1950 Ohio doğumlu Amerikalı Neo-Kavramsal sanatçı Jenny Holzer, ilk sanat egitimini 1968 yılında Duke Üniversitesi’nde almıştır. The University of Chicago’da Grafikerlik ve Baskı Resim konusunda eğitim alan sanatçı, 1972 yılında Ohio Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun olmuştur. 1975 yılında Amerika’nın en prestijli sanat okullarından Rhode Island School of Design’da Master Programı’nı bitiren Holzer, 1976 yılında Manhattan’a taşınmıştır. Whitney Müzesi’nin bağımsız öğrenci programlarına katılan sanatçı, ilk kamusal sanat çalışmasını “Metne Dayalı Dil“ üzerine gerçekleştirmiştir.
Ardından söz dizilimi sade, basit ama anlam açısından provokatif, derin ve etkili, konu içeriği kimi zaman güncel, bazen politik bazen feminist izler taşıyan bu sloganları siyah italik harflerle yazdığı posterler dizisini Truisms’i NY caddelerinin duvarlarında sergiliyor.
‘Truisms’ başlığı altında topladığı bu vecizeler, şiirler, metinlerin bir kısmını da kimi zaman T-shirt baskılarıyla, bazen halka açık parklarda banklar üzerinde sergiliyor. Sanatçı 1981 yılında yemek, içmek, uyumak ve insan ilişkileri gibi çoğunlukla günlük hayat hakkında derlediği bu sözleri “Living” serisi altında alüminyum ve bronz plakalar üzerine çalışıyor. Bu çalışmaları genellikle hükümet binaları ve Medikal içerikli binalarda sergileniyor.
Sanatçının 1977-1979 yılları arasında derlediği 300 vecizesinin basılı olduğu dev posterleri ‘Truisms’ ile sergi alanına giriyoruz.
Truisms’de yer alan sloganların basılı olduğu plastik bardaklar, kondom poşetleri, hatta gümüş bilezik ve bir kaşık da sergi alanında yer alıyor.
Holzer sanat okulu öğrencisi iken konu açısından oldukça geniş perspektifteki çeşitli kitaplardan özenle seçtiği başlıkları, sloganları, vecizeleri, manşetleri el yazısı ile biriktiriyor. Edebiyattan, tarihe pek çok kitap içinden seçtiği 600 adetten fazla çalışma arasından derlediği 300 sloganı beyaz kağıtlara italik harflerle yazan sanatçı, sözcükleri ve kelimeleri ile seyircinin dikkatini posterlerin önünden geçtiği bir kaç adım mesafe süresinin ilerisine taşımak istiyor.
Holzer 1980 yılı ortalarında özellikle bu vecizelerini, özlü sözlerini, sloganlarını mermer banklar üzerinde çalışmaya başlıyor. Banklar sanatçı için çok işlevsel; üstüne oturmak için yaklaşan insanlara mesajını iletirken kamuya açık alanda olması, herkesin ulaşmasına ve üzerinde beyin fırtınası yapabilmesine olanak sağlıyor.
Sergide yer alan mermer banklar üzerinde Polonyalı şair ve yazar Anna Swirszczynska’ya ait bazı dizeler de yer alıyor. 2.Dünya Savaşı sırasında Alman işgaline direnen Polonya halkının mücadelesini hem kadın, hem anne, hem de hemşire olarak deneyimlemiş olan yazarın kitaplarından seçtiği dizeleri mermer banklar üzerine nakşetmiş.
[[Video:https://data.arttv.com.tr/ekav/temp/mp4/2019/7/4/3775.mp4
Sanatçının en çok kullandığı akıp giden, duvarda emilen neon ışıklı metinlerinden “Floor 2015“ enstelasyonu yer alıyor. Farklı renklerde farklı etkiler bırakan metinler sanatçının Truisms, Inflammatory Essays, Living, Survival, Mother&Child ve Arno çalışmalarından.
Bir diğer odada sanatçının 1.Dünya Savaşı, 2.Dünya Savaşı ve Irak İşgali ile ilgili betimlemeleri yer alıyor. The White House’da gerçekleşen, U.S. ve U.K yetkililerine yapılan sunumda kullanılan Power Point metinlerinden etkilenerek yaptığı çalışmaları yer alıyor. Irak‘a saldırmadan önce haritalardaki ‘Koruyun, Bölün, Saldırın’ büyük puntolarla yazılmış. ”Saldırın” denilen yerler sivil bölgesi olup olmadığı dikkate alınmadan sadece bir emir uzaklığında ölüm çukurları... Petrol sahaları tabii ki koruma altında ve bu saldırının ne anlama geldiği hepimiz tarafından biliniyor.
Duvarda yine iç yazışma metinlerinden işkence yöntemleri... Olanca çıplak ve acımasız...
Neon panoda 2. Dünya Savaşı’nın acımasız yüzü ve Anna Swirszczynska ait kitaptan metinler bulunmaktadır. Duvarda 1.Dünya Savaşı anısına bir uyku tulumu; insan vücudu gibi dik konumlanmış ve üzerinde savaşın acı yüzü dikişlerle nakşedilmiş.
Sanatçının 1990’larda en çok kullandığı akıp giden neon ışıklı çalışmalarından bir örnek. Erken dönem Truisms’den Arno’ya kadar çeşitli metinler, 6 adet çift yönlü kolon üzerinde sergileniyor. Değişen renkler, akıp giden metinler, izleyicilere merak dolu, eğlenceli zamanlar sunuyor.
1983-1984 yılları arasında NY‘lu Graffiti Sanatçısı Lady Pink ile yaptığı ortak çalışma ile ‘Survival’ serisi betimlemeleri yeniden düzenleniyor.
Sanatçının Pink ile yaptığı ortak çalışmalardan örnekler:
Sergi 7 Temmuz tarihine kadar ücretsiz olarak Tate Modern'de görülebilir.
Yazı: Nurdan Ateş
Yazı ve Fotoğraflar: Nurdan Ateş
MoMA'nın Kuruluşunun Arkasındaki Gizemli Kadın: Lillie P. Bliss
David Hockney’nin Renkli Dünyasına Yolculuk: Londra’da Büyüleyici Bir Sergi
Sonbaharın Habercisi: Frieze Sculpture 2024
Marina Abramović Kraliyet Sanat Akademisi’nde Retrospektif Sergi Açan İlk Kadın Sanatçı Oldu! I Yazan Nurdan Ateş
Kenan Yavuz Etnografya Müzesi'nde Hasat Sonu Şenliği I Yazan Nurdan Ateş
Yorum yapmak için tıklayın