SANAT ESERİNE BAKARKEN HİSLERİNİZ SİZİ ELE VERİYOR
Resimden, heykele, performans sanatından efektler ve müzikle oluşturulmuş görsel modern sanata kadar birçok disiplini bir arada görüp ve deneyimleyeceğiniz bir platform düşünün. ThinkNeuro Nöropazarlama Araştırma Şirketi işbirliği ile hayata geçen Samsara Art Project’ten bahsediyorum.
Hiç düşündünüz mü, bir sanat eserine baktığınızda ne hissediyorsunuz? Mutluluk mu? Hoşnutsuzluk mu? Kıskançlık mı?
Öyle ki sanatçı Ebru Ceylan işte tam olarak bu konuya bilimsel olarak odaklanan bir sanat deneyimi yaşatıyor. Sanatseverlerin yapıtlara bakarken neler hissettiği, beyinlerinin ne tepki verdiği nörolojik olarak ölçümlendi. İşte o detaylar:
SANATÇI EBRU CEYLAN ANLATIYOR;
‘’Samsara” fikrinin oluşması, gelişimi ve hayata geçme süreçleri yaklaşık beş yıllık bir süreci kapsıyor. Samsara’yı üzerine inşa ettiğimiz, sorduğumuz temel sorular var. Sanatçılar arasında ortak bir bilinç var mıdır? Bu bilinç gözle görülebilir mi? İnsan, sanat ile değişir mi? Bu değişim ölçümlenebilir mi? Tüm bu sorular üzerine her biri farklı disiplinden gelen, üreten sanatçı dostlarla, arkadaşlarla uzun uzun sohbetler yaptık. Onların üretim süreçlerini konuştuk.
Aralarında nasıl bir bağ ve ilham kaynağını anlamlandırmak üzere araştırdığım çalışmalar da Biyolojik Referans tanımı ile karşılaştım. Einstein, Dr. Royal Rife, Philip Hoyland, Dr. Bruce Tainio, Nikola Tesla ve Stephen Hawking gibi ünlü bilim adamlarıyla başlayan bu tartışmalı konu aynen şöyle özetleniyor:
“İnsan vücudu megahertz (MHz) olarak ölçülebilecek biyolojik frekansa sahiptir.” Bu fikri ispat olarak Washington’da ki Eastern State Üniversitesi’nde Dr. Bruce Tainio, yıllar önce yaptığı bir araştırma ile gün içinde insan vücudunun frekansının 62-72 MHz olduğunu göstermiştir. Bu titreşim kadın, erkek, farklı ırklar ve fiziksel yapı fark etmeden her insanda aynıdır. Bu konuda Tesla’nın çalışmalarını ele alarak sağlıklı ve normal bir insanın frekansı olan 62-72 MHz aralığı hastalık ya da negatif duygularla düşebildiğini gözlemlenmiştir. Bende sanatın insanı nasıl etkilediği sorusuna da bir nebze bu bilgi ile hipotezimi oluşturdum. İnsanı sanatla karşı karşıya getirdiğimizde frekansı sabit kalıyor mu yahut değişebiliyor mu? Bu hipotezin arayışı ile bir enstalasyon gerçekleştirdim. Bu enstalasyon ses, görsel ve fiziksel bir alanı temsil etti. Amaç belirli bir zaman aralığında insanları bu üç veriyi taşıyacak alanda sanatla buluşturup frekanslarını koruyup korumadıklarını ölçümleyecekti. Enstalasyonun ses verisini sevgili Emre Kula ona verdiğim bazı duygu konuları üzerinden frekansları da ele alarak ‘Hiç’ adlı bir eser besteledi. Ben bu müziğin frekanslarına temsilen doğal materyallerle heykeller oluşturdum. Örneğin: 482 MHz görüntüsüne temsilen bir heykel oluşturuldu. Daha sonra fotoğrafçı Zafer Çimen bu enstalasyon için Türkiye’de Samanyolu’nun tam görüntülü zaman diliminde üç ay boyunca çekim yaptı. Bu video dünyayı temsil etti. Daha sonra kara delik olarak tasarladığımız 'Ekin Ses Işık Görüntü Sistemleri' firması bize yüksek çözünürlüklü ses ve görüntü sistemleri ile bu kara delik görünümünde bir oda tasarladı. Buradaki amaç hem farklı disiplinleri bir araya getirmek hem de teknoloji ile sanatı birleştirdiğimiz bir ortamda hipotezime cevap aramaktı. 