COVİD-19 salgını sürecinde sanatçılarımızın karantina günlerini nasıl geçirdiğini ve sanatlarını nasıl etkilediğine dair oluşturduğumuz röportaj serimizin konuğu; eserlerinde kâinatın devinimi, dönüşümü, çığlığı, nar formuyla vücut bulan, Türk sanat tarihinin önemli isimlerinden Muzaffer Akyol.
Tüm dünyanın büyük bir mücadele içinde olduğu korona günlerinde siz neler yapıyorsunuz? Vaktinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
“ Delik demir çıktı mertlik bozuldu.”
Corona tüm dengeleri bozdu, çok büyük bilinenlerin ne kadar küçük olduğunu ortaya serdi. Büyük hukukçu ve filozof Cicero’ya 'Üstad CÜCE nedir, CÜCE nin tanımını nasıl yaparsınız?' diye sorulur. Şöyle yanıtlar; ”Büyük, çok büyük, ulaşılmaz bilinenlerin çok yakından görünümüdür.”
Bugün insanlık ailesi tüm zamanların en büyük ve ölüm kalım savaşlarından birini veriyor.
Büyük acılar yaşanıyor, yaşanacak. Sonuçta bu beladan büyük acı çekerek hasar alarak çıkacağız. Umudum bu çıkıştan tüm insanlık ailesinin dersini alması, İNSAN merkezli anlayış ve sistemlerin hayata geçirilmesidir.
Bu günlerde İNSANLIĞI SARSAN BÜYÜK OLAYLARI ARAŞTIRIYORUM.
Bu dönemde okuduğunuz kitaplar ve izlediğiniz filmler nelerdir? Önerileriniz var mı?
Bu dönem benim için bir hesaplaşma, araştırma, daha çok okuma ve resim yapma dönemi oldu.
Yaş engeli çok can sıkıcı ve hiç adil olmayan uygulama. Adeta kürek mahkumu muamelesi reva görülüyor. “65 ve üstü “ anlayışı traji komik, Aziz Nesin’in “ Memleketin Birinde“ yapıtı sınıfta kalır.
Bu dönem Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun ''Kardeş Mektupları'' nı, Turgut Uyar’ın ''Ne Güzeldi Senin Çılgınlığın'ı, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın ''Türkçe'nin Ses Bayrağı'’nı , ''Picasso: Resmin Paris Serüveni'' ni, ''Gauguin: Yolun Ötesinde'yi okudum. Özellikle “ Kardeş Mekupları’nı okurken sevindim, üzüldüm ve ağladım.
Özellikle belgesel izmeyi çok seviyorum. Viasat History kanalında Dünya Savaşları, Uygarlıklar, Pompei, Mısır, İnkalar ve Müzeler. İzlemenizi hararetle tavsiye ederim.
Korona dönemi evde olduğumuz karantina süreci sizin eserlerinizi nasıl etkiledi? Bu döneme ait eser veya eserler olacak mı?
Gerçek sanatçı çağının en önemli tanığıdır. Olanlar karşısında asla kayıtsız kalamaz. En üst düzeyde tarihe karşı sorumlulukları vardır, bundan kaçamaz, mazereti de asla kabul edilmez.
Gelecek kuşaklar geçmişte ki sanatçıları sigaya çeker. “Eteğinizdeki taşları dökün göreceğiz” der.
Bu anlayışa bağlı kalarak ve derin saygı duyarak üstüme düşeni her dönemde yerine getirdim, getirmeye çalıştım. Dönüp arkama baktığımda 1963-64-65 yıllarında “Göç ve Uyanış“ resimlerini yaptım. 1970-71-72 yılarında “Kar’da Kan İzleri” ni yaptım, 1980-81-82 yıllarında “Boğazdan Kan Akıyor İrin Akıyordu. İrkildim Uyandım, Bir Daha Uyumadım” ı yaptım. 1990'lı yıllarda Körfez Savaşları'nda ''Karabatağın Ağıtı” nı yaptım. 1990 sonlarında “Ortadoğu ve Kurtlarsofrası”nı yaptım. Gezi olaylarında '32 Mayıs Kapıları'nı yaptım. Ergenekon kumpas olaylarında “ Cumhuriyet Ağacı Ölmez Ağacı” ve Ölümsüz Zeytin Ağac “ resimlerini yaptım.
Ve NARIN HALLERİ’nde narda insanın sevinç, aşk ve acısına parmak bastım.
Bugüne geldiğimde her yerde korku, hüzün, acı, açlık ve BÜYÜK ÇIĞLIKLARA TANIĞIM.
NEYLERSE MEVLA EYLER
HER ŞEYİ İYİ EYLER...
