Yapay Zekanın Sanatla Buluşması: Hakan Yılmaz ile Dijital Dönüşüm

Özge Kahraman

2 ay önce

“The English version of the text is below.”

Geleneksel sanat anlayışı ile dijital dünyanın sunduğu imkanlar arasında köprüler kuran çağdaş sanatçılar, yaratıcı süreçlerini teknoloji ile yeniden şekillendiriyorlar. Sanat üretiminde yapay zeka ve algoritmaların etkisini derinlemesine incelemek, bu yeni dünyaya dair önemli soruları da beraberinde getiriyor. Sanatçılar, dijital araçları yaratıcı süreçlerinde nasıl konumlandırıyor? Geleneksel sanattan dijital sanatın estetik kurallarına geçişte hangi sınırlar ve fırsatlar ortaya çıkıyor? 

Bu bağlamda, ARTtv Genel Yayın Yönetmeni Özge Kahraman, dijital sanat ve yapay zeka kullanımıyla eserler üreten sanatçı Hakan Yılmaz ile bir röportaj gerçekleştirdi. Yılmaz, dijital teknolojilerin sanat üzerindeki etkisini, yaratıcı süreçteki rolünü ve algoritmaların sanatçının estetik vizyonunu nasıl dönüştürdüğünü derinlemesine ele alıyor. Röportajda, sanatçının yapay zeka ile kurduğu ortaklık, estetik anlayış ve etik sorumluluklar gibi konulara dair önemli görüşler yer alıyor.

 

Sanatçı yaratıcı sürecin merkezinde yer alırken, dijital araçlar ve algoritmalar bu süreci nasıl destekliyor veya dönüştürüyor? Sanatçının geleneksel anlamda kullandığı yaratıcı düşünme biçimleri ile algoritmik süreçlerin sunduğu yenilikçi imkanlar arasındaki ilişkiyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu bağlamda, sanatçının rolü nasıl değişiyor?

Sanatçının rolü her zaman yaratıcı düşüncenin, fikrin ve imgenin ortaya çıkmasıdır. Teknolojik araçlar, bu yaratıcı süreci destekleyen ya da dönüştüren birer araçtır. Yapay zeka ve algoritmalar, sanatçılara yeni bir ifade dili sunuyor; ancak burada asıl önemli olan, bu araçların sunduğu imkanlarla sanatçının kendi söylemini ve vizyonunu nasıl birleştirdiğidir. Sanatçı, yapay zeka ile birlikte daha karmaşık ve dinamik görsel ve işitsel deneyimler yaratabiliyor. Ancak bu yeni teknolojiler sanatçıyı merkezi rolünden uzaklaştırmaz, aksine ona yeni yollar ve açılımlar sunar.

 

Algoritmalar ve dijital teknolojiler genellikle matematiksel ve soğuk bir yapı ile ilişkilendirilir. Ancak sanatçıların bu teknolojileri kullanarak kendi duygusal, estetik ve kişisel izlerini bırakmaları nasıl mümkün oluyor? Sanatçının kişisel üslubu ve yaratıcı vizyonu dijital eserlerde nasıl hissediliyor?

Algoritmalar ve dijital teknolojiler, kendi başlarına mekanik ve sistematik olabilir. Ancak sanatçı bu araçları kullanarak, kişisel anlatımını ve duygusal ifadesini eserine yansıtır. Tıpkı fırçayı eline alan bir ressamın çizgisinde kendi ruhunu yansıtması gibi, bir sanatçı da yapay zeka ile çalışırken üslubunu eserine ekleyebilir. Sanatçı, dijital araçların sınırlarını zorlayarak, kendi estetik vizyonunu belirgin kılabilir. Bu süreçte sanatçının kişisel dokunuşları, algoritmaların sağladığı matematiksel düzen içinde dahi özgünlüğünü korur.

 

İnsan algısının estetik anlayışı ile algoritmaların yarattığı estetik kurallar arasında nasıl farklar var? Dijital ortamda üretilen sanat eserlerinin estetik değerleri, geleneksel sanat eserleriyle karşılaştırıldığında nasıl farklılaşıyor? Bu eserlerin izleyiciler üzerindeki etkisi ne ölçüde farklı olabilir?

