Sanatta bunun için yok mudur? Her sergi bir deneyim. Bu deneyimi paylaşılır kılmak deneyimin sürekliliğini sağlıyor. Yeni bir şey kalmadı diyenlere inat klasiklerde hala bulabileceğimiz bir çok giz var. Francisco de Goya’nın Pera Müzesi tarafından düzenlenen sergisi böyle bir amaca hizmet ediyor. Tezhipçi babanın dördüncü oğlu olarak 1746’da Zaragoza’da doğan Goya’nın yapıtları bizi o dönemin İspanya’sının karanlık dehlizlerine götürüyor. Gravürlerinde gerçekçi ve çoğunlukla ironik bir bakış var.
İspanya bağımsızlık savaşında Napolyon kendi kardeşini İspanya Kralı yapmak istemiş yeni rejim ilk önce ispanya halkı için umut vaad ederken katliamlar ve kurşuna dizmelerle sonuçlanmıştır. Goya, bu felaketleri çizmesi için Zaragoza’ya gönderilmiş Savaş felaketleri dizisi çıkmıştır.
Geçirdiği sağırlık sonucunda sessiz ve karanlık bir dünyada yaşamaya başlamış; hatta evinin duvarlarına resimler yapmıştır. Tutkularının izleğinde ilerleyen Goya’nın yapıtlarında hayata ironik, gerçekçi bir bakışla bakmayı ve onu çılgınca anlatmanın izlerini görüyoruz.
Yazı ve Fotoğraflar: Evrim Sekmen
Tanıklıklar, Yaşam olgusu , Doğa ve İnsan Yazan: Evrim Sekmen
Yahşi Baraz’ın 40 Yıllık Sanat Arşivi Kitaplarda
Yahşi Baraz’ın Büyük Sergileri
Üç Ustanın İzinde Rönesans’a Yolculuk
Kent Duvarlarından Dünyaya Bakmak
Yorum yapmak için tıklayın