Kalabalık şehir yaşamından ve iş hayatının stresinden uzaklaşıp sakin bir yere yerleşmek isteyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. En çok göç alan yerlerin başında gelen huzur kenti Bodrum'da sanattan uzak kalmadan da yaşayabiliyorsunuz.
Nazan Berk Edis - İçimdeki Ben
2019 yılının Haziran ayında kapılarını tüm sanatseverlere açan Zai Yaşam sanatseverlerin son dönemdeki buluşma noktası. Edebiyat, sanat ve gastronomiyle iç içe geçmiş kahvenizi ve çayınızı alıp dinlenebileceğiniz harika bir yer. İster kitabınızı okuyun, ister sanat eserlerini inceleyin. Bunun yanı sıra sanatın bir yaşam stili haline gelmesi fikrini hayata geçiren Derya Büyükkuşoğlu’ndan başkası değil.
Zai, sanatın tüm dallarından ilham alarak ve onları kendi yapısına dahil ederek hayata geçirdiği yepyeni bir yaşam alanı. Ünlü ressamların tablolarından, heykeltıraşların heykellerine kadar Büyükkuşoğlu Koleksiyonu’ndan seçilen eserlerin ziyaretçiler tarafından görülebildiği mekânın her köşesine yayılan eserleri yolunuz bodruma düşerse görmeden geçmeyin derim.
İşte ünlü ressamların ve heykeltraşların eserleri ve hikayeleri:
Rahmi Aksungur
Rahmi Aksungur, sergilerinde heykel - mekan ilişkisi kurduğu yerleştirmelerinin ortaya çıkardığı fiziksel ve tinsel etkilerle yeni deneyim alanları yaratıyor.
Mekan, kütle ve biçimin ilişkisine önem veren Aksungur’un heykellerinde sıkça rastladığımız ızgara formundaki boşluklar kütleye transparanlık katarken, heykelin mekan ile olan iletişimini güçlendirir.
Yapıtların bir çoğunun ortak noktası gündelik hayattan nesneler olmasıdır. Orfoz balığından esinlenerek ürettiği B.O isimli heykeli Türk heykel sanatına kattığı kendine özgü üslubu ile dikkat çekiyor.
Ekrem Yalçındağ
Renkler ve kendine has desenleriyle yarattığı eserleriyle çağdaş sanatın önemli temsilcilerinden biri olan Ekrem Yalçındağ, bu kez Bodrum’da sanatseverlerle bir araya geliyor.
Bugüne kadar birçok önemli platformda sergiler düzenleyen ‘’Ornament’’ sanatının başarılı ismi Yalçındağ, ‘’Son yaptığım ve Infinity adını verdiğim renk geçişleri olan bu resimler, tamamen soyut görselliği olan eserler. Fakat resme bakarken bir şeylere benzetme eğilimi de taşıyor. Bir manzara belki. Daha önce renk üzerine çok çalışırdım, geometriden yola çıkarak resimler yapardım. Fakat bu seri ile ilk kez resmin, bir şeylere benziyor olması gibi yeni bir durum ortaya çıktı. Bu benim açımdan yeni bir teknik’’ diyor.
Nazan Berk Edis - Müzik Kutusu - Rüya - Suret
Rüya:
Felsefeci Merleau Ponty şöyle der: "Bedenimizin olmayanı gördürtme gücü yoktur, yalnızca onu gördüğünüze inandırabilirsiniz." Ponty'nin bu sözünden yola çıkarak; bireysel bellekte yer alan yaşamsal bir giyim nesnesinin, bireyde yaratmış olduğu boşluk etkisi, algı ve beden kavramları üzerinden vurgulanıyor.
Yaşamın görünen somut biçimi olan ve ana gövdeyi oluşturan "beden" ruhsal yaşamında da doğal temelini oluşturur. Çalışma da anlatılmak istenilen kavram, kişinin hafızasında yer alan psikolojik ve sosyolojik etkilerin yaratmış olduğu izler üzerinden "beden" olgusu ile var olmayan bir nesnenin, var olarak algılanılması ve bireyin kendisini bu oluşumda konumlandırmasını ifade ediyor.
Hatıra Fotoğrafı :
Ahşap çocuk figürü ve metal plaka üzerine yapmış olduğu otoportreden oluşan grup heykel çalışmasında sanatçı, geçmişini ile bugününü tek bir mekanda buluşturuyor. Geçmiş ve bugün arasında kurduğu bağ, aynı zamanda bir sorgulama eylemine dönüşürken, özneyi zaman ve mekan üstü bir konuma taşıyor. Bu konumda dün ve bugün tek bir vücut olarak uzlaşıyor. İzleyicinin algılarına dikkat çekmeye ve düşündürmeye çalışırken, bireysel bellekte iz bırakan olgular üzerinden, geçmişin bugünün yaşamsal dinamikleri oluşturmasında etkisini vurguluyor.
Edlook by Eda Taşlı
Edlook by Eda Taşlı:
Bu heykelin hikayesi çocukluk hayallerinden oluşuyor. Sanatçının, çocukken hayalini kurduğu hayatı umutla bekleme halini anlatıyor daha çok. Keskin ve ileriye kitlenmiş kocaman gözleriyle bir gün uçacağını hayal eden çocuk, burada uçmak uçağa binip gitmek değil aslında, karakterlerin kendi bildikleri düzenden koparak büyümeleri ve kendilerini bulma çabasını anlatıyor.
Duygu Aydoğan
Duygu Aydoğan:
Duygu Aydoğan'ın, ‘’Posthuman / İnsan Sonrası" adını verdiği eserleri; geride kalanlar ve olasılıklar üzerine odaklanıyor. Gelecekte insan dünyasından arda kalanları tahayyül etmeye çalışır. Geçmişteki yok oluşlar gibi insan medeniyeti de bir toz tabakasına dönüştüğünde, çağdaş dünyayı parçalar, kalıntılar ve fosiller üzerinden bir araya getirir.
Mürsel Argunağa
Mürsel Argunağa:
Temelde mekanın belleğine atıfta bulunan enstalasyonlar üreten Mürsel Argunağa; Zai için yeniden yorumladığı bu eserde, doğa ve yaşam üzerine bir hayal kurar ve izleyicisini de bu aylaklığa davet eder.
Sanatın farklı dallarını bir araya getiren çok yönlü yapısıyla Zai Yaşam, henüz çok kısa bir zaman önce açılmasına rağmen edebiyat ve sanat dünyasından pek çok usta ismi ağırlayarak farklı etkinliklere ev sahipliği yaptı.
Zai Yaşam’da etkinlikler yılın dört mevsimi devam ediyor.
Yazı: Fulden Karayel
Bir Şehirde Sanatın Evrenselliği Yankılanıyorsa, O Gün 19. Contemporary Istanbul Günüdür!
bir ay önceCaeli’de Alice’inizi Keşfetmenin Tam Zamanı Mı Dersiniz?
2 ay önceHayatınızdaki İzleri Bu Sergide Keşfetmeye Var Mısınız? | Yazan Fulden Karayel Okumuş
3 ay önceTesadüfün Sanata Dönüştüğü Yer: Olafur Eliasson’un İstanbul Boğazı’ndaki Sergisi | Yazan Fulden Karayel Okumuş
4 ay önceMücevher Tasarımcısı Ali Rıza Akdolu'nun Aliens Heykellerinin Sırrı 1 Milyon Yılda Mı Gizli? | Yazan Fulden Karayel Okumuş