Art Basel Miami’den Geriye Kalanlar | Yazan Zuhal Demirarslan

Zuhal Demirarslan

6 yıl önce

Bu yıl 16.'sı düzenlenen, dünyanın en prestijli çağdaş sanat fuarı Art Basel Miami 7-10 Aralık tarihleri arasında gerçekleşti. Sanat dünyasının Black Friday’i olarak bilinen VIP ön izlemesinde milyonerler, milyarderler, Leonardo DiCaprio, Jay-Z ve Cindy Crawford gibi ünlüler de boy gösterdi. 2013 yılında 127,5 milyon dolara alınmış bir Da Vinci eserinin geçtiğimiz ay açık artırmada rekor bir fiyata çıkarak 450 milyon dolara satılmasına şahitlik eden yatırımcılar, sanattan elde edilebilecek kârın her zamankinden daha da fazla farkında.





Eylül ayında deniz seviyesinin altında kalan Miami’yi kırıp geçen ve şehrin en işlek yolu Collins Caddesi'ni sular altında bırakan Irma kasırgasından sonra Miami Beach’in Art Basel’e kadar nasıl toparlanacağı merak konusu olmuştu. Kasırga, şehirdeki önemli müzelere doğrudan isabet etmemiş olsa da kongre merkezi dahil pek çok sanat merkezi yeniden yapılandırıldı. Kongre merkezinin bitişiğindeki sokaklar halen bariyer ve brandalarla çevriliydi.





Bu yıl 32 ülkeyi temsilen 268 galeriyi ağırlayan fuar sayesinde sanat ruhu dört gün boyunca tüm Miami’ye yayıldı. Sanatçı ve koleksiyoncu konuşmaları, stüdyo ziyaretleri ve çok sayıda özel resepsiyonlar gerçekleştirildi. Hepsini 4 gün içerisinde görüp deneyimlemek elbette mümkün değildi ancak Art Basel Miami yaklaşık 80 bin ziyaretçiye lezzetli bir sanat deneyimi sundu. Özellikle Jean Michel Basquiat'ın gençlik yıllarına dair yeni bir belgesel de dahil olmak üzere sunulan film serisi fuarda öne çıkan unsurlardandı.



Shahpour Pouyan

Ziyaretçiler için 22 bin metrekarelik fuarda sunulan binlerce parça arasında yeni cevherler bulmak zor olsa da küçük keşifler çok heyecan vericiydi. Örneğin Paris merkezli Nathalie Obadia Galeri’de karşılaştığımız İranlı sanatçı Shahpour Pouyan'ın pirinç kağıdı üzerine yaptığı eseri çok etkileyiciydi. Genç yetenekler arasında göster-ilen Pouyan’ın eserindeki altın kavisler, mavi arka plan ve zarifçe işlediği hat sanatı hem naif hem de dini tasvir konusunda son zamanlarda gerçekleştirilen saldırılar için bir metafor niteliğindeydi.









São Paulo'nun en iyileri arasında bulunan Galeri Jaqueline Martins, Brezilyalı sanatçı Letícia Parente'nin sergilendiği solo bir sergiye yer verdi. Sanatçı, Salvador, Fortale-za ve Rio de Janeiro sokak planlarını birleştirerek onları kişisel bellek haritalarına dönüştürmüş, ağzı ve gözleri bantlanmış vaziyette banyoda makyaj yaparken kendini filme almıştı.







Jean Hélion Trois Nus et le Gisant

Bu fuarın kaçırılmayacak sergilerinden biri de, İranlı bir mekan olan Applicat Prazan Galeri’deki sergiydi. Aralarında Otto Freundlich, Nicolas de Staël ve Hans Hartung gibi usta sanatçıların eserlerinin de yer aldığı sergide, 1950'lerden Jean Hélion'ın "Trois Nus et le Gisant" ("Üç Çıplak ve Uzanan Adam") adlı eseri ilgi gören çalışmalardandı.
 

Art Basel Miami kapsamında gezilen yan fuarlar da ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü. Bunların arasında Design Miami, aileyle daha fazla zaman geçirmekten yana olan bir tema benimsemişti. Tasarımları samimi ve doğal nesneler oluşturuyordu. Design Mi-ami’de markasını dünyaya kabul ettiren başarılı sanatçı Sevan Bıçakçı ile karşılaştık. Sadece bir mücevher ustası değil aynı zamanda değerli bir sanatçı olan Sevan Bıçakçı’nın standına ilgi çok yoğundu.
 




 

Art Basel süresi boyunca şehrin her yerinde süprizler vardı. Kumsalın üzerine yer-leştirilmiş dev çadırdan oluşan Scope fuarı da bu süprizlerden biriydi. Türk san-atçılardan Alea Pınar Du Pre ve Emre Yusufi’nin eserleri Scope’ta sergilenenler arasındaydı. Ayrıca Türkiye’den Galeri Binyıl da yine Scope’ta yerini almıştı. İki Türk galerisi Gallery Zilberman ve Galerist Untitled’da, C24 galeri ise Art Miami’de bulunuyordu.



Ugo Rondinone
 
Miami Beach’deki Bass Müzesi'nde ise Art Basel deneyimini benzersiz kılan eserler vardı. Müzedeki sergiler arasında hem melankolik hem de şaşırtıcı kurgusuyla İsviçreli sanatçı Ugo Rondinone “Yalnızlığın sözlüğü” adlı enstalasyonu ile tüm ilgileri üzerine çekti. Yüzlerinde bıkkınlık ve yorgunluk ifadesiyle 45 manken pal-yaçonun galeri zeminine oturduğu sergi, fuarda birkaç gün geçirdikten sonra tü-kenmiş ziyaretçilerin durumuna uygun bir kurgu niteliğindeydi.


Art Basel Miami kimine göre ticari bir fuar, kimine göreyse şıklık, zenginlik ve yaratıcılığın birarada olduğu bir sirki andırsa da, daha uzun yıllar sanatseverlerin ajandalarında ilk sırada yer alacağa benziyor.



Carole Feuerman'ın eseri ile ben =)

Yazı: Zuhal Demirarslan

Yazı ve Fotoğraflar: Zuhal Demirarslan

Paylaş:


Yorum yapmak için tıklayın

Diğer Yazıları

5 yıl önce

Art Basel Miami Beach 2018’de Neler Oldu? | Yazan Zuhal Demirarslan

5 yıl önce

Mehmet Güleryüz’ün Paris’te Büyük İlgi Gören Sergisi | Yazan Zuhal Demirarslan

5 yıl önce

Ansen’den Batlamyus'a Saygı | Yazan Zuhal Demirarslan

6 yıl önce

Sanat, Stresi Azaltıyor | Yazan Zuhal Demirarslan

6 yıl önce

Yarım kalan bir aşkın hikayesi; Napoli’nin Sırrı | Yazan Zuhal Demirarslan

En Çok Okunanlar