f7c849f2-0101-48db-a188-b74f67246675.jpg

Lousie Bourgeois Picasso Müzesi’nde | Yazan Gönül Özgürel

Gönül Özgürel

8 yıl önce

Malaga’daki Picasso müzesinde yer alan sergi 20. yüzyılın en ünlü kadın ressamlarından olan Lousie Bourgeois’nın retrospektif sergisi.



1911 -2010 yılları arasında yaşamış Paris doğumlu sanatçı 98 yaşında, 1938 yılından beri yaşadığı New York’ta vefat etti.

Cinsiyetler üzerine göndermeleriyle ünlü sanatçının 1940 ve 2009 yılları arasında ürettiği heykel, resim ve enstalasyonlardan oluşan 101 eseri 9 ayrı bölüm halinde sergilnemnekte. Sergide 46 adet, bronz, latexs ve alüminyum gibi farklı malzemelerden üretilmiş heykeller ve bunlarla beraber 53 adet büyük formatta ve seriler halinde üretilmiş kumaş ve kağıt iş bulunmakta.
Küratörlüğünü Müller Westerman’ın yaptığı serginin organizasyonunu da Moderna Museet üstlenmiş.

Lousie Bourgeois’nın kadın sanatçıların ikinci sınıf sanatçı kabul edildiği bir dünyada çağımızın en önemli kadın sanatçısı olarak kabul edilmiş olması geçmişte oluşmuş tabuların kırılma noktası olmuştur.


 

“FOR ME SCULPTURE İS THE BODY.MY BODY IS MY SCULPTURE.’’
Benim için heykel vücuttur. Benim vücudumda benim heykelimdir diyen sanatçı, eserlerinin tümünde denge arayışı içinde olmuştur.

Cinsellik, öfke, şiddet gibi konulara göndermeler yapmış ve sancılı geçirdiği gençlik yıllarının izlerini eserlerine yansıtmıştır. Sanatçının en önemli eseri olan 1999 yılında yaptığı Maman heykeli 9.1 metrelik boyuyla en büyük örümcek heykeli olarak tarihe geçti. Annesini referans alarak yarattığı maman heykeli doğurganlık korumacılık ve huzuru sergilemektedir.

“I HAVE BEEN TO HELL AND BACK. AND , LET ME TELL YOU, IT WAS WONDERFUL” L.B.
Cehennemde bulundum ve döndüm. Ve söylemeliyim ki, muhteşemdi sözleriyle yaşadığı acılardan nasıl beslendiğini ve yarattığı her eserde çok derin yaşanmışlıklar olduğunu hissediyorsunuz.

Sergiyi gezerken eserlerindeki hüzün, öfke ve mizah atlanmaması gereken ayrıntılar. Sergide sanatçının hayatından kesitlerin yer aldığı muhteşem bir fotograf sergisi de var.



İLİŞKİLER ÜZERİNE GÖNDERME YAPTIĞI BİR ESER
 
Bourgeois heykellerinde üç kavram üzerinde bir eksen kurmuştur. Asılı olmak, yataylık ve dikeylik…
Sanatçı için dikeylik kaçmayı, yataylık vazgeçmeyi, asılı olmak ise tamamlayıcılığı simgelemektedir. Bu kavramlarla yerde sabit heykel algısına büyük hançer saplamıştır.
 


The Couple, 2003

Kadın Histeri Arkı (1993) kafası kesik erkek bronz heykelinde kadınların varoluşunun içerdiği gerginliklere karşın erkekliği haz ve acıyla birleştirerek ele alır. Cinsellik ve haz arasında kurduğu ilişkiyi kafa, göğüs ve penis arasına yerleştirdiği parçalanmış bireysellikler aracılığıyla anlatan sanatçı kişisel travmalarını toplumsallığın penceresinden geçirerek anlatıyor.


Arc of Hysteria, 1993
 

En çok etkilendiğim bölümlerden biri olan “ 10 AM İS YOU COME TO ME “ serisi
 
Asistanı Jeri ile paylaşımlarını onun ve kendi ellerini resmederek anlattığı işleri, hemen yanında sanatçının duygusal durumunu nota kağıtları üzerine tarihleyerek yazdığı bir seri tamamlıyor... Her bir notu okurken eserlerin üretim sürecindeki acıyı, kaygıyı ve duygusal iniş çıkışları içinizde hissediyorsunuz.
 


“10 AM İS YOU COME TO ME, 2006



Louise Bourgeois’nın eserlerinde kadın bedenine saplanan iğneler, baltalar şiddeti yasıtabilme ve rahasızlık verebilme endişesi taşıyor. Böylelikle sanatçı sanatsal anlayışını sadece kendini ifade etme isteğiyle sınırlı tutmadığını, ürettikleriyle alışılmış kodları yıkmayı hedeflediğini gösteriyor.




Lousie Bourgeois’nın 1996 yılında yaptığı 3 metre yüksekliğinde 8 metre çapındaki spider heykeli de sergide yer almakta. Annesinden referans alarak ürettiği spider heykelleri tıpkı annesi gibi sabrı, huzuru ve korumacılığı simgelemektedir.


 

Sergide gezdiğim her bir bölümde Louise Bourgeois'nın
“BEN ENERJİ TRANSFER EDİYORUM...SANATÇININ MESELESİ MALZEME DEĞİLDİR” sözünü dikkatten kaçırmadan sergiyi geziyor ve büyük bir beğeniyle sergiden ayrılıyorum.
 
27 eylül 2015 tarihine kadar devam edecek serginin fırsat yaratabilenler tarafından mutlaka görülmesini öneririm.

Yazı: Gönül Özgürel


En Çok Okunanlar