Geçtiğimiz Aralık ayında, Miami Beach‘de 20. yılını kutlayan Art Basel, 88 ülkeden uluslararası kurum ve koleksiyonerlerin yoğun katılımı, rekor seviyedeki satışlar, fuar ile eş zamanlı açılan pek çok çarpıcı sergi ve sunumun yer aldığı bugüne kadar ki en büyük edisyonunu gerçekleştirdi.
VIP ve halka açık günlerde toplam 76 bine yakın kişinin ziyaret ettiği bilgisi kesinleşti. Art Basel ile eş zamanlı açılan Untitled, Scoop, Art Miami, Contex gibi fuarlar, müzeler, oteller ve plajlardaki özel sergi ve gösterimler ile Miami şehrinin her yerinde sanatla iç içe bir hafta yaşandı. Plajlardaki özel gösterimlere ilgi çok büyüktü.
Özellikle Madonna‘nın 1992 de yayınlanan “SEX” isimli provakatif kitabının 30. yıl kutlamasına ilgi çok fazla oldu. Küratörlüğünü Anthony Vaccarello’nun üstlendiği YSL ile ortaklaşa gerçekleştirilen sergide, izleyicilerin fotoğraf çekmesine izin verilmedi.
Madonna tarafından imzalanmış 800 adet limited edition kitap 2200 $ dan, adrese teslim şeklinde satışı sunuldu. Serginin açılış partisine Madonna‘nın yanı sıra pek çok ünlü isim katıldı; Hailey Bieber, Zoe Kravitz, Anja Rubik, Raf Simons, Lourdes Leon, Anthony Vaccarello bu isimlerden birkaçı.
Faena Hotel’de Faena Art ve Aorist.art‘ın ortaklaşa gerçekleştirdikleri etkinlikler oldukça ses getirdi. Bu etkinliklerden ilki “Living Room” (Oturma Odası) insan, makine ve mekan arasında bir ortak diyalog yaratmak üzerine kurgulanmış.
Plajda monalitik bir yapıda “Oturma Odası” tecrübesini izleyici ile buluşturan Random İnternational’in kurucusu Hannes Koch‘un enstelasyon ile ilgili sözleri oldukça ilgi çekici. “Enstalasyon, malzemelerini ve bileşenlerini kendini ifade etmek ve içinde yaşayanlarla etkileşim kurmak için kullanan mimari bir organizma olarak işlev görüyor. “Oturma Odası”, ziyaretçileri geçici deneyimlerini birlikte yaratmaya ve belgelemeye davet eden, deneyimsel sanatı ve blockchain teknolojisini ilk kez birleştiren canlı bir labirent oluşturuyor.”
Living Room
Living Room isimli enstalasyonu deneyimleyenlerin sayısının yaklaşık 8000’den fazla olduğu bilgisi kesinleşti. Katılanların bina içinde sadece 2dk kalabildikleri bu enstalasyon Art Basel’in ilgi çeken etkinliklerinden biriydi kuşkusuz.
Faena Otel’in plajındaki ikinci ilgi çeken enstalasyon ise adını siyasi bir Küba şarkısından alan “Patria y Vida” isimli barikat. Bu enstalasyon “No Vacancy”ve “Faena Art ‘ın” işbirliği ile gerçekleştiriliyor. “No Vacancy” jüri ödülünü almaya hak kazanan enstalasyon Antonio Wright ve Ruben Millares tarafından üretilmiştir.
“Patria y Vida”, “Vatan ve Yaşam” (11 Temmuz 2021 Küba) küresel direnişinin sembolü olarak barikatı kullanarak, insanların barışçıl bir şekilde protesto etme hakkını savunan büyük ölçekli bir ışık heykelidir.
Patria y Vida
Faena Otel’in giriş kısmında sergilenen (yine Faena Art işbirliği ile) sanatçı Pedroc Sesti’nin adını Yunan okyanus tanrısı “Okeanos” dan alan “Heart of Okeanos” (Okyanusların Kalbi) isimli heykeli, bir mavi balinanın kalbinin kalp-damar hareketlerinden ilham alınarak yapılmıştır. Eser “CarbonXinc” adlı çevre dostu bir materyal ile üretilmiştir. CarbonXinc atmosferdeki karbonu emen ve depolayan devrim niteliğindeki bir malzemedir. “Heart of Okeanos” dünyanın ilk CarbonXinc heykeli olma özelliğini taşımaktadır. Heykelin sergilenme süresi bitiminde “The Reef Line” isimli deniz altı heykel parkının bir parçası olarak sembolik olarak okyanusa geri döneceği bilgisi verilmiştir.
Heart of Okeanos
Miami Beach’deki bir başka plaj etkinliği ise ünlü şampanya markası “Ruinart” ile Danimarka’lı sanatçı Jeppe Hein’ın işbirliği ile gerçekleştiriliyor. Sanatçının “Jeroboam Ruinart Rose” için ürettiği Jeroboam kutusu Ruinart’ın Miami Beach‘deki Art Lounge’nda sergilenmektedir. Burada aynı zamanda Jeppe Hein‘in “ Right Here, Right Now” isimli enstalasyonuna da bireysel olarak katılmak mümkün. Bu enstalasyonun son derece keyifli, eğlenceli bir deneyim olduğunu da belirtmek isterim. Ne yazık ki burada leziz Ruinart şampanyalarından içemedik. (Sadece Miami Convention Center içindeki VIP Lounge’da şampanya servisi olduğu belirtildi.)
Konuklara şampanya yerine aromatik, çeşitli meyve ve sebzelerle yapılmış su ikram edildi.