Algoritmaların estetik anlayışı, genellikle belirli kurallar ve formüllerle şekillenirken, insan algısı daha çok duygusal, tarihsel ve kültürel birikimle beslenir. Ancak bu iki dünya arasında bir çatışmadan ziyade bir uyum olabilir. Yapay zeka ve dijital araçlar, sanatçının estetik duyarlılığını yeni yollarla sunmasına imkan verir. İzleyici açısından dijital sanatın etkisi, etkileşimli ve dinamik yapısı nedeniyle daha doğrudan ve farklı olabilir. Geleneksel sanat daha zamansız ve sabit bir deneyim sunarken, dijital sanat sürekli dönüşebilir ve yenilenebilir.

Dijital sanat ve yapay zeka ile yaratılan eserlerin geleneksel sanatın yerini alabileceğine inanıyor musunuz, yoksa her iki alanın birbirini tamamladığı bir süreç mi öngörüyorsunuz? Dijital sanatın evrimi, sanat tarihindeki klasik formları nasıl etkileyebilir? Geleneksel sanat formları, dijital devrimle nasıl bir simbiyotik ilişki kurabilir?

Dijital sanat ve geleneksel sanat birbiriyle yarış halinde değil, aksine birbirini tamamlayan iki farklı alan olarak görülmeli. Tarih boyunca her yeni teknolojik gelişme, var olan sanat anlayışına yeni bir boyut kazandırmıştır. Dijital sanatın evrimi de klasik formları tamamen değiştirmek yerine, onları zenginleştirebilir. Dijital ve geleneksel sanatlar arasındaki simbiyotik ilişki, sanatçıların her iki dünyayı birleştirerek daha kapsamlı ve derinlikli eserler üretmesine imkan tanıyor. Dijital araçlar, klasik sanat formlarına yeni yorumlar ve işlevler kazandırıyor.

 

Dijital araçlar ve algoritmaların sanat üretiminde ne gibi sınırları olabilir? Bu sınırlar nasıl aşılabilir ve teknolojinin mevcut sınırları sanatsal ifade biçimlerinin çeşitlenmesine nasıl katkıda bulunabilir?

Dijital araçlar ve algoritmaların sınırlamaları, genellikle sanatçının hayal gücünü aşan teknik kısıtlamalardan kaynaklanabilir. Ancak bu sınırlamalar aynı zamanda yaratıcılığın tetikleyicisi olabilir. Sanatçılar, bu sınırları aşmak için yeni yollar ve teknikler geliştirirler. Teknolojinin sınırları, sanatçının yenilikçi bir biçimde kendi estetik vizyonunu ve anlatısını daha geniş kitlelere ulaştırmasını sağlıyor. Bu süreçte, teknolojinin sınırlarını zorlamak sanatsal ifadenin daha da çeşitlenmesine yol açabilir.

 

Sanat dünyasında dijital teknolojilerin ve yapay zekanın kullanımıyla ilgili olarak veri kullanımı, kopyalama, telif hakları ve yaratıcı mülkiyet gibi konularda hangi etik sorunlar ortaya çıkıyor? Sanatçılar bu etik sorunları nasıl ele alıyor?

Yapay zeka ve dijital teknolojilerle çalışan sanatçılar için en büyük etik sorunlardan biri, eserlerin özgünlüğü ve mülkiyeti konusunda ortaya çıkıyor. Yapay zekanın bir eseri ne ölçüde "yarattığı" ve sanatçının bu süreçteki rolü, mülkiyet hakkı konusunda tartışmalara yol açabiliyor. Sanatçılar, bu tür teknolojilerle çalışırken telif haklarını ve veri kullanımını daha şeffaf bir şekilde düzenlemeye yönelik yeni protokoller ve etik standartlar geliştiriyorlar. Bu sorunlar zamanla çözülse de, sanat dünyasında bu konuya dair ciddi bir bilinçlenme gerekiyor.

Teknolojiyle sanat üretimi arasında kurulan ilişki, sanatçının yaratıcı sürecindeki rolünü nasıl yeniden şekillendiriyor? Sanatçı, dijital araçları yaratıcı süreçlerinin bir uzantısı olarak mı görüyor, yoksa bu teknolojilerle daha derin bir ortaklık mı kuruyor? Bu ortaklığın sanatçının kimliğine ve üretim biçimine etkileri neler olabilir?

Sanatçılar için dijital araçlar, yaratıcı sürecin bir uzantısı olduğu kadar, yeni bir işbirliği ortamı da sunuyor. Bu araçlar, sanatçının yaratıcı vizyonunu daha da genişletebileceği bir alan açıyor. Sanatçılar, teknolojiyi bir partner olarak görmeye başlıyorlar ve bu ilişki, onların sanatsal kimliğini ve üretim biçimlerini dönüştürüyor. Bu ortaklık, sanatçının sınırları zorlamasına, daha özgün ve yenilikçi eserler üretmesine olanak tanıyor.

