6109d5f6-b0e3-40d8-bad6-12b8e06fda9f.jpeg

Ayın Burcu: Ormanın Kralı Aslan ise Pop Art'ın İkonu Warhol'dur | Yazan Yasemen Çavuşoğlu

Yasemen Çavuşoğlu

4 yıl önce

Aslan kraldır, önderdir

Yattığı yerden belli olur heybeti,

Yeleleri gösterişli, kendi ise kibirlidir

Adımı sağlam, duruşu ise aslan gibi dimdiktir.

Andrew Warhola, Slovakya’dan Pittsburgh’a göçmen olarak gelen Julia ve Andrej Warhola’nın üçüncü oğluydu. Julia çocukluğunda sağlığı bozuk olan ve nekahat aylarında resim yapmaya başlamış Andy’ye aşırı özen gösterirdi. Sanat eğitimine annesi ile başladı.

İlk öğretimini Pittsburgh’da tamamladıktan sonra, New York’un en prestijli okullarından Carnegie İnstitute For Technology’de klasik sanat eğitimi aldığı yıllarda adını Andy Warhol olarak değiştirdi.

Aslan burcunu tanımlayan sözcük, “yönetirim”dir.

Warhol, şöhrete hayrandı. New York’ta yaşayan, büyük miktarda para kazanan, film yıldızlarıyla partilere giden Truman Capote’yi (yazar) saplantı haline getirmişti. Warhol, Capote bunu yaptıysa kendinin de yapabileceğine karar verdi; mezun olur olmaz New York’un yolunu tuttu.

Andy Warhol

Şan ve şöhret, Aslan burcu için olmazsa olmazdır. Gökyüzünde parlayan onca yıldız varken, neden ayın karanlığında gizlensin ki?

Warhol resim yapmaya başlayabilir ve galeri sahiplerinin peşinden koşabilirdi ama onun yerine kendini ticari illüstrasyona verdi çünkü para buradaydı.

Günde on iki- on dört saat çalışıp çok hoş illüstrasyonlar yapıyordu ve çok geçmeden ona karşı muazzam bir talep oluşmuştu. Bu ticari başarı, Warhol’un sanat dünyası tarafından ciddiye alınmasını daha da zorlaştırmıştı.

Kendi üslubunu bulmak ise daha da zordu, çünkü soyut ekspresyonistler ortamda baskınlıklarını sürdürüyorlardı. Onun farkına varmalarını sağlayacak bir üslub geliştirmek için aklına gelen her şeyi denedi. Bir dizi ayakkabı resmi yaptı ama reklam çalışmalarına fazlaca benziyordu. Büyük boyda çizgi romanlar yapmayı denedi.

Sonra bir gece bir arkadaşı şöyle bir şey önerdi: “Herkesin her gün gördüğü, herkesin tanıdığı bir şey yapabilirsin… Konserve çorba gibi.”

Campbell's Soup Cans

Warhol, Campbell çorbasının otuz iki çeşidinin her birinden birer tane aldı. Campbell çorbasını, hele domateslisini hep sevmişti zaten, annesi öğle yemeğinde ona bu çorbadan verirdi. Her tenekenin renkli diyalarını çekti, projeksiyon makinesiyle bir ekrana yansıttı ve dış hatlarını çizdi.

Sanatçı 1950’lerin sonlarında resim yapmaya başladı. Her çorba çeşidinin beyaz bir tuvalde resmini yaptı.

1962’de Coca-cola şişeleri ve Brillo sabun pedli kutularının ahşap kopyalarını sergilediğinde aniden ün kazandı.

1963 yılına gelindiğinde, tüketim amaçlı malların banal görüntülerini fotografik serigrafi baskılarla çoğaltıyor ve daha sonra ünlülerin portrelerinin karışık renklerde sonsuz çeşitlerini basıyordu.

