Hayata farklı bir pencereden bakmak önemlidir çünkü bakış açınız ne kadar değişirse, olaylara yaklaşımınızda büyük oranda değişiyor. Eğer hayatta başarıya ulaşmanın bir formülü varsa, o da şudur; Bir şeyi değiştirmek istiyorsanız, önce ona nasıl baktığınızı değiştirin demiş Stephen Covey. Baktığımız şeyin gerçek olup olmadığını sorguladığımızda, dokunduğumuz mu gerçektir? Tattığımız mı, düşündüğümüz mü? Yoksa hissettiğimiz mi? Hangisinin daha gerçek olduğunu kritikleştirmek kaçınılmaz görünüyor, çünkü kimi insanın gerçeği tahmin ettiğimizden çok daha farklı. Onlar, gündelik yaşam deneyimlerini çoğumuzdan daha farklı algılıyor. Bu da gösteriyor ki; Kiminin harfler ve sayılar için renkleri varken, kiminin de müziği bile renkli duyduğu ilginç bir fenomenden bahsediyorum. Söz konusu olan, sinesteziden başkası değil, bahsettiğim.
Artİstanbul Feshane x Tate - Mary Martin - Inversions
Hiç renklerin tadını hissettiğiniz ya da bir kelimenin kokusunu duyduğunuz bir an oldu mu? Mesela bir sanat eserine baktığınızda çikolata veya meyve tadı hissediyor musunuz? Eğer öyleyse siz de bir sinesteziksiniz. Peki, Sinestezi nedir? dediğinizi duyar gibiyim. Sinestezi; Yunanca'da birlikte algılamak demektir. Duyuların birlikte algılanması sonucu ortaya çıkan bir durumdur.
Artİstanbul Feshane x Tate - Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde
Günümüzde sinestezik kişilere sinestet deniyor ve yapılan araştırmalara göre toplumun neredeyse yüzde 20'sinde görülüyor. Bu durum nadir olmakla birlikte dünyanın sadece yüzde 4 ile 6'sı bunu hissedebiliyor ve sanatçılarda daha yaygın olduğu bilim insanları tarafından belirtiliyor. Sinestezi, sanat eserlerinin algılanmasını ve yorumlanmasını daha da zenginleştirirken, sanatçılar eserlerinde sinesteziyi bilerek kullanarak izleyicilerde belirli duygular ve tepkiler uyandırmayı amaçlıyorlar.
Sinesteziyi sanatında kullanan dünyaca ünlü sanatçı örnekleri arasında Wassily Kandinsky, David Hockney, Chuck Close, Yayoi Kusama, Vincent Can Gogh ve Anish Kapoor bunlardan sadece bir kaçıdır. Öyle ki, sanat dünyasında bu duyum ikililiğini hissedebileceğiniz nice sanat işbirlikleri var. Onlardan biri Artİstanbul Feshane'nin, dünyanın en çok ziyaret edilen müzelerinden biri olan Tate Modern koleksiyonunu Türkiye'de ilk kez ağırladığı sergisi Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde.
İBB Kültür ve İBB Miras'ın katkılarıyla, İBB'nin ev sahipliğinde gerçekleşen bu anlamlı işbirliği, sanatın evrenselliğini ve birleştirici gücünü vurguluyor. Türkiye'nin sanat dünyasındaki uluslararası etkileşimi artıran bu adım, gelecek nesillere daha kapsayıcı ve ilham verici bir sanat ortamı bırakma hedefini taşıyor. Ne mutlu ki, sanatın gücü, farklı kültürleri, insanları ve toplulukları bir araya getirerek yeni ufuklar açıyor. Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde sergisinde Alexander Calder'dan Frank Stella'ya, Victor Vasarely'den Lygia Clark'a, Liliane Lijn'den, Julio Le Parc'a, Jesus Rafael Soto'dan Kenneth Noland'a ve Helio Oiticica'ya kadar çok sayıda önemli sanatçının eserlerinden oluşan, çok disiplinli özel bir seçkiyi Artİstanbul Feshane'de keşfedebilirsiniz. 21 ülkeden 57 sanatçının 95 eserinin yer aldığı serginin küratörlüğü, Londra'daki dünyaca ünlü sanat müzesi Tate Modern'in Sergiler ve Uluslararası Sanat Küratörü Valentina Ravaglia imzası taşıyor.
Artİstanbul Feshane x Tate - Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde
Geçtiğimiz hafta sonu, Haliç kıyısında bulunan ve Osmanlı'dan miras kalan şehrin en yeni sanat üssü Artİstanbul Feshaneyi ziyaret etme şansı yakaladım. Girişte beni karşılayan interaktif dev bir The Dynamic Eye yazısı ışık, renk ve hareket detayıyla, o ana kadar deneyimlediğim her şeyden farklıydı. Sergi, Optik ve kinetik sanatı küresel bir perspektifle yeniden ele alan ve bu akımlarla yakından ilişkili sanatçıların yanı sıra modernist öncüller ile çağdaş sanatçıları da bir araya getiren sergi, 20. yüzyıl sanatına bir yolculuk niteliği taşıyor. Her köşede yeni bir sürpriz, her adımda farklı bir duygu uyandırıyordu.
