Art International İstanbul'un Ardından Yazan: Yasemin Vargı
5-18 Eylül tarihlerinde 62 uluslararası galeri ve Galeri Zilberman, Galeri Non, Galerist, Galeri Mana, Rampa ve birçok lokal galerilerinde katılımıyla gerçekleşen Art International bu sene ilk defa Istanbul’da yapıldı. Haliç Kongre Merkezi bu fuar için uygun bir mekan olmuştu. İçeri gelen güneş kimi zaman görünümü engellesede , geniş koridorlar ve büyüleyici cam tavanlar sanat için ferah bir ortam yarattı sanatseverlere . Berlin, Amsterdam, Milano, Roma ,Paris, Dublin, Arjantin, Beijing, Stockholm, Baku, Budapeste, Dubai ve daha birçok şehirden gelen galerilerin eserlerini sergilediği bu fuara yerli ve yabancı sanatseverler büyük ilgi gösterdi. 13. Istanbul Bienali ile eş zamanda gerçekleşen bu fuar ve galerilerdeki sergi açılışları ile birlikte, Istanbul hızla gelişen ve büyüyen bir sanat merkezi haline geldi bu hafta.
Saad Qureshi , Quicken 2011, Gazelli Art House , Londra/ Bakü
Heykelleri , yağlı boya çalışmaları, ve enstelasyonlarıyla izleyicilere hem görsel hem psikolojik mesajlar veren Pakistan doğumlu Ingiliz sanatçı Saad Qureshi ‘nin bu eseri tahta üzerine çimento ve boya gibi malzemelerle yapılmış. Zamanla deforme olmuş bir endüstriyel objeyi anımsatıyor. Naturel materyaller , motifler ve çeşitli kültürleri , geleksel el işleri sanatçının eserlerinin ortak noktası. Sanatçı bağlı olduğu kültür, gelenekler ve tecrübelerinden etkilenerek yarattığı eserlerinde renklere, formlara ve dokulara oldukça önem veriyor. Günümüz insanının doğa, ve gelişen şehir yaşamıyla olan ilişkisini seyirci ve eserleri arasında etnik ve şiirsel bir dil kullanarak yansıtıyor.
Arik Levy , Ayna kağlı paslanmaz çelik, Galerist
Arik Levy’nin üzeri aynalarla kaplı bir kayayı andıran bu eseri sanatçının diğer birçok müzede sergilenen heykelleri ve tasarımlarında kullandığı dili yansıtıyor. Yaptığı heykeller, enstellasyonlar, fotoğraf, video art ve çizimlerin yanı sıra aydınlatma ve mobilya tasarımlarıyla tanınan sanatçı eserlerini doğadaki kaya, taş, ağaç gibi unsurlardan ilham alarak yaratıyor. Bu heykeldede görüldüğü gibi Levy eserlerini yalın , ve geometrik bir dille birleştirerek bulunduğu ortama uyum sağlayan eserler üretiyor. Brancusi ve Hans Arp gibi usta sanatçılardan etkilenen Levy’nin eserleri iç ve dış mekanlara uygun şekilde tasarlanıyor. Eserleri çoğu zaman gökyüzü , ışık doğa ve çevresindeki diğer nesneleri yansıtmakla kalmıyor , sanatseverlerde özgürlük , sadelik , ve hareket gibi hislerde uyandırmayı hedefliyor.
Azade Köker , Bodrum Çöplük 2013, Tuval üzeri karışık teknik
Azade Köker’in en yeni işlerinden biri olan bu eser Galeri Zilberman’da sergilendi. Sanatçı Bodrum’da karşılaştığı bu görüntüyü kendine özgü farklı teknikler ile manipule ederek seyirciye sunuyor. Günümüzün büyük sorunlarından biri olan çevre atıklarının oluşturduğu kirliliği konu alan esere yakından bakıldığında insan figurleri gördüğünüz bu tablo seyirciye çok direkt ve net bir şekilde mesaj veriyor.
Londra’nın en iyi galerilerinden biri olan Pace Gallery’de Tara Donovan’ın ince plexi parçalarından meydana gelen kristal görünümünde ki heykeli ve toplu iğnelerden oluşan sevilen tablosuda gösterilen işler arasındaydı. İri olan Pace Gallery’de Tara Donovan’ın ince plexi parçalarından meydana gelen kristal görünümünde ki heykeli ve toplu iğnelerden oluşan sevilen tablosuda gösterilen işler arasındaydı.
Annish Kapoor’a ait 3 eser Lisson Galeri tarafından sergileniyordu. Küçük bir oda içine konulan eserler birbiriyle uyum sağlıyordu. Dışarıdan giren güneş ıçığı mermer heykelin içinden geçerek ilginç bir görüntü oluşturdu. Anish Kapoor’a ait birçok eser , tonlarca ağırlıkta vfe büyük boyda ,şuan Sabancı Müzesi’nde sergilenmekte ve mutlaka gezilmesi gereken çok güzel bir sergi!
Elmgreen & Dragset , 69 (2011), Galleri Nicolai Wallner
Danimarkalı ve Norveçli sanatçılar Michael Elmgreen ve Ingar Dragset , fuar alanına yerleştirdikleri kapı ve bebek heykeli ile seyirciyi bir kere daha şaşırtmayı başardılar. Eserlerinde hiperreal heykeller kullanarak , beklenmedik mekanlara sürpriz unsurlar yerleştiren sanatçılar, günümüzde yaşanan sosyal, ekonomik ve politik olayları absürd bir dil ile seyirciye anlatıyorlar.
