Puantiyeli Müze Açıldı | Yazan Öznur Gorissen
Başka bir ülkede görmek istediğiniz bir müze olduğunda, otel rezervasyonundan hatta uçak biletinden evvel müze için bilet satın aldığınız oldu mu? Benim ilk kez oldu. Söz konusu ünlü Japon avant garde sanatçı 88 yaşındaki Yayoi Kusama'nın Tokyo'da geçen ay açılan kendi müzesi olduğunda zaten burayı görebilmek için fazla seçeneğiniz kalmıyor.
Özellikle 2014 yılında, "Dünyanin en popüler sanatçısı" seçildikten sonra, geniş çevreler tarafından tanınırlığı artan, popüleritesi bir çığ gibi büyüyen Japon sanatçının müzesine olan yoğun ilgi, daha müze açılmadan bir ay öncesinden biletlerin yok satmasını sebep oldu. Biletlerin satışa çıktığı ilk gün, hatta ilk saatte, müzenin websitesinden biletimi aldığımda ayın ancak son günlerine bilet kalmıştı. Sanki bir müze bileti değil de bir dünya pop yıldızının konserine bilet alır gibi bir durum, çok yoğun bir ilgi sözkonusu.1 Ekim 2017'de açılan Yayoi Kusama müzesi, Tokyo'nun Shinjuku bölgesinde, az katlı ve gösterişsiz binaların arasında farklı mimarisiyle daha uzaktan göze çarpıyor. Beş katlı beyaz yapı minimalist tarzı ve beyaz puantiyeli geniş cam ön cephesi ile Yayoi Kusama Müzesi tabelasına gerek bırakmayacak şekilde, daha uzaktan ben buradayım diyor.
Müzenin önüne yaklaştığımda sıraya girmiş ziyaretçiler ve onlarla röportaj yapan televizyon kanallarını görüyorum. Biletler time-slot olduğundan yani belli bir zaman dilimi için geçerli olduğundan, bilet saatinizin dakikası gelmeden içeri giremiyorsunuz. Günde dört farklı saatte, doksan dakikalik bir ziyaret süresi var ve maksimum elli kişi müzeyi izdiham olmadan keyifle gezebiliyorsunuz. Müze çok büyük olmadığı için birbuçuk saatte rahatlıkla gezilebiliyor.
Müzenin açılış sergisi "Creation is a Solitary Pursuit, Love is What Brings You Closer to Art " -Yaratıcılık arayıştır, sevgi sanata yaklaştırır- Müzedeki izlenimlerimi sırasiyla aktaracak olursam, ilk olarak müzenin küçük ama farklı mimarisi dikkati çekiyor. İçeri adım attığınızda, beyaz ve cam ağırlıklı olarak tasarlanmış aydınlık bir lobi ve müzenin satış mağazası sizi karşılıyor.Buradan, içi kırmızı puantiyeli aynalarla kaplı asansöre binip bir üst kata çıkıyoruz.
Asansör kapısı açıldığında Yayoi Kusama dünyası bütün ihtişamıyla sizi karşılıyor. O anı hatırladığım şu dakikalarda bile heyecan duyuyorum. Devasa kanvaslardaki ünlü benekler ve ikonik desenler bir anda etrafınızı kuşatıyor.
Bu kattaki bütün eserler siyah-beyaz çalışılmış puantiye ve çizimlerden oluşan " Love Forever " Sonsuz Sevgi adlı seriden. Bir üst kattaki galeride ise neon renkleri ve içinde kaybolduğunuz kompozisyonlarıyla, son yıllarda yaptığı çalışmalardan " My Eternal Soul" serisine ait tablolar yer alıyor. Yayoi Kusama 'Ölümsüz Ruhum' isimli bu seri çalışmasına halen devam etmekte. Burada sergilenen 16 kanvas, duvarların neredeyse tamamını örten boyutları ve aralarında daha önce sergilenmemiş olan eserleri itibariyle de müzede en çok zaman geçirmek isteyeceğiniz galeri. Her bir kanvas, gözler, profil yüzler ve ne olduğu konusunda kararsızlığa düştüğünüz, hücresel yapıları hatırlatan formlarla dolu. Çok çarpıcı renk kombinasyonları da buna eklendiğinde kendinizi sürreal bir ortamda, gerçekten Yayoi Kusama gezegeninde hissediyorsunuz.Dördüncü katta ise sanatçının ünlü "Infinity Room" serisinin en sonuncusu 'Pumpkin Screaming About Love Beyond Infinity ' yer alıyor. 2017 tarihli bu sonsuz odada, Yayoi Kusama' nın siyah puantiyeli sarı balkabakları yanıp sönüyorlar ve hepsinin aydınlandığı anlarda kendinizi uçsuz bucaksız bir balkabağı tarlasında hissediyorsunuz. Diğer sonsuz oda çalışmaları gibi bu da tek kelimeyle büyüleyici. Beşinci kat ise arşiv olarak planlanmış. Tokyo şehir manzarasına hakim bu katta Yayoi Kusama'nın müzenin açılışı için yaptığı dev balkabağı 'Starry Pumpkin' de sergileniyor. Takıntıların ve sıkıntıların, fırçalar, renkler ve formlarla sanata dönüştürüldüğü 70 yılı aşkın bir sanat hayatı, binlerce eser ve milyonlarca puantiyeden sonra, Yayoi Kusama'nın sanat dünyasına son armağanı olan kendi müzesinin açılışıyla ilgili hissiyatını 'Hayatımda hissettiğim en yoğun duygu' diyerek ifade etmiş. Yaşayan en büyük avant garde sanatçılardan olan Yayoi Kusama, kırılgan yaşına rağmen gündüzleri müzesine çok yakın atölyesinde hergün çalışmaya, eserler üretmeye, gecelerini ise gönüllü olarak kaldığı akıl hastanesinde geçirmeye devam ediyor.Yazı ve Fotoğraflar: Öznur Gorissen