Korona dönemi sanat dünyasında tüm galerilerin geçici bir süre kapandığı, çoğu galerilerin online olarak hizmet verdiği bir dönem. Bu süreç bittikten sonra sanat dünyası sizce nasıl etkilenecek?
Dünya bildiğimiz dünyanın dışında çok değişimlere uğrayacak. Corona milat olacak. Corona öncesi ve sonrası diye söylemlere, hikayelere başlıklar atılacak. İnsan merkezli anlayışlar öne çıkacak. Yatırımlar daha çok silahlara değil İNSANA yapılacak. GLOBAL anlayışlar yerini ULUS DEVLET anlayışına bırakacak. Hızla gelişen TEKNOLOJİ insanlık ailelerini birbirine daha çok yaklaştıracak.
Yeni dönemde sanat çok daha önemsenecek ve evrensel dil olma özelliğini güçlendirecek. Ulusal sanatçılar en önde yer alacak. Beyin yıkama ve kimlikleştirme operasyonları sona erecek.
Yurtdışında çok sayıda sergi açmış uluslararası bir sanatçı olarak düşünceleriniz ve deneyimleriniz bizim için önemli. Başarınızın sırrı nedir? Bu dönemde genç sanatçılara ve sanatçı adaylarına vermek istediğiniz özel bir mesajınız var mı?
Başarmanın üç önemli kaynağı vardır: İnanmak - Güvenmek - Çalışmak.
Bu olgulardan herhangi biri eksik olursa orada başarı asla olmaz. Umut ve hayallerimiz bu olguları besleyen pınarlardır. Ben bu olguları yüreğimle besledim, nereden geldiğimi, varoluş nedenlerimi, toğrağımı ve ÜZERİNDE YAŞADIĞIM COĞRAFYANIN BİNLERCE YILLIK KÜLTÜRÜNE SIĞINDIM, SAHİP ÇIKTIM. Benim bir başarım varsa kaynağım Anadolu'dur.
Gençlerimize önerim: Dünyada olup bitenleri, acı ve sevinçleri, tüm gelişmeleri muhakkak izleyin. Alacaklarınızı alın, gönül gözünüzü açık tutun. YÜZÜNÜZÜ ANADOLU’ya ÇEVİRİN. BİRİKİMİNİZİ ANADOLU TEKNESİNDE YOĞURARAK ESERLERİNİZİ ÜRETİN. Aldığınız sonuçlarla dünyanın her yerinde saygı göreceksiniz.
Türkiye’nin ilk ve tek online sanat televizyonu ARTtv hakkında görüşleriniz nelerdir?
Dünya varolduğu andan beri insan denen varlık hep arayış, keşif, icat, yaratı peşinden koştu. Bu çok uzun serüvenin sonunda şaşırtıcı sonuçlarla yüzleşti. Olmaz denilenler oldu.
Yaşadığımız yüzyıl akılalmaz gelişmeleri doğurdu. Tüm bunları İNSAN yaptı.
Bazı insanlar sezi ve öngörüleriyle öne çıkar. Olacakları duyumsar, sorunlara çözüm getirir. Bu gelişmenin gerisinde kalanlar yeniliğe yenik düşer. Çağın ve teknolojinin olanaklarından mahrum olur.
Tanımlamaya çalıştığım bu kişi sevgili İNCİ AKSOY’dur.
Bu hanımefendi yıllar önce kimsenin akıl etmediği, düşünemediği ONLİNE SANAT TELEVİZYONU’nu kurdu. Bir takım kişiler burun kıvırdı, görmezlikten geldi.
İnci hanım bu içi boş söylentilere kulak asmadı. Bildiğini, inandığını yaptı.
ARTtv'yi hayata geçirdi. Bu gelişmeler TÜRKİYE'NİN SANAT HAFIZASI olarak çok büyük önem kazandı.
Sanki gizil güçlerle iletişime geçerek yıllar sonra ''KORONA GELECEK , BEN SANATTA Kİ İLETİŞİMİ ÜSLENECEĞİM'' dedi.
Hazırlayan: Özge Kahraman
Yazı ve Fotoğraflar: ArtNews
SANKO Holding 120’nci Yaşını “Sahre” Sergisiyle Kutluyor
28. İstanbul Tiyatro Festivali’nin Yolculuğu: Mehmet Birkiye ile Söyleşi
31. Sakıp Sabancı Sanat Ödülleri Sahiplerini Buldu
Melek Zeynep Bulut’un “Duo” Adlı Eseri İkonik Painted Hall’de Sergileniyor
9. Çanakkale Bienali Kapsamında KTSM İşbirliğiyle ‘Kamusal Alanda Sanat’ Çalıştayı Gerçekleştirildi
Yorum yapmak için tıklayın