21 Şubat akşamı açılan sergide bu enstalasyona 14 kişi denek olarak üç dakikalık deneyimi gerçekleştirdiler. Doç. Dr. Yener Girişken’in geliştirdiği bir yöntemle ziyaretçilerin sergide sanat eserlerine ilgileri ve tepkileri ölçümlenebildi. Sergi sırasında izleyicilere takılan görsel ve zihinsel teknolojik ölçümleme sistemleriyle, ziyaretçilerin gördükleri, izledikleri ya da takip ettikleri sanat eserlerine dair beğenileri, tepkileri ve ilgileri kayıt altına alındı. Bu sergi Türkiye’de bu alanda yapılmış ilk bilimsel-sanatsal çalışma olmuş oldu. Böylelikle çıkacak sonuçlar ile sanatın etkilerini bilimsel olarak da kanıtlayıp, insan üzerindeki izdüşümlerini kaydedebilmek, anlık değişimleri görmek ve bu değişimleri sanat ekonomisi alanında da anlamlı veriler şeklinde sunabilecektik. Yaptığımız çalışma sonucunda katılımcılar sanatı deneyimlerlerken beyin verilerini ve göz takiplerini ölçen cihazlar sayesinde katılımcıların bu deneyimde nelere odaklandığını görebildik. Fakat daha da önemlisi, bu odaklanma sırasındaki bilinçdışı tepkilerini de aynı anda ölçümlemiş olduk. Bu sayede duyguların saniye saniye değişimlerini kaydettik, tepkileri ve ilgilerini anlayabildik, sanatın duygulara nasıl süzüldüğünü ölçümlemiş olduk. Bu çalışma sonucunda ise katılımcıların deneyime giriş ve çıkış noktalarında frekanslarının değiştiğini ve enstalasyon içinde subliminal verilen duygulara eşlik ettiğini gözlemlemiş olduk. Bu verilerin analizleri konusunda uzman olan akademisyenlerle detaylı bir şekilde raporu için çalışmaya devam etsek de şimdiye kadar aldığımız veriler, biyolojik frekans tezini savunan bilim adamlarının verilerinden yola çıkarak sanat insanı değiştirir mi? hipotezimin sanatın insanı olumlu olarak değiştirdiği konusunda ilk defa bize gözle görülür anlamlı sonuçları göstermiştir. Bu çalışma bilimsel ölçümlere dayandığından artık sanatın olumlu etkisi görece kavramından çıkıp yorumlanabilir ve geliştirilebilir bir aşamaya gelmiştir.’’
KONUŞAN RESİMLER YOUTUBE’DA!
Genel Sanat Yönetmenliğini sanatçı Ebru Ceylan’ın üstlendiği Samsara Multidisipliner Resim Sergisi bünyesinde, #BağımızVar sponsorluğunda ilk gösterimi gerçekleşen “Konuşan Resimler – Anadolu’nun Ozanları’’ albümü, bir bütün olarak YouTube’a yüklendi.
“Konuşan Resimler – Anadolu’nun Ozanları” sergisi Neyzen, Erkan Oğur, Aşık Veysel, Neşet Ertaş, Pir Sultan Abdal, Aşık Mahzuni Şerif, Yunus Emre, Karacaoğlan, Dadaloğlu, Nesimi gibi bu toprakların ölümsüz ozanlarını konu alıyor. Sergide resimlere eşlik eden bu metinleri Başak Daşman, Birce Akalay, Burcu Binici, Burcu Biricik, Deniz Çakır, Dilek Türkan, İrem Helvacıoğlu, Jülide Ateş, Merve Çağıran, Selen Öztürk ve Selma Ergeç seslendiriyor.
“Konuşan Resimler – Anadolu’nun Ozanları” sergisine #BağımızVar platformunun YouTube kanalı üzerinden ulaşalabilirsiniz.
https://www.youtube.com/playlist?list=PL4VfhuAS6W9yIIUOwrETteoUGYujj_5rv
Yazı: Fulden Karayel
Bir Şehirde Sanatın Evrenselliği Yankılanıyorsa, O Gün 19. Contemporary Istanbul Günüdür!
2 ay önceCaeli’de Alice’inizi Keşfetmenin Tam Zamanı Mı Dersiniz?
3 ay önceHayatınızdaki İzleri Bu Sergide Keşfetmeye Var Mısınız? | Yazan Fulden Karayel Okumuş
4 ay önceTesadüfün Sanata Dönüştüğü Yer: Olafur Eliasson’un İstanbul Boğazı’ndaki Sergisi | Yazan Fulden Karayel Okumuş
5 ay önceMücevher Tasarımcısı Ali Rıza Akdolu'nun Aliens Heykellerinin Sırrı 1 Milyon Yılda Mı Gizli? | Yazan Fulden Karayel Okumuş