Yılın en konuşulacak sanatsal etkinliklerinden biri olacak Makine Hatıraları: Uzay sergisinin gösterim tarihinin uzatılması çok muhtemel çünkü sergi uzun kuyruklarla açıldı. Dünyaca ünlü medya sanatçımız Refik Anadol’un Pilevneli Galeri’deki yeni kişisel sergisinden bahsediyorum.
‘Makine Hatıraları: Uzay’ sergisi; astronomik araştırmaların insanlık tarihindeki yerini gözler önüne seren ve bugüne dek bir sanat eserinde kullanılan en büyük uzay temalı veri kümesine sahip olağanüstü bir sanat tecrübesi sunuyor. Bu görsel şölen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin özel desteğiyle; Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu BMW, İBB iştiraklerinden Kültür AŞ ve Samsung Galaxy S21 Serisi ana sponsorluğunda hayata geçiyor. Anadol, bilimsel girişimler ve makine zekası kullanarak yarattığı görsel spekülasyonlar aracılığıyla, bilgi kümelerinin açık uçlu estetik olanaklara dönüştüğü şiirsel bir veri evreni yaratmayı hedefliyor. Sanatseverleri bu evrenin derinliklerini keşfetmeye davet ediyor.
Ülkemiz adına büyük bir değer olan bu projede, Anadol’un, Nasa’nın 60 yıllık arşivlerini görselleştirip kapsamlı bir çalışma hazırladığını bilmenizi isterim. Sanatçı, imza attığı projelerde görsel, işitsel, sismik, coğrafi, meteorolojik, kültürel ve akla gelebilecek her türlü veriyi aralarında NASA ve Google’ın da bulunduğu dev kurumlarla iş birliği yaparak topluyor. Sonrasında, dünyanın ve insanların yaşamını sürdürürken gayri ihtiyari oluşturduğu bu verilerle, projeye özel yazılan algoritmalarla çalışan yapay zeka programını besliyor. Böylelikle sanatçı, içinde yaşadığımız teknolojinin ve makinelerin verileri nasıl algıladığını, yorumladığını gösteren veri heykelleri yaratıyor.
Uzaya araç yollayanlarla konuşmak ve bunlarla ilgili düşünmek hatta aralarında William Gibson, Philip K. Dick gibi uzay üzerine düşünen, çalışan, bilimkurgu yazarı ve düşünürler sanatçının büyük ilham kaynakları arasında yer alıyor. Yapay zekayı bir araçtan ziyade takım arkadaşı olarak gören sanatçı, bir süredir evreni, insan duyularını, makineleri ve belleği anlamak için kullandığımız, birbiriyle ilişkili anahtar kavramları, dijital sanat ve mimari merceğinden bakarak araştırıyor.
Sergiden içeri girdiğimizde birçok veri heykeli ve veri resmi görüyoruz. Bir nevi uzaydaki bir makinenin, rüya gören bir yapay zekânın şiirsel yolculuğunda sanal bir ziyaret bu, yapay zeka destekli kameraya sahip Samsung Galaxy S21 ile farklı bir açıdan da bakınca uzaya yolculuk tam anlamıyla başlıyor. Bu arada ‘Hatıralar’ ve ‘Düşler’ başlıklı iki bölümden oluşan sergide her bölüm insanlığın uzay keşiflerine farklı bir estetik perspektif ve tematik yönelimle yaklaşıyor.
Makine Hatıraları: Uzay’ın ilk bölümü ‘Hatıralar’, yapay zeka yardımıyla toplanan ve sınıflanan ham görsel verilerin pigmentlere dönüştüğü dinamik veri tabloları ile veri heykellerinden oluşuyor. Eserler, ISS, Hubble ve MRO uzay teleskopları tarafından kaydedilen ve şimdiye kadar bir sanat enstalasyonunda kullanılan en büyük uzay temalı veri kümesi olan iki milyondan fazla görüntüden yararlanıyor.
İkinci bölüm ‘Düşler’ ise aynı arşivden elde edilen üç boyutlu veri heykelleri ile 15 dakikalık, mekanla bütünleşik ve izleyiciyi çevreleyen bir yapay zeka sinemasından oluşuyor. Veri heykelleri hem dünyanın hem de diğer gezegen ve gök cisimlerinin topolojik yapılarını veri noktaları olarak alıp teleskopların rüyalarını tablolara dönüştürüyor. Birinci katta bulunan Makine Hatıraları V.2 başlıklı yapay zeka sineması ise izleyiciyi 15 dakika boyunca uzayla ilgili sürükleyici rüyalar gören bir makinenin zihnine adım atmaya çağırıyor. Geçmişle geleceğin iç içe geçtiği bir anlatıdan doğduğunu göreceksiniz. Refik Anadol’un ‘Makine Hatıraları: Uzay’ sergisini 25 Nisan 2021’e kadar Pilevneli Galeri Dolapdere’de ziyaret edebilirsiniz. Sergiyi, pazar hariç her gün 10.00-18.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezebilirsiniz. Covid-19 tedbirleri dolayısıyla hafta sonu kısıtlamalarında değişiklik olması durumunda sergi pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 arasında ziyaret edilebilir. Eşsiz bir deneyim sizi bekliyor, Makine hatıralarında uzayın derinliklerinde kaybolunca ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
Yazı: Fulden Karayel
Bir Şehirde Sanatın Evrenselliği Yankılanıyorsa, O Gün 19. Contemporary Istanbul Günüdür!
2 ay önceCaeli’de Alice’inizi Keşfetmenin Tam Zamanı Mı Dersiniz?
3 ay önceHayatınızdaki İzleri Bu Sergide Keşfetmeye Var Mısınız? | Yazan Fulden Karayel Okumuş
4 ay önceTesadüfün Sanata Dönüştüğü Yer: Olafur Eliasson’un İstanbul Boğazı’ndaki Sergisi | Yazan Fulden Karayel Okumuş
5 ay önceMücevher Tasarımcısı Ali Rıza Akdolu'nun Aliens Heykellerinin Sırrı 1 Milyon Yılda Mı Gizli? | Yazan Fulden Karayel Okumuş