Right Here, Right Now
Ruinart
Plaj etkinliklerinden bir diğeri ise “Prada” markasının yeni çıkardığı parfümü “Paradoxe” un tanıtımıydı. Lansmanda, katılanlara tanıtım boyu parfüm hediye edildi. Prada’nın bir başka etkinliği yine Art Basel ile eş zamanlı olarak Faena‘nın Forum binası içinde yapılan ünlü DJ’ler eşliğinde lazer ışık gösterilerine sahne olan “Prada Extends“ partisiydi. Kelimenin tam anlamıyla görsel ve işitsel bir şölen olduğunu belirtmek isterim.
Prada
Art Basel ile eş zamanda, Miami Beach Med Miami’de açılan “Maçakızı Beach” bir Türk markası olması nedeniyle ayrı bir önem taşıyor.Turquoise Coast’un rahat yaşam tarzını Miami’ye getiren Maçakızı, sıcak atmosferi, lezzetli yemekleri, imza kokteylleri ile Miami Beach’deki yerini aldı. 30 Kasım’da DJ Can Hatipoğlu‘nun müzikleri eşliğinde gerçekleşen açılış partisinde Maçakızı sevenleri bir araya geldi. Mimar Ahmet Alataş tarafından tasarlanan Maçakızı çadırının üstündeki desenler, ünlü sanatçı Elif Uras’a ait. Leziz yemekler ise ünlü şeflerin elinden çıkıyor. Şefler, Aret Sahakyan, Marco Fadiga, Carlo Bernardini.
Bir diğer önemli gösteri ise Studio Dirft imzalı. Miami Beach Kongre binası (Miami Beach Convention Center) üzerinde, 400 drone ile gerçekleşen gösteri, sürü algoritmalarına dayanıyor. Droneların her biri kendine göre sığırcık hırıltısının davranışını taklit ediyor. “Franchise Freedom “ (2017) isimli enstalasyon ilk kez 5 yıl önce Art Basel Miami ‘de sergilenmiş.
Studio Dirft
Art Basel Miami Beach 2022 ile aynı zamanda Miami müzelerinde de çeşitli sergiler, gösteriler sanatseverler ile buluştu. Bu sergilerin içinde beni en çok etkileyen serginin “Perez Art Museum Miami“ de yerleştirilmiş olan Leandro Erlich‘in “Swiming Pool”
(Yüzme Havuzu) enstalasyonu olduğunu belirtmeliyim. Arjantin asıllı Leandro Erlich 2019 yılında Art Basel Miami Beach’de gerçekleştirdiği “Order of Importance “ ile son derece ilginç bir enstalasyonu izleyicilerle buluşturmuştu.
Leandro Erlich “Swiming Pool”
Sanatçı bu yıl yine ilginç bir enstalasyon sergisi ile karşımıza çıktı. Suyla dolu gibi görünen hayali bir yüzme havuzu yarattı. Gerçekte ise havuzdaki su sadece 10 cm. Bu sığ su, kalın, şeffaf bir cam tabakası ile desteklenmektedir. Havuzun içine girmek için, havuzun yan tarafındaki merdivenlerden boş bir odaya inilir. Bu odaya girince su tabakasının içinden yukarı bakarsınız. Dışardaki insanları görürsünüz. Yukarı çıkıp havuzun içine baktığımız zaman ise, kıyafetleri ile içi su dolu bir havuza girmiş, insanlar görürsünüz. Bu çalışması ile algı ve varsayımlarla oynayan sanatçı, izleyenlere bir merak deneyimi sunmaktadır.
Yüzme havuzu (Swiming Pool) isimli enstalasyon daha önce MoMA PS1 ve Museum Voorlinden’de sergilenmiş. Şu anda Japonya‘da Kanazawa’daki 21. Yüzyıl Çağdaş Sanat Müzesi’nde kalıcı olarak sergilenmektedir.
Leandro Erlich‘in Perez Art Museum Miami‘deki “Liminal” isimli sergisi konuk küratör Dan Cameron tarafından seçilen ve düzenlenen, yirmi yılı aşkın süredir Erlich prodüksiyonunu kapsayan 16 esere yer vermiştir. “Swiming Pool” da bu sergi kapsamı içindedir. Serginin başlığı “Liminal” başka bir alanın eşiğinde bulunan bir geçiş bölgesine atıfta bulunuyor ve dolaylı olarak Erlich‘in çalışmalarında güçlendirilmiş bir his olarak yeni bir varış noktasını veya varoluş durumunu geçmenin veya oraya girmenin eşiğinde olmayı öneriyor.
Liminal
“Liminal” sıradan bir gün boyunca karşılaşılabilecek bir dizi alan olarak tasarlanmış. Asansör, metro, sınıf, kuaför, kaldırım, yüzme havuzu, çamaşır odası, hatta komşuların pencerelerinin görülebileceği bir pencere. Erlich’in paralel evreninde merdivenler hiçbir yere çıkmaz, asansörler hiçbir yerde durmaz, pasif seyirciler aktif katılımcılar haline gelir, bulutlar fiziksel özellikler üstlenir ve inşa edilen alanların sadece kısacık bir optik yanılsama haline gelebildiği görülür.
Yazı ve Fotoğraflar: Berrin Saran
Yazı ve Fotoğraflar: Berrin Saran
Sanatın Kalbi Londra'da Attı! Frieze Haftası'ndan İzlenimlerim | Yazan Berrin Saran
Frida Kahlo’nun Sıradışı Hayat Hikayesi, Victoria and Albert Müzesi’nde | Yazan Berrin Saran
2018 Londra Frieze Sanat Fuarı’nın Ardından | Yazan Berrin Saran
Osman Hamdi Bey Olmasaydı, Olmazdık | Röportaj Berrin Saran
Arslan Sükan'dan Defilelerin Perde Arkası Hikayeleri | Yazan Berrin Saran
Yorum yapmak için tıklayın