COVİD-19 salgını sürecinde sanatçılarımızın karantina günlerini nasıl geçirdiğini ve sanatlarını nasıl etkilediğine dair oluşturduğumuz röportaj serimizin konuğu; The New York Times ve New Yorker gibi dergilerde illüstrasyonları yer alan, kaleminden zeka akan değerli sanatçı Gürbüz Doğan Ekşioğlu.
Tüm dünyanın büyük bir mücadele içinde olduğu korona günlerinde siz neler yapıyorsunuz? Vaktinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sanki bir rüya gördük ve hiç aklımızda olmayan bir virüs dünyayı çok kısa bir sürede esir aldı ve tüm yaşamımızı değiştirdi, yapmakta olduğumuz herşey yarım kaldı, önümüze sürülen yeni yaşam biçimine adapte olmak icin önce herkes gibi ben de bocalasam da geçen zaman içinde buna alıştım diyebilirim. Bir yere gitmediğim için güne geç başlıyorum, eğitimin online olması nedeniyle önce öğrencilerimine gelen mailleri yanıtlıyorum, daha sonra eğitime Zoom Programı’ndan görüntülü olarak devam ediyorum. Bazen ev içi, bazen ev civarımda yürüyüş, bazen alışveriş derken akşam oluyor, her gün sosyal medyaya o günkü gündemle ilgili çizim yapıyorum, piyasayla ilgili çizimlerim arada devam ediyor, bazen İG TV’de oluyorum. Önümüzdeki hafta iki İG TV programında olacağım, atölyem eve çok yakın olunca mutlaka atölyeme de uğruyorum.
Bu dönemde okuduğunuz kitaplar ve izlediğiniz filmler nelerdir? Önerileriniz var mı?
Her gün en az 2 çizim yaptığım icin kitap okumaya, dizi veya film izlemeye vakit kalmıyor. Arkadaşım İzel Rozental’ın ‘Moda Sevgilim: Yeniden’ ve İlknur Günaylıoglu’nun ‘Geceyi Geçerken’ kitaplarını ancak okuyabildim.
TRT 2’nin her akşam saat :21-21.30 arası başlayan filmlerini kaçırmamaya çalıştım.
Korona dönemi evde olduğumuz karantina süreci sizin eserlerinizi nasıl etkiledi? Bu döneme ait eser veya eserler olacak mı?
Güncelliğe ait, yaşadığım süreci belgelemek adına üretmeyi kendime görev edindiğimi söyleyebilirim. Koronayla ilgilide 8-10 tane çalışma yaptım. Bazıları korona ile ilgili uluslararası sayfalarda paylaşılmaya devam etmektedir.
Korona dönemi sanat dünyasında tüm galerilerin geçici bir süre kapandığı, çoğu galerilerin online olarak hizmet verdiği bir dönem. Bu süreç bittikten sonra sanat dünyası sizce nasıl etkilenecek?
Bir sanat eseri online ortamda fikir verebilir ama orijinalini görmek kadar etkilemesi imkansız. Ekran çok hızlı akıyor ve anında bir önceki görsel neydi hatırlayamıyoruz. Galeride bir eserin karşısıda ortalama 3 dakika kalıyorsak, bilgisayar ekranından en çok 5 saniye kalabiliriz. Galeri ortamı ve müzelerin tıpkı ibadethaneler gibi kendilerine ait özel auraları vardır. Online olarak bir galeriyi ve müzeyi gezmek sanatseveri tatmin etmesi imkansızdır, sadece fikir verebilir. Bu nedenle corona günlerinden sonraki süreçte galeriler ve müzeler işlevlerini sürdürmeye devam edecektir.
Yurtdışında çok sayıda sergi açmış uluslararası bir sanatçı olarak düşünceleriniz ve deneyimleriniz bizim için önemli. Başarınızın sırrı nedir? Bu dönemde genç sanatçılara ve sanatçı adaylarına vermek istediğiniz özel bir mesajınız var mı?
44 kişisel sergi açtım. Uluslararası yayınlarda işlerim yayınlandı ama uluslararası ancak 3 sergi açabildim. 4. Uluslararası sergim 12 Nisan tarhinde Belçika da olacaktı fakat korona nedeniyle ertelendi.
Başarı dediğimiz şey bana göre belli bir ağırlık ve yükseklik sınırına erişmek değil, hangi alanda olursa olsun insan işini seviyorsa ve işini yapmayı eğlence haline getirmişse o kişi başarılıdır. Bana göre başarıyı para kazanmak ve kariyerle ölçmek yaşadığımız sistemin oluşturduğu bir durumdur. Gençlere önerim sevdikleri işi yapmak için mücadele etsinler ve bir karşılık beklemeden sürekli çalışsınlar.
Yazı ve Fotoğraflar: ArtNews
Akbank Sanat’ta Büyüleyici Bir Dans Yolculuğu: PALMA
Baksı Kültür Sanat Vakfı "Anadolu Ödülleri 2024" Sahiplerini Buldu!
CerModern'de Ali Teoman Germaner’in “ALOŞ, dün, bugün, yarın” Sergisi
Seçkin Pirim İtalya’daki İlk Sergisiyle Triennale Milano’da!
Art Basel Miami Beach 2024 ve Untitled Art’ın Öne Çıkan Standları
Yorum yapmak için tıklayın