Brillo Boxes

Coca-Cola

Yaşam sahnesinde odak noktası olmak ister bir aslan burcu. Çeşit çeşit değil, seri seri üretsin ister kendinden çıkan fikirleri.

Marilyn Monroe ölünce, Warhol bu tekniği bir adım ileri götürdü ve yıldızın bir seri portresini yarattı. Onları resim olarak yapmak yerine, bir serigrafi süreci, bir dizi birbirinin eşi imge yapmasını sağlayan kalıp tekniği kullandı.

Warhol, altın rengi fono serigraflanmış imge olan “Gold Marilyn (Altın Marilyn)” den üç buçuk metre tuval boyunca aynı portrenin iki yüz tekrarından oluşan “Marilyn Diptych (Marilyn Diptik)”ine varana kadar yirmi üç farklı Marilyn resmi üretti.

Marilyn Diptych

İsteklerini başkalarına kabul ettirmek, aslan burcunun yaşamında olmazsa olmazdır. İsteklerini, beğenilene kadar tekrar tekrar vurgulamak ise en can sıkıcı huylarıdır.

Portreler hem üne saygı mahiyetindeydi, hem de onu eleştiriyordu: çok fazla tekrar, kadını bir metaya dönüştürmüştü.

New York sanat ortamının tepkisi acı olmuştu. Ün’ün nihai bedeli ise Warhol’u Pop Art ikonu yaptı.

Her yerde Pop Art vardı ve hiçbir pop sanatçısı Warhol’dan daha meşhur değildi. Güzel kadınlar ile eşcinsel erkeklerden oluşan bir topluluğun refakatinde partilerde boy göstermeye başladı. İsmini gazetelerde tutabilmek için, dedikodu yazarlarına küçük haberler sunan tanıtımcılar çalıştırdı.

Bu arada görünüşünü de rafine etti. Saçı dökülüyordu, peruk takmaya başladı; önce kendi saçı gibi sarı, sonra gümüşi gri. Farklılığını vurgulamak istercesine ruhunu dışarı yansıtan ama siyah kalın çerçeveli gözlüklerin altında saklanan kimsenin tam anlamıyla göremediği bir Warhol yarattı. Dik yakalı siyah kazakları ile sade, deri ceketleri ile de havalı bir görüntü içindeydi.

Factory

Sanata farklı bir bakış açısı getiren Warhol, 1960-80’li yıllarda New York’ta bulunan “Factory”(Fabrika) isimli stüdyosunda çağdaş sanat, tasarım ve sinema gibi alanlarda gündelik konular içeren çalışmalar gerçekleştiriyordu.

Fabrika hayatı…

Serigrafi donanımı tüm apartmanı doldurunca, kendine bir depo alan ve adını da Fabrika koyan sanatçı, insanların akınına uğrayan ve çok geçmeden her saatte açık bir parti alanı olup cıkmıştı.

Aslan burcu sade bir kişiliktir diyen olursa arkana bakmadan uzaklaş. Şatafatı ve eğlenceyi hiç sevmez derlerse, duy ama inanma!

Fabrika saçmalıkları ve dejenere çılgınlıklarıyla uzun bir süre devam etti ta ki 1965’te Warhol,  bir yıldız yaratmaya karar verinceye kadar. 1968’de Fabrikayı kapattı ve sahnelerin tozunu almak için film dünyasına doğru rüzgar gibi girdi fırtına gibi esecekti…

Enerjisinin çoğunu film yapımcılığına adamaya başladı.

Genellikle yeraltı filmleri olarak sınıflandırılan, The Chelsea Girls(1966), Eat(1963), My Hustler(1965), ve Blue Movie(1969) gibi sinema filmleri üretti.

Uzun ömürlü tv dizisi THE LOVE BOAT (Aşk Gemisi’inde) konuk oyuncu olarak oynadı. Kendini oynadı tabii.

Aslan burcu kendini sever, kendini her yerde görmeyi sever. 

