Türk sanayisinin öncü şirketlerinden SANKO Holding, 120’nci yaşını, geçmiş hikayesini sanatla buluşturduğu “Sahre” sergisiyle kutluyor.
Temelleri beş kuşak önce, 1904 yılında büyük dede Misafirzade Sani Efendi’nin Gaziantep’te kurduğu dokuma tezgâhları ile atılan SANKO Holding, bugün 120 yaşında. Yıllar boyunca Türkiye ekonomisine değer katan SANKO Holding, istikrarlı büyümesi ve topluma katkılarıyla öne çıkıyor.
SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, açılış konuşmasında, “Büyük dedemiz Sani Bey’in 1904 yılında Gaziantep’te dokumacılıkla temellerini attığı, Zekeriye dedemizin emekleriyle büyüyen, rahmetli babamız Sani Konukoğlu’nun vizyonu ve çalışmalarıyla dünya çapında şirketler topluluğuna dönüşen SANKO Holding, 120. yılına erişti.
120. yılımızda, sahre geleneğinin ruhundan beslenerek kurumun aile, bağlılık, kolektif çalışma, sürdürülebilirlik gibi ortak değerlerini kutladığı, geleneği çağdaş sanatla buluşturan bir sergiye ev sahipliği yapıyoruz. Katılımlarınızdan dolayı sizlere teşekkür ediyorum.
Üretim yolculuğumuz, geçen yüzyılın başında Gaziantep’te başlıyor. Büyük dedemiz rahmetli Sani Bey, 1904 yılında dokuma tezgâhıyla iş başı yapıyor. Grubumuzun temellerini dedemiz atıyor, ama üzerine bin bir emekle işi devam ettiren nenemiz Hatice Hanım oluyor. Yemen harbinde şehit düşen dedemizin tezgahlarını, nenemiz Hatice Hanım büyük zorluklar içinde çalıştırarak ailesinin geçimini sağlıyor. Bir yandan işleri yürütürken aynı zamanda dedem Zekeriye Bey’i de büyütüyor. Dedem, belli bir yaşa geldiğinde işleri nenemden devralıyor. Bu hikâyeyi çok fazla insan bilmez, ama bugünkü SANKO’nun temellerinde bir kadının emeği, göz nuru var. Zekeriye dedem büyüdükten sonra 4 tezgahla işlerin başına geçer” şeklinde konuştu.
Merhum Sani Konukoğlu’nun, sürekli kendini ve ürettiği ürünleri yenileyen bir yapısı olduğunu anımsatan Konukoğlu, şunları kaydetti: Rahmetli babamız Sani Bey, askerlik sonrası dedemle ortaklığa devam eder ve işleri üstlenir. Bizler de büyüdükten sonra babama katıldık. 5 kardeş birlikten kuvvet doğar diyerek hep birlikte çalışmayı tercih ettik” diye konuştu.
Nergiz Yeşil
SANKO HOLDİNG, 120’NCİ KURULUŞ YILINI SANATLA TAÇLANDIRIYOR
SANKO, 120’nci yılında, Sahre geleneğinin ruhundan beslenerek kurumun aile, bağlılık, kolektif çalışma, sürdürülebilirlik gibi ortak değerlerini kutladığı, geleneği çağdaş sanatla buluşturan Ayça Okay küratörlüğündeki, Leyla Emadi, Fırat Engin, Murat Germen, Jennifer İpekel, Nergiz Yeşil ve Hakan Yılmaz’ın davet edildiği Sahre başlıklı sergiye ev sahipliği yapıyor.
Sanatçılar, SANKO’dan aldıkları ilhamla 120 yıllık hafızadan esinlenerek sanat üretimlerini gerçekleştirdiler. SANKO’nun faaliyet alanlarıyla bağlantılı çeşitli materyaller ve üretim süreçleri çağdaş sanatçılar tarafından yorumlanarak sanat üretimine dönüştü.
Serginin temasını oluşturan “Sahre” sözcüğü, Gaziantep ve bölgesinde geçmişten günümüze uzanan bir geleneği anlatıyor. “6 gün çalış, bir gün dinlen” felsefesiyle Gaziantep halkının bir araya gelip vakit geçirdikleri, birlikte sofralarını, dertlerini paylaşarak çözüm aradığı, güzel gelişmeleri kutladığı ve müşterek geleceklerini planladıkları zamanlara işaret ediyor. Bu gelenek, dayanışmanın ve toplumsal bağları güçlendirmenin de önemini anlatıyor.
Leyla Emadi
SERGİDE ALTI ÇAĞDAŞ SANATÇININ YAPITLARI YER ALIYOR
Sahre başlıklı sergide SANKO Holding’in varlık gösterdiği farklı sektörlerdeki üretimleri çağdaş sanatçıların yorumlayabileceği deneysel bir biçimde buluşturuyor. Ayrıca sergide izleyiciye bu köklü kurumsal tarihin yolculuğunu anlatan Hakan Yılmaz’a ait “Zamanın İlmekleri” başlıklı dijital deneyim alanı konvansiyonel ve dijital sanat arasında bir bağ oluşturarak SANKO Holding’in 120 Yıllık hikayesini anlatıyor. Makine ve endüstri estetiği üzerine yoğunlaşan pratiği ile Murat Germen ise SANKO Holding’in dinamik, disiplinli ve profesyonel üretim tesislerini lensinden yorumlarken SANKO Holding çalışanlarının katıldığı atölye çalışması ile kolektif bir projeye dönüştürüyor.