Fuarda ilgi gören standlardan biride Berlin ve Singapur’da yer alan galeri Arndt’a aitti.
Neo-konseptuel eserler yaratan Wim Delvoye’ye ait olan üzeri halılarla kaplanmış olan bu eserler Art Basel ve birçok galeride gerçekleşen sergilerden sonra İstanbul’da da sergilendi. Vejetaryen olmasına rağmen bir domuz çiftiliği bulunan aykırı sanatçı, inanılmaz detaylara sahip olan lazer kesim çelik heykellerinin yanı sıra çoğu eserinde domuzları konu alıyor ve farklı materyallerle beklenmedik görüntüler ortaya çıkarıyor. Sanatçının Art International Istanbul’da sergilenen eserleride tahtalardan oluşturulan mekan içinde sergilenerek dikkat çekti.
Javier PÉREZ , Carroña 2011
İspanyol sanatçı Javier Perez’in bu eseri yakından görülmeye değer. 1990 ‘lı yıllardan bu yana yaptığı heykel ve enstelasyonlarla izleyicilere farklı sürprizler sunan artist heykellerinde alışılmışın dışında materyaller kullanmakta. Javier Perez’in gerçeklik ve hayal dünyası arasında ortaya çıkardığı beklenmedik enstelasyonlar izleyicinin hayal gücü sınırları zorluyor. Doldurulmuş kargalar ve murano camının bir araya gelerek oluşturduğu bu ilginç hikaye gibi sanatçı birçok farklı obje ve nesneyi bir araya getiriyor. Bronzdan yapılan kadın ayakkabıları yanında sergilenen gramofondan, at saçından yapılmış bir insan heykeline kadar sanatçı birçok obje ve materyal ile çalışarak sürreal görüntüler ortaya çıkarıyor.
Jan Fabre , Ik men mijn brein II , 2008
Belçikalı sanatçı Jan Fabre 30 yıllık bir sanat geçmişine sahip. Tiyatro oyunlarından , yazarlığa ve yaptığı heykellere uzanan serüveni birçok galeri ve müzede sergilenmiş. Bu beyin heykeli sanatçının eserleri arasında sık sık rastlayabileceğiniz bir konu. Aykırı sanatçılardan biri olan Jan Fabre’nin eserleride insan algısını zorluyor. Böceklerden yapılmış heykellerden, kendi kanıyla yaptığı resimlere kadar uzanabiliyor.
Bienallerde ve yurtdışında birçok fuarda işleri sergilenen Mardinli genç sanatçı Halil Altındere’nin oluşturuğu bu enstelasyon da dikkat çeken eserler arasındaydı. Esprili ve eğlenceli bir dil kullanarak ürettiği bu eser çoğu zaman yollarda rastladığımız sahte çanta satıcılarını konu alıyor. Sanatçının işleri geleneksellikten modern çağa, politikadan insan ilişkilerine ve günümüz problemlerinden globalizasyona kadar birçok konuyu yansıtıyor.
Lionel Bawden
Avusturalyalı sanatçı Lionel Bawden performans , ve yağlı boya tablolarının yanı sıra aynı zamanda heykellede uğraşıyor. Kalemlerin şekliyle oynayıp , onları çok daha farklı bir boyutta bize sunan inanılmaz eseri San Francisco’dan gelen galeri Wendi Norris’te sergilendi. Kalemlerin hem rengini ortaya çıkararak hemde hergün hayatımızın içinde olan bir nesneyi bize hiç alışık olmadığımız bir şekilde sanat eseri haline getirerek seyirciyi şaşırtan sanatçı, nesnelerin transformasyonunu , tekrarını ve gerçek dünya ile olan ilişkisini sorguluyor..
Assa Kauppi, In search of a winner 1/6 , 2013 , bronz
Fuarda çok beğendiğim bir diğer eserde İsveçli genç bir sanatçıya ait. Farklı sanat dallarıyla da ilgilenen sanatçının en büyük tutkusu her zaman heykeller. Bronzdan yaptığı çocuk heykelleri, suratlarında kiş ifadeler ve arkasında hikayeler araştırmaya değer.
Hadieh Shafie , 22300 Pages (Telesm Series), 2013
Binlerce kağıdın kıvrılarak daireler halinde bir araya geldiği bu eser İranlı kadın sanatçı Haieh Shafie’ye ait. Dünyaca ünlü birçok müzedede işleri olan sanatçı eserlerinde kullandığı kağıtların içine gizli mesajlar ve yazılarda yazıyor. Ufak bir parça ile başlayıp onu farklı boylarda tekrar ettirerek inanılmaz bir görsellik ve renk harmonisi ortaya çıkarıyor. Renkleri ise en fazla 5 , 6 çeşitle sınırlayarak az rengin ortaya çıkardığı güzelliğe dikkat çekmeye çalışıyor. Sanatçının eseri New York’tan fuara katılan Leila Hiller Galeri’de sergilendi.
Richard Hudson ile ben =)
Yazı ve Fotoğraflar: Yasemin Vargı