Karaköy’den Tophane’ye Sanat | Yazan Yasemin Semercioğlu
Karaköy ilk durak noktam. Havalar ısındı, belki de tatile kaçıldı. Şehir boşaldı mı? Hayır. Sanat bitti mi? Hayır. Karaköy son yıllarda yaptığı atak ile çok canlı. Kafeler cıvıl cıvıl, duvarlarında grafitileri ile sanat sokakta ve müjde Mixer’in yazlık mekanı da açıldı burada.
Yaz ayları boyunca sizin için açık olacak Mumhane Caddesi No:48’de ki mekanda ,Mixer Açık Depo ve Mixer Editions’ta yer alan sanatçıların işlerinden oluşan bir seçkiyi Eylül ayına kadar görebilirsiniz.
Francesco Carrozzını, Courtney Love, 2014
Tabi Karaköy’ye gelmişken İstanbul 74 ‘ü unutmamak lazım. Francesco Carrozzını’nin Portreleri sergisi görülmeye değer.
Francesco Carrozzını,
Genç yaşına rağmen bir çok önemli işe imza atan , aynı zamanda Emmy Ödülü adaylığı bulunan Carrozzını, en çok portre ve moda fotoğraflarıyla isim yapmış.
Francesco Carrozzını, Angelina Jolie, 2014
Moda dünyasına yön veren en önemli isimlerden , İtalyan Vouge Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmeni Franca Sozzani’nin oğlu olmasının başarılarına katkısı var mıdır sizce? Hayır bence yetenek varmış .Herkes bakabilir ama görmek öğretilebilir bir şey değildir.
Hadi şimdi İstanbul Modern’e doğru yürüyelim. Nargile kokularını aşarak İstanbul Modernin bahçesinde açılan yeni sergiye ulaşalım. ‘’Katı Olan Her Şey’’ İstanbul Modern’in The Museum Of Modern Art (MoMa) ve MoMa PS1 işbirliğiyle gerçekleştirdiği ‘YAP İstanbul Modern: Yeni Mimarlık Programı’nın ikinci geçici yapısı ve uluslararası ‘ YAP 2014-2015 Finalistleri’ sergisi.
15 Kasım’a kadar sürecek olan sergi bahçe siluetine ayrı bir etki katmış, özellikle de gençlere yönelik etkinliklerde kullanılacak. Bahçeden içeriye doğru geçtiğinizde kaçırmamanız gereken çok önemli diğer sergiler ise ; Mehmet Güleryüz Retrospektifi ile sanatçının 1960’lı yıllarından 2010’lu yıllara uzanan kariyerinin bir dökümünü izliyor, Magnum -Kontak Baskılar sergisinde geçtiğimiz yüzyıldan bu yana görsel kültürde iz bırakan fotoğraflarının yaratım süreçlerini kontakt baskılar üzerinde keşfe çıkıyorsunuz.
Son olarak Geçmiş- Gelecek Sergisini de izleyip İstanbul Modernin o güzel terasında boğaza karşı soluğu alıyorsunuz.
Soğuk bir şeyler içip biraz da müzenin mağazasında yeni tasarımlara baktıktan sonra yola devam, ver elini Tophane. Nitelikli sanatçılar ile iyi işler yaptığını düşündüğüm Pırıl Arıkonmaz’ın Galerisi, Pg Art’da Ayşe Wilson’un sergi açılışına soluk soluğa olsa da yetiştim.
Ayşe Wilson
Wilson son çalışmalarında yine bebeklik ve çocukluk, masumiyet ve deneyim arasındaki o ince çizginin altını kazımaya devam etmiş. Çalışmalarında gerek çocuklar ve tavşan kızlar gibi canlı ya da donut’lar ve gökkuşağı gibi cansız figürler aracılığıyla daima basit biçimlerin arkasına saklanmış olan karmaşıklar fikrini yinelemiş.
Ayşe Wilson ve ben
Wilson’un eserlerini inceleyip dostlar ile sohbet ettikten sonra buraya kadar gelip komşu ,Selin Söl’ün galerisi Galeri Daire’ye bakmadan olmazdı.
Hayal İncedoğan
Son Sürüm Sergisi, çalışmalarında yeni teknolojileri sıklıkla kullanan sanatçılar Selçuk Artut, Hayal İncedoğan, Ozan Türkkan ve Cemre Yeşil’i bir araya getirmiş. Siz de kendinize bir rota çizebilir ya da benim sanat turumu uygulayabilirsiniz. Başka bir semtlerde başka turlarda görüşmek üzere.
Buğra Erol
Sanatsız Kalmayın!
Yazı: Yasemin Semercioğlu