Başarılı iş insanı Kenan Yavuz, doğup büyüdüğü topraklarda kurduğu, her taşında ayrı bir hikaye yatan Etnografya Müzesi ile Avrupa Müze Forumu tarafından düzenlenen European Museum of the Year Award, SILLETTO ödülüne layık görüldü.
Sene yanlış hatırlamıyorsam 2015. Bol sesli bir toplantıda dinlemiştim, bir hayalin adım adım bir projeye dönüştüğü yıllar... Eşi Sibel Yavuz, Kenan Bey’in doğduğu Bayburt’un Beşpınar köyünde yaptıkları müthiş değişimi, bütün samimiyeti ve heyecanı ile anlatmış ve gösterdiği fotoğraflara hayran kalmıştım. O dönem daha kültür evi statüsündeki konaklarında bölgeye yaptıkları katkıları, virane, yıkılmış, terk edilmiş evlerden eski taşların, ahşapların toplanışını, köyün çocuklarına bayramlık hediye ettikleri bisikletleri, oyun alanlarını, anfi tiyatroyu, gözlerim yaşararak, gurur duyarak dinlemiştim. Kenan Bey her zaman başarılarıyla vatanına hizmet etmiş çok değerli bir iş insanıydı onda şüphe yok ama bu sefer topraklarına verdiği bu hizmet büyüktü, başkaydı. Unutulmaya yüz tutan Anadolu kültürünü, mirasını, geleneksel hayatın güzellerini yaşayarak, yaşatarak geleceğe aktarmak ve genç nesillerin dimağında canlı tutmaktı Kenan bey’in hayali. Kendi deyimiyle “Değerli olan herşeyi kadim kılmak.”
Kenan Yavuz
Kenan Yavuz ve Sibel Yavuz
Ülkemizin bitmeyen büyük sorunudur “Göç”. Her sene akın akın, taşı toprağı altın diye gelinir büyük şehirlere. Umduğunu bulamaz kimse ama yine de gelir .Ayağını toprağa, çimene basabilmenin ne büyük bir nimet, evlerinden güneş ışığı görebilmenin ne büyük bir lüks olduğunu, gecekondularda, beton yığınları arasında yaşarken idrak eder mi bilinmez ama yine de göçer.
Kenan bey doğduğu, ana-babasını ziyarete gittiği bu topraklarda, üzüntü ile izler her sene kapısı teker teker kapanan haneleri. Kapıları kapanmakla kalmaz hanelerin, her kapanana kapı ile bir adetimiz, bir geleneğimiz, masalımız, türkümüz folklorumuzda bir bir unutulur, gider. Birşeylerin değişmesini hayal eder Kenan Bey, kendi deyimiyle “Modern toplumun dayatmalarına karşı küçük bir direniş “ hikayesidir belki.
Bu özel başarı hikayesini Kenan Bey’in oğlu, Furkan Yavuz’un ağzından sizlere aktarmaya çalışacağım.
Sene 2011, her yaz gidilen baba ocağı artık genişleyen aileye dar gelmeye başlayınca mevcut evin olduğu yere Konak yapılmasına karar verilir. 2012 yılında inşaatı tamamlanan Konak’ın hemen yanına bir de anfi tıyatro ekler Kenan Bey, köyün çocukları sinema ve tiyatroyla tanışır. Konak bahçesi bayramlaşmalardan, kız istemelere, türkü geceleri, tiyatro gösterileri gibi pek çok etkinliğe ev sahipliği yapar. 2013 yılında Kenan Bey’in yengesi, rahmetli Nimet Yavuz konağın bahçesine babaocağı evinin bir replikasının yapılması fikrini ortaya atar. Bu fikri çok beğenen Kenan Bey, çevre köylerden, terkedilmiş harabe olmuş evlerden orjinal taş ve ahşap malzemeyi toplattırarak baba evini, aslına birebir uygun olarak tekrar inşaa ettirir. Aileye, köye ve bölgeye ait herşeyin sergilenebileceği 50 m2 ilk bir sergi salonu bulunan bu Konak, köyün kültür merkezine dönüşür. Sergi salonuna gelip kendinden, geçmişinden pek çok anı bulan halktan ilgi ve destek gün geçtikçe artar. Çeyiz sandıklarından, tavan aralarından, depolardan anılar, hatıralar Kültür Evi’ne adeta yağar. At arabasından , sabana, kap kaçaktan, orijinal köy kapılarına, küplere, değirmene… Şaka değil bir değirmen. Demirözü baraj gölü yapımı sırasında sular altında kalacak değirmen, kurtarılarak Kültür Evi bahçesine getirilir.
Su vurur, taş döner, aş olur, ekmek olur. Harman şenlikleri düzenlenir. Tırpanla Bayburt türküleri eşliğinde ot biçilir,kem eğirme, bulgur yapma şenliği düzenlenir. Yurt içinden, yurt dışından projeyi duyan sanatçılar, akademisyenler, sanatsever insanlar köye ziyaret etmeye başlar. Kültür Evi pek çok projeyle, sanat etkinliğine ev sahipliği yapmaya başlar.
