Dirimart’ın bünyesine yeni katılan genç sanatçı Yeşim Akdeniz Graf ’ın kişisel sergisi kaçıranlar için ekavart tv'de

Edgar A. Poe’nun “The Tell-Tale Heart / Uydurukçu Kalp” adlı kısa hikayesinde anlatılan cinayeti, Akdeniz Graf, bir geçmişle hesaplaşma metaforu olarak yorumluyor. İşlerinde sembolizme, romatizme, metaforlara ve hikayesel, düşsel bir anlatıma sahip olan Yeşim Akdeniz Graf, Catherine Breillat’nın filmlerinden, J.G Ballard’ın romanlarından, Freud sembolizminden, ve özellikle son zamanlarda tekrar Camille Paglia’nın “Sexual Personae - Art and Decadence from Nefertiti to Emily Dickenson” adlı kitabından etkilenen bir konu yelpazesine sahip. Sanatçının kendisine has hem ironik, hem de duygusal bir anlatım dili bulunuyor.

Bugünün insanının en büyük hesaplaşmasının ‘modernizm’ ve ‘modern düşünce’ olduğunu düşünen sanatçı, resimlerinin sembolik anlatımında 20. yüzyılın algısını en çok etkileyen Freud’un cinsiyetçi sorunsalını da irdeliyor. “Uydurukçu Kalp” sergisinde Yeşim Akdeniz Graf, sanat hayatında bir ilki gerçekleştirerek genç müzisyen ve aranjör Emre Irmak’la birlikte tasarladığı bir ses enstalasyonu da izleyiciyle buluşturuyor.


2002 yılında Düsseldorf Sanat Akademisi’nden mezun olup Düsseldorf, Amsterdam ve Berlin’de yaşadıktan sonra, yaklaşık iki yıl önce İstanbul’a yerleşmeye karar veren sanatçının bugüne kadar Londra, Berlin, Zürih, Dublin, Amsterdam, Hamburg gibi bir çok şehirde, çeşitli müze ve özel koleksiyonda işleri yer alıyor.