuz bilgi çağında her yerde artık sanatla ilgili çocuklara yönelik eğitimler, atölyeler, etkinlikler ve programlar var. Onlardan biri Bahçeşehir Koleji tarafından gerçekleştirilen STEM Sanat Bienali. 2015’te ilk çocuk sanat bienalini sevgi ve hoşgörü temasıyla gerçekleştirdiler. Bu yıl da üçüncüsünü Türkiye’nin dört bir yanında bulunan kampüslerindeki lise öğrencilerinin dijital dönüşüm ve yaşama dair algılarını sanat yoluyla ifade ederek ortaya çıkardığı eserleri dijital ortamda görüyoruz.
Pandeminin hayatımızın içine girmesiyle beraber sevgiye, hoşgörüye ve birlikte üretmeye, yaşatmaya herzamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuzu dile getiren Bahçeşir Koleji Genel müdürü Özlem dağ şu sözleri dile getiriyor;
‘‘Tüm çocuklarımızı çağdaş sanatın kavramsal gücüyle tanıştırmak, onları bu gücü kullanarak daha iyi ve barış dolu bir dünyayı birlikte inşa etmek için hayal kurmaya teşvik etmek çok büyük önem taşıyor. Sosyalleşme, çalışma, sanat spor genel olarak yaşantımızın tüm alanları pandemi koşullarında yeniden şekillendi. Ve bu süreç yaşama dair yeni sorular sorduğumuz yeni bir süreçte oluyor aynı zamanda . Yaşamın ne kadar değerli olduğunun yeterince farkında mıyız? Değişen koşullarda yaşam nasıl devam etmeli? Farklı yaşam biçimleri kurgulanabilir mi ? İşte Bahceşehir koleji Stem Sanat Bienali bu yıl bu sorulardan yola çıkarak Dijital Dönüşüm ve Yaşam temasıyla gercekleşiyor. Öğrencilerimiz teknolojilerin yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline geldigi gerçeğinden yola çıkarak yaşanan hızlı değişim ve dönüşüme odaklandılar. Eserlerin fikir aşamasından sergilenme sürecine kadar ögretmenlerinin ve birbirinden değerli sanatçıların katkılarıyla bu süreç hazırlandı. Ve bienalin izleyiciye ulaşmasına dek her aşamada dijital araçlar kullanıldı. Bu dijital olanaklar bienal de önemli bir sorunun cevabını kendiliginden verdi. Koşullar değişse de insan yaşamının ortak paydası nedir? Ögrenciler ve bienal ekibi’nin cevabı ‘‘Birlikte yaşam kültürü’’ oldu. Birlikte sorular sormak , birlikte araştırmak, deneyimlemek ve hepbirlikte üretim yapmak. Kolejin en önemsediği değerler bu. ‘‘
Özellikle son dönemlerde yaşamın her alanında yaşanan dönüşüm, lise öğrencileri tarafından Bahçeşehir Koleji 3. STEM+Sanat Bienali’nde “Dijital Dönüşüm ve Yaşam” başlığıyla gerçekleşiyor. Küratörlüğünü Doç. Dr. Ebru Yetişkin’in yaptığı bienalde 21 eser yer alıyor. Siborglaşma, Yaşam Sanatı ve İleri dönüşüm olarak üç tema altında sergileniyor.
Siborglaşma temasında yer alan favorilerim arasında Geleceğe dönüş, Yeni çağın habercisi ve Dijital evrimleşme yer alıyor. Yaşam sanatı temasına baktığımızda Bir dünya çok dünya, iyiki varsınız ve can veren eserleri favorilerim oldu. Dijital dönüşüm ve yaşam temasında ise Doğal Robot, Yaşamın kökleri, Dünya parmaklarımın ucunda eserleri beni oldukça etkiledi. 3. STEM+ Sanat Bienali çok dikkat çekici bir proje olmasının yanı sıra Sanata ilgi duyan her yaş grubundan sanatseverlerin ziyaret etmesi gereken bir platform. Siz de bu nice projeyi ziyaret ettikten sonra favorilerinizi bana söylerseniz çok sevinirim. Bienali www.stemsanatbienali.com adresinden 19 Haziran’a kadar ziyaret edebilirsiniz.
Yazı: Fulden Karayel
Bir Şehirde Sanatın Evrenselliği Yankılanıyorsa, O Gün 19. Contemporary Istanbul Günüdür!
bir ay önceCaeli’de Alice’inizi Keşfetmenin Tam Zamanı Mı Dersiniz?
2 ay önceHayatınızdaki İzleri Bu Sergide Keşfetmeye Var Mısınız? | Yazan Fulden Karayel Okumuş
3 ay önceTesadüfün Sanata Dönüştüğü Yer: Olafur Eliasson’un İstanbul Boğazı’ndaki Sergisi | Yazan Fulden Karayel Okumuş
4 ay önceMücevher Tasarımcısı Ali Rıza Akdolu'nun Aliens Heykellerinin Sırrı 1 Milyon Yılda Mı Gizli? | Yazan Fulden Karayel Okumuş