Çinileri ile ünlü Bayburt Kalesi‘nde, zaman içinde harap olan Selçuklu Dönemi’ne ait çiniler, sosyal sorumluluk projesi ile yeniden üretilir, Orta Asya Türklerinin ilk mezar taşları “balbal” ile birleştirilerek Çinimaçin Sergisi daimi olarak sergi alanında yer alır. Bölgede orijinal kapılardan toplanan kapı tokmakları sergilenir ama ne sergilenme Kenan Bey her bir kapı için kendi elleriyle şiirler yazar bu kapı tokmaklarına. 2019 yılında bölgeye ait temalı bir kütüphane kurulur, Türk Kimliğine ait eserlerin bulunduğu kütüphanenin yapımında kullanılan taşların arasına kuşların yuva yapabilmesi için sıvama yaptırmaz. Böylece genç nesil , kuş sesleri ile Dedem Korkut, Şair Zihni ve Ağlar Baba’yı okurken, Anadolu’nun kadim kültürü nesillerden nesile aktarılma imkanı bulur.Köy evinin yanına yapılan gecekondu ile göç olgusu, geriye gidiş, büyük aileden, parçalanmış aileye geçişin acı gerçeğini gözler önüne serilir.
Eski çarşı kurulur, açılan dükkanlara bölge zanaatkarlarının isimleri verilerek, isimlerinin yaşatılması sağlanır. Bir bölge tanıtılırda o bölgenin mutfağı unutulur mu? Aş evi kurulur, tandır yapılır, helva şenlikleri düzenlenir, kavurga yapıp çedene ile karıştırılır, tarladan gelen mercimekten galacoş yapılır. Bazı tadların, kokuların unutulmaması, hafılzalarda yer alması için workshoplar düzenlenir.
Bayburt köy evlerinin, aile yaşamını en güzel anlamlandıran bölümü Gelin Direği ritüeli ile Anadolu kültüründe “Kadına” duyulan saygı ve hürmet bir kez daha gözler önüne serilir.
Hayalleri geniştir Kenan Bey’in, Kültür Evi ile başlayan bu serüven 2019 yılında gelindiğinde, 26 farklı mekandan oluşan, 4.500 m2 si kapalı 15.000 m2 alanlı, yaşayan özel bir Etnografya Müzesi’ne dönüşür. Dünyayı ve ülkemizi derinden etkileyen Covid-19 salgını etkilerine rağmen müzeyi 2020 yılında 12 bin kişi ziyaret eder. Tamamını Kenan Bey’in finanse ettiği projenin markalaşma sürecinde ve danışma kurulunda ülkemizin çok değerli akademisyenleri ve sanatçılarından oluşan bir ekip Kenan Bey’e eşlik eder.
Bölgeye gelen misafirlerin, turistlerin konaklaması için Selçuklu Dönemi Han mimarisine benzer, ortası avlulu tek katlı butik bir otel projesi olan Loru- Han 2021 yaz ayında hizmet girmesi planlanmaktadır. Bölgeye ulaşım için Trabzon, Erzincan, Erzurum olmak üzere 3 havalimanı bulunup, misafirlerin transferleri özel araçlarla yapılması planlanmaktadır.
1,5 sene önce bu başarı öyküsü ile Avrupa Müze Formu (EMF) tarafından düzenlenen European Museum of the Year Award (EMYA) yarışmasına katılan Kenan Yavuz Etnografya Müzesi, 5 ana kategoriden biri Silletto Ödülü ile Avrupa’nın 2021 en iyi müzesi seçilir. Avrupa Konseyi altında bulunan Avrupa Müzecilik Forumu, her yıl Avrupa‘daki en iyi müze ödüllerini 5 ana kategoride belirler bunun yanı sıra teşvik ödülleride vermektedir. 2020 yılı Teşvik ödüllü Troya Müzesi, 2021 yılı teşvik ödülüne Odunpazarı Müzesi layık görülmüştür.
(Silletto ödülü; kökleri ile buluşan, kültür mirasını desteklemede yaratıcı çözümler üreten, yerel halk ile birlikte hareket ederek, sosyo-kültürel zenginliği ortaya çıkararak sosyal ve ekonomik hayatın canlanmasına katkı yapan müzeler)
En kısa zamanda ziyaret etmeyi planladığım, geçmişi geleceğe bağlayan bu özgün müze ve Anadolu kültürünü yaşatmak ve geleceğe aktarmak için verdikleri bu büyük katkı için Kenan Yavuz ve ailesine teşekkürü bir borç bilirim.
Yazı: Nurdan Ateş
Sonbaharın Habercisi: Frieze Sculpture 2024
10 ay önceMarina Abramović Kraliyet Sanat Akademisi’nde Retrospektif Sergi Açan İlk Kadın Sanatçı Oldu! I Yazan Nurdan Ateş
bir yıl önceKenan Yavuz Etnografya Müzesi'nde Hasat Sonu Şenliği I Yazan Nurdan Ateş
bir yıl önceÇin’in “Asi Dehası” Ai Weiwei Design Museum’da! I Yazan Nurdan Ateş
2 yıl önceFrieze London 2022 İzlenimleri I Yazan Nurdan Ateş