 

Geleneksel sanat tarihsel kökenleri ve derin kültürel bağlarıyla öne çıkarken, dijital sanat hız, erişilebilirlik ve sınırsız üretim kapasitesi sunuyor. Bu iki disiplinin birbirinden oldukça farklı estetik ve üretim süreçleri nasıl bir araya getiriliyor? Bir yandan zamanın sınırlarını aşan kültürel mirası korurken, diğer yandan teknolojinin sunduğu yenilikleri nasıl entegre ediyorsunuz?

Bu iki farklı disiplinin bir araya gelmesi, geçmişin mirasını geleceğin teknolojisiyle buluşturan bir köprü oluşturuyor. Geleneksel sanat, kökleriyle derin bir bağ kurarken, dijital sanat daha hızlı, erişilebilir ve geniş bir üretim alanı sunuyor. Sanatçı olarak, bu iki dünyayı bir araya getirirken kültürel mirasın zamanın sınırlarını aşmasını sağlarken, teknolojinin sunduğu yeniliklerle geleceği de şekillendiriyorum. Bu, sanatın hem geleneksel hem de dijital dünyada evrensel bir şekilde var olmasını mümkün kılıyor.

 

Nasıl bir dijital dönüşüm isterdiniz?

Dijital dönüşümün sanatçılara daha fazla özgürlük ve yaratıcılık sunduğu bir dünya hayal ediyorum. Bu dönüşüm, yalnızca teknolojiyi kullanmakla sınırlı kalmamalı; aynı zamanda sanatçıların kendilerini daha geniş kitlelere ulaştırmalarına, sınırları aşmalarına ve eserlerinin dijital dünyada farklı katmanlarda yorumlanmasına olanak tanımalı. Aynı zamanda, sanatçının yaratıcı sürecinin merkezde kalmasını sağlayan, etik sorunlara dikkat eden bir dönüşüm olmalı.

Hakan Yılmaz

The Convergence of AI and Art: A Digital Transformation with Hakan Yılmaz

Contemporary artists who bridge traditional art forms with the possibilities of the digital world are reshaping their creative processes through technology. Delving deep into the influence of artificial intelligence and algorithms in art production raises significant questions about this new frontier. How do artists position digital tools within their creative processes? What boundaries and opportunities arise in the transition from traditional art to the aesthetic rules of digital art?

In this context, Özge Kahraman, Editor-in-Chief of ARTtv, conducted an interview with artist Hakan Yılmaz, who creates works using digital art and artificial intelligence. Yılmaz explores the impact of digital technologies on art, their role in the creative process, and how algorithms are transforming the artist’s aesthetic vision. The interview highlights key insights into the artist’s partnership with AI, aesthetic considerations, and ethical responsibilities.

 

As the artist remains at the heart of the creative process, how do digital tools and algorithms support or transform this process? How do you evaluate the relationship between the creative thinking styles traditionally used by artists and the innovative opportunities presented by algorithmic processes? In this context, how is the role of the artist changing?

The role of the artist has always been to bring creative thought, ideas, and imagery to life. Technological tools are simply instruments that support or transform this creative process. AI and algorithms offer artists a new language of expression; however, the key is how the artist integrates these possibilities with their own voice and vision. Artists can create more complex and dynamic visual and auditory experiences through collaboration with AI. Yet, these new technologies do not diminish the artist’s central role; instead, they provide new avenues and opportunities.

 

Algorithms and digital technologies are often associated with a mathematical and cold structure. However, how can artists leave their emotional, aesthetic, and personal marks using these technologies? How does the artist’s personal style and creative vision manifest in digital works?

Algorithms and digital technologies, by their nature, are mechanical and systematic. Yet, the artist can still reflect personal narrative and emotional expression through these tools. Just as a painter expresses their soul through their brushstrokes, a digital artist can imbue their unique style when working with AI. By pushing the boundaries of digital tools, artists can make their aesthetic vision stand out. In this process, the artist’s personal touch remains intact, even within the mathematical structure of algorithms.

 

How do differences arise between human perception of aesthetics and the aesthetic rules created by algorithms? How do the aesthetic values of artworks produced in a digital environment differ when compared to traditional artworks? To what extent might the impact of these works on audiences differ?

