Royal Academy’de Anselm Kiefer ve Phillips de Pury'de Muhteşem Heykeller | Yazan Yasemin Vargı
Royal Academy’de Etkileyici Sergi: Anselm Kiefer
27 Eylül – 14 Aralık tarihlerinde Royal Academy’nin sergi alanında ve salonlarında 5 metreyi bulan tabloları ve oraya özel olarak ürettiği enstelasyonu ile Anselm Kiefer sergiyi gezenleri büyülü , karanlık ve duygu dolu bir yolculuğa çıkardı. 1945 doğumlu Alman sanatçı jenerasyonunun en önemli ustalarından biri. Sanatçının Nazi dönemini sanatına farklı bir biçimde yansıttığını ve kullandığı farklı materyal ve temalar ile geçmişi bugüne nasıl taşıdığını sergide görmektesiniz.
Royal Academy’nin avlusuna girdiğiniz andan sanatçının cam içerisine yerleştirdiği denizaltı ile başlayan yolculuk ilk kısımda sanatçının eskizleri, skeçleri ve sulu boya kağıt işleriyle başlıyor , etrafında ise heykelleri ve kendini resmettiği yağlı boya tabloları var. Buz mavisi , gökyüzü renkleri ile başlayan tablolar diğer odalarda yerini karanlığa , derinliğe, tekstüre , yangın görüntülerine bırakıyor. Kiefer’in skeçleri , kağıt üzerine eserleri diğer odalardada aralıklı şekilde devam ediyor, daha çok kadın figürleri, yalın ve renkli, tablolarından farklı.
For Velimir Khlenikov: The Fate of Nations, 2011-14
Kilden yapılan submarineler avluda sizi karşılıyor.
Sergiye girişte: Language of the Birds, 2013
Kanatları kilden yapılmış.
Yanan iç mekanlar , ince detaylarla resmettiği ahşap odalar ve sizi içine çeken dev tablolar. Yürürken içine girebilecekmişsiniz havası veren gerçeklikte. Ay çiçekleri Kiefer’in birçok eserinde karşınıza çıkan bir öğe , bu çiçeklerin ilham kaynağı İngiliz felsefeci Robert Fludd’ın dünyada üzerinde ki her bitkinin gökyüzünde bir yıldızı temsil ettiğini ve dünya evren ilişkisini sorgulamasından geliyor..
Sanatçı her ne kadar 2. Dünya Savaşından hemen sonra doğup , savaşı yaşamasada sanatında Nazi Almanyası’nı ele alıyor. Çünkü asıl değişen yaşam onun için savaştan sonra başlıyor. İnsanlar arasında ki iletişim, yanmış , yıkılmış sokaklar, savaşı öncesi ve sonrası olarak ikiye ayrılıyor onun için.
Katmanlarca sürülmüş yağlı boyalar , oluşan yeni formlar, farklı yüzeyler, kömür parçaları , papatya çekirdekleri , çalılar , karanlık renk yelpazeleri ...ve daha birçoğu sanatçının eserlerini oluşturan öğeler ve materyaller arasında. Resimleri izledikçe birşeyler çağrıştıyor size, içeriğini bilmeseniz bile sizi sanatçının istediği yere götürüyor, içiniz açılmıyor tam tersine acıyı , duyguyu hissediyorsunuz.
Ages of the World , 2014
Sanatçının en son eserlerinden biri. Kat kat duran birçok materyal, borulardan , kanvasa , mermere ,metale , ahşaba uzanan ve aralarından çıkan dev papatyalar
Nothung, 1973
Bir sanatçının en önemli başarılarından biri de bu bence , eserlerinin karşınsından çekilmeyerek izlemek , izledikce kendinizden yaşamınızdan , tarihten parçalar bulmak ve hissetmek o anı.
Görmeye değer bir sergi.
Phillips de Pury
Phillips De Pury’de 15- 16 Ekim tarihlerinde gerçekleşen çağdaş sanat müzayedesinde satılan eserler ve kürator Francesco Bonami yardımıyla oluşan heykel sergisi oldukça ilgi çekiciydi.
Sarah Lucas, New Religion (red) 2001
Maurizio Cattelan, Untitled, 2007
Jeff Koons
Barry Flanagan, Left Handed Drummer, 1997
Duane Hanson, Delivery Man, 1980
Urs Fischer, ? , 2005
Anselm Kiefer, Für Paul Celan, 2004
Yazı ve Fotoğraflar: Yasemin Vargı