Andy Warhol

1968’de Valerie Solanas (yazar) tarafından vuruldu ve ağır yaralandı. Warhol’un filmlerinden birinde oynamış olan Solanas, aynı zamanda Warhol’un büyük bir hayranıydı. “Erkekleri Doğrama Cemiyeti Manifestosu” adlı bir bildirinin de yazarı. “Erkek cinsinden ne kadar insan varsa yok edilmeli, yanlızca kadın nüfusunun var olduğu bir dünya düşünülmeli” diyen çok koyu, radikal bir feminist.

Warhol hastaneye yetiştirildiğinde klinik olarak ölü ilan edilmişti.

Ama daha yapacakları vardı, yaşam onu bırakmadı. Ressam iyileşti, ne var ki sağlığı asla eskisi gibi olmadı; ömrünün geri kalanında cerrahi bir korse giymek zorunda kaldı.

Onu vuran Solanas ise teslim olmuştu, cinayet teşebbüsünden suçlu bulunarak hapse mahkum oldu.

Ölümü sanıldığı kadar ani olmadı.

Doktora gitmekten hoşlanmayan sanatçının bu ölüme yakın deneyiminin etkilerini atlatamadığını ve başarılı geçen safra kesesi ameliyatı sonrası, kalp atışlarında gözlenen ritim bozukluğu (aritmi) sebebiyle hayatını kaybettiği belirtilir.

22 Şubat 1987’de hayata gözlerini kapayan sanatçı, hayatı boyunca gerçek bir ilgi delisi, jet sosyetenin vazgeçilmezi, Pop Art kavramının en önemlisi temsilcisi olmuştur.

Her ırk, cinsiyet ve dine sahip insanları eşit bir şekilde tutmaya çalışmış, “herkesi oldukları gibi Kabul etmeyi” hayatının amacı olarak belirlemiştir.

Sözleriyle, filmleriyle, resimleriyle, söylemek istediklerini sanatıyla söylemiştir.

Hangimiz Warhol kadar farklı ama bir o kadar cesur olabiliriz?

Burçlar insanların huylarını yansıtır mı, bilinmez.

Her Aslan burcu, Andy Warhol kadar iz bırakır mı?

Pek görülmez

Marcel Duchamp

“Bir resim şok yaratmıyorsa eğer, hiçbir şey değildir” diyen Marcel Duchamp, tam bir Aslan kararlılığına ve mütevaziliğine sahip bir sanatçı.

Charles Bukowski

Charles Bukowski diyor ki; “insanlardan nefret etmiyorum, sadece onlar etrafimda olmadığında daha iyi hissediyorum.” Amerikalı yazar ve şair de tıpkı ormanların kralı aslan gibi yalnızlıktan hoşlanıyor olsa gerek…

Turgut Uyar

Türk şair Turgut Uyar, kitaplarıyla mest eden sözleriyle iz bırakan önemli isim. “Herkes bıraksın senin için ölürüm laflarını. Önce kendiniz için yaşamayı öğrenin, sonra başkası için ölürsünüz.” Kendinin kıymetini bilir aslan burcu.

Can Yücel

Can Yücel’in şiirleri olmasa, kim kaleme alırdı hayatı böylesine. “Aklında bulunsun sevgilim; sen beni kandırmadın, ben inanmayi seçtim.

Türkiye'nin İlk Online Sanat Televizyonu ARTtv

Arttv, Ağustos ayında 12.yılına giriyor. Aslan gibi özgüvenli, aslan gibi kararlı olan Arttv. Nice mutlu sanat dolu yıllara…

Sanatla kalın, sanattan vazgeçmeyin. Bir sonra ki ay, “Başak burcu ve sanatçısıyla” görüşmek üzere.

Yazı: Yasemen Çavuşoğlu


Yorumlar (1)
EA

Eda Aksoy

Sahane bir yazi


En Çok Okunanlar

Bizi Whatsapp'ta takip edin