Artİstanbul Feshane x Tate - Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde - Günther Uecker - White Field
Sergilenen eserler arasında Günther Uecker'ın Beyaz Alan eseri bize şunları hatırlatıyor; Işığa tepki veren ama aynı zamanda izleyicinin kendi konumuna göre değişiyormuş gibi görünen gölge desenleri oluşturmasına olanak tanıyor. Beyaz alan aynı zamanda tahtalara çivi çakmak gibi tekrarlanan fiziksel eylem yoluyla derin bir ruhsal farkındalık durumuna ulaşılabildiği bir tür meditasyonla karşılaştırılıyor.
Artİstanbul Feshane x Tate - Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde - Julio Le Parc - Continual Mobile, Continual Light
Julio le Parc'ın Sürekli Mobil, Sürekli ışık eserinde izleyicinin rolünü genişletmeye ve galerinin alanı ile izleyicinin sanat eseriyle etkileşime girme yeteneği gibi dışsal durumların eserin anlamını nasıl etkilediğine dikkat çekiyor. Eser ışık oyunlarıyla adeta canlanıyor, sanki bizimle dans ediyormuş hissi veriyordu.
Artİstanbul Feshane x Tate - Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde - Fred Eversley - Parabolic Lens, Unique Asymmetrically Center
En etkileyici eserlerden biri ise, Fred Eversley'in Aynalı cam heykeliydi. İlk başta ayna gibi hissediyorsunuz fakat daha sonra görüntünüzün karşınızdaki bir kişi tarafından görüldüğünü ve o kişinin görüntüsünün de sizin tarafınızdan görüldüğünü farkediyorsunuz. Bu olağanüstü deneyim gerçeklik algınızı sorgulatıyor. Eversley’in işleri, ışık, ses ve algı mekaniğini araştırıyor. Onun parabolik forma olan bağlılığı, parabolün doğada enerjiyi tek bir noktaya yoğunlaştıran tek şekil olduğu gerçeğine dayanıyor.
Artİstanbul Feshane x Tate - Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde - Julio LeParc - Sphere bleue fluo
Florasan Mavi bir küre görürseniz, Julio Le Parc'ın tam kalbindesiniz demektir çünkü hareket ve ışığı aynı anda deneyimleyebileceğiniz üç boyutlu bir parlayan ışık efektleri var ve biz onun etrafında yürüdükçe sürekli olarak odağa girip çıkıyor ve sağlamlığı yanılsaması kayboluyor.
Artİstanbul Feshane x Tate - Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde - Jim Lambie - Zobop
Optik Sanatı deneyimlemeye devam ederken karşımıza Jim Lambie'nin Zobop yerleştirmesi çıkıyor. Tekrarlayan formlar, geometrik şekiller ve göz alıcı renklerle hareket yanılsamasını hissettiren bu eseri daha önce hiçbir yerde deneyimlememiş olabilirsiniz. Sanatçı, eserin arka planında yatan amacın, fiziksel engellerden uzak tutarak bir odayı ritimlerle doldurmak olduğunu iletiyor. Başlık, caz müziğine ve Bebop'un hızlı temposuna ve senkoplu ritimlerine gönderme yapıyor.
Artİstanbul Feshane x Tate - Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde - Wen Ying Tsai - Cybernetic Sculpture: Square Tops
Wen Ying Tsai'nin Sibernetik Heykel: Kare Üstler eseri adeta dalgalar halinde kendinizi bambaşka bir boyutta hissetmenize neden oluyor. Ses kontrol üniteli eser en çok alkış hareketine tepki verirken öksürük ve hapşırık seslerine de duyarlılık gösteriyor.
Artİstanbul Feshane x Tate - Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde - François Morellet - Vinyl
Şimdi iki renk arasındaki baş döndürücü bir mücadeleye şahit olacaksınız. François Morellet'in bir telefon rehberindeki tek ve çift numaralara göre 106.345 karenin rastgele dağılımı %50 mavi, %50 kırmızı eseri daha önce hiç bu kadar iki rengin titreşen dengesiyle neredeyse gözlerini acıtacak kadar bu tür bir saldırganlık oluşturmamıştı diyor Morellet.
Artİstanbul Feshane
Sergiden ayrılırken Haliç'in muhteşem Boğaz manzarasıyla karşılaşıyorum. Artİstanbul Feshane, İstanbul'un en büyük sergileme salonları arasında yer alan sergi salonundan Naile Akıncı Kütüphanesine, kongresinden atölyesine, yeme-içmesinden, dinlenme alanlarına, açık hava film gösterimlerinden konserlerine ve çocuk festivallerine kadar muhteşem bir yaşam merkezi olarak öne çıkıyor. Artİstanbul Feshane'yi, pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğini üstlendiği Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde sergisi, sanatseverlere sanatın farklı boyutlarını keşfetmeye davet ediyor. 19 Mayıs 2024 tarihine kadar Artİstanbul Feshane'de görülmeye değer!
Yazı: Fulden Karayel Okumuş
Bir Şehirde Sanatın Evrenselliği Yankılanıyorsa, O Gün 19. Contemporary Istanbul Günüdür!
bir ay önceCaeli’de Alice’inizi Keşfetmenin Tam Zamanı Mı Dersiniz?
2 ay önceHayatınızdaki İzleri Bu Sergide Keşfetmeye Var Mısınız? | Yazan Fulden Karayel Okumuş
3 ay önceTesadüfün Sanata Dönüştüğü Yer: Olafur Eliasson’un İstanbul Boğazı’ndaki Sergisi | Yazan Fulden Karayel Okumuş
4 ay önceMücevher Tasarımcısı Ali Rıza Akdolu'nun Aliens Heykellerinin Sırrı 1 Milyon Yılda Mı Gizli? | Yazan Fulden Karayel Okumuş