While the aesthetics of algorithms are often shaped by specific rules and formulas, human perception is more informed by emotional, historical, and cultural factors. However, rather than a clash between these two worlds, there can be harmony. AI and digital tools allow artists to present their aesthetic sensitivities in new ways. From the audience’s perspective, digital art may have a more immediate and varied impact due to its interactive and dynamic nature. Traditional art offers a more timeless and fixed experience, whereas digital art can continuously evolve and renew itself.

 

Do you believe that works created with digital art and artificial intelligence will replace traditional art, or do you foresee a process where both areas complement each other? How might the evolution of digital art affect classical forms in art history? How can traditional art forms establish a symbiotic relationship with the digital revolution?

Digital and traditional art should be seen as complementary rather than competing areas. Throughout history, every technological development has brought new dimensions to the existing understanding of art. The evolution of digital art can enrich rather than completely replace classical forms. The symbiotic relationship between digital and traditional art allows artists to create more comprehensive and profound works by combining both worlds. Digital tools offer new interpretations and functions to classical art forms.

What are the limitations of digital tools and algorithms in art production? How can these limitations be overcome, and how can the current boundaries of technology contribute to diversifying forms of artistic expression?

The limitations of digital tools and algorithms often stem from technical constraints that may surpass the artist’s imagination. However, these limitations can also trigger creativity. Artists develop new ways and techniques to overcome such boundaries. By pushing the limits of technology, artists can broaden their aesthetic vision and narrative, reaching wider audiences. In doing so, the challenge of technological constraints can lead to a more diverse range of artistic expressions.

 

What ethical issues arise regarding data use, copying, copyright, and creative ownership in the use of digital technologies and artificial intelligence in the art world? How are artists addressing these ethical concerns?

One of the most significant ethical challenges for artists working with AI and digital technologies is the originality and ownership of their works. The question of how much AI “creates” a piece and the artist’s role in the process raises debates about ownership rights. Artists working with such technologies are developing new protocols and ethical standards to ensure transparency in copyright and data usage. While these issues will eventually be resolved, there is a need for greater awareness of this topic in the art world.

 

How does the relationship between technology and art production reshape the artist’s role in the creative process? Does the artist see digital tools as an extension of their creative process, or do they form a deeper partnership with these technologies? What might the effects of this partnership be on the artist’s identity and production methods?

For artists, digital tools are not only extensions of the creative process but also offer a new environment for collaboration. These tools open up a space where artists can further expand their creative vision. Artists are beginning to see technology as a partner, and this relationship transforms their artistic identity and production methods. This partnership enables the artist to push boundaries and create more original and innovative works.

While traditional art is rooted in deep cultural connections and historical significance, digital art offers speed, accessibility, and unlimited production capacity. How are these two disciplines, with their vastly different aesthetic and production processes, brought together? How do you integrate technological innovations while preserving the cultural heritage that transcends time?

The convergence of these two disciplines forms a bridge that unites the heritage of the past with the technology of the future. Traditional art remains deeply connected to its roots, while digital art provides a faster, more accessible, and expansive production arena. By integrating both worlds, artists can ensure that cultural heritage transcends time while simultaneously shaping the future with the innovations offered by technology. This allows art to exist universally in both traditional and digital realms.

 

What kind of digital transformation would you envision?

I envision a digital transformation that offers artists more freedom and creativity. This transformation should not be limited to merely using technology; it should also enable artists to reach wider audiences, transcend boundaries, and have their works interpreted on different levels within the digital world. Moreover, it should be a transformation that keeps the artist’s creative process at the center while paying close attention to ethical concerns.

 

Yazı ve Fotoğraflar: Özge Kahraman

Paylaş:


Yorum yapmak için tıklayın

Diğer Yazıları

26 gün önce

Art Basel Paris 2024: Sanat ve İlham Dolu Bir Deneyim

28 gün önce

Sanat, Teknoloji ve Yaratıcılık Üzerine: Pınar Yoldaş ile Evrimsel Bir Yolculuk

bir ay önce

T. Melih Görgün ile Sinopale 9 Üzerine: Sanatın Sürdürülebilirlik ve Toplumsal Duyarlılık Alanındaki Rolü

bir ay önce

Gülsün Karamustafa’nın Venedik Bienali Projesi ve Kitabı Üzerine Melis Cankara ile Söyleşi

2 ay önce

Seyhan Boztepe ile Çanakkale Bienali: Zamana Bırakmak

En Çok Okunanlar