6109d5f6-b0e3-40d8-bad6-12b8e06fda9f.jpeg

Halil Altındere | Gerçeklik Başka Yerde | Pilot Galeri

120 B izlenme  
6.11.2020
Halil Altındere
Gerçeklik Başka Yerde
19 Aralık 2014 - 31 Ocak 2015
Pilot Galeri
 
Halil Altındere, 3 yıl aradan sonra, yeni solo sergisi ile Pilot’ta! 19 Aralık-31 Ocak tarihleri arasında gerçekleşecek olan sergi “Gerçeklik Başka Yerde” ismini taşıyor.
Son dönem üretimleriyle sadece Türkiye’de değil, dünyada da ilgiyle takip edilen bir sanatçı olan Altındere, 3 yıla yayılan yeni üretimlerini Pilot’ta izleyicilerle paylaşıyor. Sanatçının video, heykel, yağlıboya ve nesnelerden oluşan 15 yeni eserinin görülebileceği sergi, Ocak ayı sonuna kadar açık olacak.
İlk dönem üretimlerinde, ulus-devleti, iktidarı simgeleyen kimlik kartı, banknot, pul gibi günlük yaşamdan sıradan nesnelerin anlamlarını küçük müdahalelerle ters yüz eden sanatçı, 2000 sonrası üretimlerinde daha çok alt kültürler, toplumsal cinsiyet, gündelik yaşam içindeki sıra dışı ancak olağan görünen durumları mesele eder. Çalışmalarında, sıklıkla, kurgu gibi görünen gerçeklikler, gerçek gibi görünen kurgular sunmayı sever. Politik ve ironik bir yaklaşımla ürettiği çalışmaları, izleyiciyle kolaylıkla iletişim kurar.
1997 Uluslararası İstanbul Bienali'yle başlayıp 2007’de Documenta’ya, 2014’te Moma/PS1’a kadar birçok önemli sergide yer alan sanatçının son 3 yıl içinde gerçekleştirdiği uluslararası sergiler için ürettiği ve Türkiye’de görülmemiş çalışmaları, “gerçeklik” teması üzerinde kesişiyor.
Sergi 3 temel ayak üzerine kuruluyor. Sıradan şeylerin sıradan olmayan hikayeleri, sanat dünyası ile hesaplaşma, Türkiye tarihi ve bugününü anlama/anlatma çabası.
Altındere’nin, gerçeklik ve kurguyu karıştırarak ürettiği eserleri, herhangi bir metafor yapmaya gereksinim duymuyor. 90'lı yıllar boyunca ürettiği işlerde,“şimdi, hemen ve burada” mottosuyla çalışan sanatçının yeni dönem çalışmaları, coğrafyanın ötesinde bir dili ve yaklaşımı taşıyor. Genelde üretiminin zorluğu ve pahalılığı gibi nedenlerden, ‘değerli’ ve‘popüler’ kişilerin balmumu heykelleri yapılırken, Altındere, malzemeye yüklenen anlamı ve insanlarınalgısını tersyüz etmeyi istiyor. Ve hiçbir zaman heykeliyapılmayacak kişilerin heykellerini yapıyor. Cinnet geçirmiş bir adam veya telefonla konuşan bir izleyici veya parmağını neredeyse prize sokmuş bir bebek serginin şaşırtıcı eksenini oluşturuyor.
1994 yılında, henüz bir öğrenciyken yaptığı ilk foto-kolaj olan Homage to Toulouse-Loutrec ile başlayan sanat dünyası-ve kendiyle- ile hesaplaşma meselesi, annesi ile çektiği, “Annem Pop-Art’ı seviyor, çünkü pop art rengarenk” ,“Annem Fluxus’u seviyor, çünkü Fluxus anti-sanattır” ile devam etti. Farklı zamanlarda farklı görünümler alan bu hesaplaşmaların bir doruğu sayılabilecek yepyeni eserler, serginin ana eksenlerinden birini oluşturuyor. 90’lı yıllarda gazetelere sıçrayan, soyut sanat-figüratif sanat tartışmasının dili ve niteliği, tüm çıplaklığıyla görünür oluyor: “Soyut sensin, figüratif babandır.”
Öte yanda, Türkiye sanatına yön veren 3 baba figür, Rene Block, Vasıf Kortun ve Sarkis, 2 adım geriye çekilip bakacağınız bir boyutta resmediliyor ve asıldıkları duvarda, bir sanat tarihi nesnesine dönüşüyor ve ölümsüzleşiyorlar.
Altındere'nin sanatına çeşitli zamanlarda yapılan saldırılar da bu sanat dünyası ile hesaplaşmada yerini alıyor; mermerden yapılan box torbasına vurmak serbest, ancak sonrasındaki acıya katlanmak şartıyla. Sanatçının oto-portresi olarak gördüğü box-torbasının tam karşısında ise, Mladen Stilinovic’e bir saygı duruşu niteliğinde sözler yankılanıyor: “Sanatıma saldırı, ilerlemeye ve sosyalizme saldırıdır.”
Serginin üçüncü eksenini ise, Türkiye tarihi ve bugününü anlama ve anlatma çabası oluşturuyor. Altındere, Türkiye’de ve dünyada büyük yankı uyandıran “Wonderland” çalışmasından sonra ürettiği ilk video olan “Angels of Hell”de, kimin melek, kimin şeytan olduğunun belirsizleştiği bir cehennem tasviri yapıyor.70’li yılların tanınan, Yeşilçam figüranlarının yanı sıra, James Bond filmlerinde görev alan dublörlerin rol aldığı filmin başrolünde ise 3 beklenmedik oyuncu yer alıyor: 118 cm'lik boyuyla Miraç Bayramoğlu, Türkiye vücut geliştirme şampiyonu Işıl Aktan ve Atatürk’e benzerliğiyle tanınan Göksel Kaya. 
Sıradan bir ayakkabının, Türkiye tarihi içinde aldığı yol, bronzdan dökülmüş hiper-realistlik bir heykelle anıtlaşırken, kendisi bir sosyal-heykel olan Gezi, bir anı fotoğrafı ile ölümsüzleşiyor.
Sergi 31 Ocak’a kadar Co-Pilot’ta görülebilir.
Müzik:Müzikotek
Devamı

Seçtiklerimiz

Bizi Whatsapp'ta takip edin