Bu görsel anlatım, holdingin Anadolu topraklarından global arenaya uzanan yolculuğunda uzun yıllar boyu nasıl sağlam ve dimdik ayakta durabildiğini gözler önüne seriyor.
Leyla Emadi, beton ve kökleri iç içe kullanarak aile bağlarını, kuşaklararası güç birliğini yücelten bir çalışma sunuyor. Eser, SANKO’nun sağlamlık, bağlılık, dayanıklılık değerlerini yansıtırken, holdingin bölgesel kalkınma ve topluma kök salmış mirasını da hatırlatıyor. Avlunun orta yerinde konumlandırılan eser, toplumsal yararlara odaklanan SANKO’nun sosyo-ekonomik katkılarına da işaret ediyor. Sahrenin ‘paylaşım’ teması burada ‘hafıza paylaşımı’ olarak öne çıkıyor.
Fırat Engin, neon tipografilerle SAHRE geleneğine atıfta bulunan “Rafık”, “Hasbihal”, “Elden Ele”, “Vuslat” sözcüklerini eserine taşıyor. Süper Film’in ambalaj filmlerini kullandığı eserinde SANKO’nun geçmişini ve değerlerini korumayı ve gelecek nesillere aktarmayı amaç edinirken SANKO'nun kültürel mirası koruma konusundaki kararlılığına da işaret ediyor.
Jennifer İpekel, geri dönüşümlü kumaşlar ve batik, dikiş ve kırkyama gibi geleneksel tekniklerle bölgenin efsane/destan, gelenek ve öğretilerini soyut bir biçimde yeniden canlandırıyor. Eseri, SANKO’nun enerji yatırımları ve sürdürülebilirlik vizyonuyla paralellik gösteriyor. Doğa ve insan arasındaki dengeyi yansıtan bu çalışma, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma uğraşını kavramsal olarak anlatıyor. Ayrıca eser unutulmakta olan geleneksel bir üretim biçimini yeniden sahneye taşıyarak Kilis’teki yorgan ustası Aziz Akkaya’nın iş birliğiyle gerçekleşmiştir.
Nergiz Yeşil, bio sanat çalışmalarıyla doğa ve sürdürülebilirliği bir araya getiriyor. SANKO’nun geri dönüştürülmüş elyafları kombucha mantarlarıyla dönüştürerek sergilediği eseri, hem ekolojik döngüye vurgu yapıyor hem de toplumsal fayda sağlama hedefine uyum sağlıyor. Deneysel olarak gözlemlenebilecek olan yeni türün gelişimi sergi boyunca izlenebilecek. Bu eser, yaşamaya ve gelişmeye devam eden SANKO'nun çevreye duyarlı yaklaşımını somut bir şekilde ortaya koyuyor.
Hakan Yılmaz, ilmek ve düğüm metaforlarıyla SANKO'nun tarihini dijital bir deneyim alanında sunuyor. Bu eser, her ilmeğin bir dönemi, her düğümün ise kritik bir başarıyı simgelediği uzun yolculuğu temsil ediyor. Yılmaz’ın çalışması, holdingin istikrarlı büyümesini ve sürdürülebilirlik odağını dijital bir hikâye ile izleyiciye aktarıyor.
Ayrıca, açılışa özel olarak Hakan Yılmaz tarafından hazırlanan mapping gösterisinde SANKO’nun 120 yıllık yolculuğunu anlatan hikâye, tarihi Han duvarlarında hayat buldu.
Jennifer İpekel
GLOBAL BİR BAŞARIYA DÖNÜŞÜMÜN HİKAYESİ
Büyük dede Sani Bey’in 1904 yılında el dokuma tezgâhlarıyla başlattığı üretim yolculuğu, bugün Anadolu’dan dünyaya uzanan güçlü bir şirket olarak devam ediyor. İkinci yüzyılında da emin adımlarla ilerleyen SANKO, beş kuşaktır sürdürdüğü üretim serüveniyle 120. yaşını kutluyor. Bugün, 11 farklı sektörde faaliyet gösteren şirketleriyle Türkiye ekonomisine ve istihdamına katkı sağlayan Holding, 14 bin çalışanıyla dünya çapında ürün ve hizmet sunmaya devam ediyor.
Tekstil sektörü başta olmak üzere Türkiye ve küresel arenada pek çok alanda liderliğini sürdüren SANKO, Türkiye’nin en büyük yenilenebilir enerji, çimento ve ambalaj üreticileri arasında yer alıyor. Farklı sanayi alanlarında teknolojiye yaptığı yatırımlarla sektöre öncülük eden Holding, tekstilden enerjiye, inşaattan ambalaja kadar geniş bir yelpazede yenilikçi projelere imza atıyor. Ülke ekonomisine ve toplumuna katkı sağlamayı sürdüren SANKO, gelecekte de aynı ilkeyle yatırımlarını artırmayı hedefliyor.
Sergi, 9 Aralık 2024 tarihine kadar ziyaret edilebilecek.
60. Venedik Bienali’nde Zeynep Çilek Çimen Performansıyla Yer Aldı!
22 gün önce28. İstanbul Tiyatro Festivali’nin Yolculuğu: Mehmet Birkiye ile Söyleşi
28 gün önce31. Sakıp Sabancı Sanat Ödülleri Sahiplerini Buldu
bir ay önceMelek Zeynep Bulut’un “Duo” Adlı Eseri İkonik Painted Hall’de Sergileniyor
bir ay önce9. Çanakkale Bienali Kapsamında KTSM İşbirliğiyle ‘Kamusal Alanda Sanat’ Çalıştayı Gerçekleştirildi